Mustafa Karaalioğlu
Rusya’nın pek becerikli başkanı Putin bir günde, birbirleriyle kanlı bıçaklı üç ülkeyi birden ziyaret ederek diplomaside sadece çıkarların geçerli olduğu dersini uygulamalı olarak dünyaya gösterdi. Sabah Şam’da Esad’la oturup Suriye’de savaş sonrasının tanzimatını konuştu. Öğlen Kahire’de Sisi ile görüşüp iki ülke arasındaki nükleer santral anlaşması için el sıkıştı. Akşam da bize uğrayıp; hem Suriye hem de bizim nükleer santral işlerini birden hal yoluna koymaya çalıştı.
Bu arada… Bizimle görüşmeden önce mutlaka bir Esad turu yapmayı da alışkanlık haline getirdi ama kim yadırgayabilir? Dünya siyaseti gücü olanlar ve işini yürütmesini bilenler için böyle… Varsın İslam dünyası Kudüs meselesiyle saç baş yoluyor olsun, kime ne? Hazır, bu dünya ile ABD arasındaki mesafe bir adım daha açılmışken fırsat da bu fırsat zaten…
Uzatmayalım. Günün sonunda bölgede en çok kazanan Rusya oldu. Yanında İran ve Esad… Eğer Kuzey Suriye’de hem ABD’nin hem de Rusya’nın himayesine mazhar olan PYD/YPG olmasaydı Türkiye kazanamadı ama hiç olmazsa kaybetmedi diyebilirdik. Mevcut tabloda, çok uzun yıllar baş ağrıtacak bu meseleyle başbaşa kalıyoruz demektir. Çünkü, Suriye’de savaş sonu temizliği yapılırken PYD’nin tasfiyesi değil bilakis yeni dönemdeki rolü de perçinleniyor. İşler yoluna girmişken, bu ülkeden hayal ettiğinden çok daha fazlasını alan Putin’in de Türkiye’nin derdiyle dertlenmesi için bir sebep yok. Üstelik, ABD’nin dertlenmediği bir durumda…
***
Hem Rusya, hem de ABD sınırı olmayan bu ülkede yeni statükoyu yeterli görebilirler. Sayısı neredeyse belirsiz üsleriyle uzun vadeli stratejik avantaj kazanmış olmayı tatminkar bulabilirler. Nitekim, bugün içinde bulundukları psikoloji de bunu göstermektedir. IŞİD temizlendi, muhalefet etkisizleştirildi, paylaşım halledildi.
Bu noktada Türkiye’nin elinde hâlâ, dahil olmadığı bir çözümün işlemeyeceği kozu vardır. ABD ve Rusya portföyünü zenginleştirirken Türkiye’nin kayıplarla final yapması kabul edilemez. Bugün yarın ortalık sakin görünür ama sonrasında Türkiye, bölgede geleneksel güvenlik riskleri giderek artan bir sarmala mahkum olur. O zaman da ABD gibi eski müttefik veya Rusya gibi geçici müttefiklerin nasıl lafla peynir gemisi yürüttüklerini geçmiş tecrübelerimizden biliyoruz.
AB ile ilişkilerden ABD ile bir dizi sorunlu konuya kadar, Kudüs adımından ilişkilerimizin bir sebeple koptuğu ülkelere kadar masamızda birikmiş çok sayıda sorun vardır. Suriye dosyası hala bunların başında gelmektedir.
Soğukkanlılığı kaybetmeden meseleleri sıraya koymanın ve sabırla çözüm aramanın zamanıdır. Sabır gerekir çünkü Türkiye karşı karşıya bulunduğu ve acilen çözüme ihtiyaç duyduğu bütün problemlerde artık yalnızdır. Çünkü, Ankara’nın çıkarlarıyla, dosyalara dahil olan başkentlerin çıkarları başka istikameti gösteriyor. Gerçekçi olalım: ne Putin’in gelip gitmeleri ne de Trump’ın telefonları bu gerçeği değiştirmiyor.
Kazanmasak da bazen kaybetmemek de önemlidir. Olan oldu ama en azından bu hedefi kaybetmeyelim…
İBRAHİM ÇAĞLAR'A VEDA
Ölüm, insanları en soğuk yüzüyle ve en beklenmedik suretle buluyor. Her gelişinde yaşadığımız anın ve aslında dünyanın değersizliğini hatırlatıyor. İbrahim Çağlar’ın vefatı, işte böyle beklenmedik ve hepimizi keder içinde bırakan bir kayıp oldu. Çalışkan bir başkanı, gayretli bir işadamını ve sempatik bir dostu uğurluyoruz. Erken vedası, ülke için de biz dostları için de büyük bir kayıp oldu.
Güler yüzü ve parıldayan enerjisi akla geldikçe, acımız daha da katlanacak. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025