Mustafa Karaalioğlu
Dünya barış iklimini, uzlaşmayı ve diyaloğu değersiz gören, acizlik ve zaaf sayan bir dönemden geçiyor. Son yılların gerilim ve çatışma haritasına bakınca dış politikasını bu yönde değiştirmeyen “aktör” veya aktör adayı” ülkenin kalmadığını görürüz. Bir çok gerilimin ömrü de sadece bu yüzden uzuyor ve çatışma alanlarının çapı genişliyor. Gücü yeten ülke, gücünün sınırlarını zorlamakta sakınca görmüyor çünkü bunu önlemek için uluslararası sistem müeyyide uygulayamıyor. İçinden geçtiğimiz dönemin adı bu yüzden; yapanın yanına kâr kalıyor dünyasıdır.
Öteden beri ABD’nin ve kısmen Rusya’nın doğal imtiyazı sayılan hamleler şimdi başka ülkelerin de katıldığı bir dalgaya dönüşmüş durumdadır. Böyle olunca ABD ve Rusya da hamle üstünlüklerini ve alanlarını biraz daha geliştirmekte sakınca görmüyor. İran'ın da özellikle Suriye'de yaptığı bundan farklı değildir.
ABD’nin önceki akşam Bağdat Havaalanında İran Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve yanındaki ekibi infaz etmesi bu tablonun sonucudur. İnfazın, Bağdat Büyükelçiliği baskınına karşı verilmiş ağır ve kesinlikle orantısız bir cevap olduğu açıktır. Süleymani’nin öldürülmesi ABD ile İran arasında zaten üst düzeydeki gerilim atmosferini uzun yıllar besleyecektir. Düşürülmesi teklif dahi edilemeyecek bir gerilim yoluna girilmiştir. ABD elinin ağır olduğu göstermekten çekinmeyen bir ülke ama geride bıraktığı yıkım her zaman kontrol edilebilir boyutta olmuyor. Kasım Süleymani gibi sadece önemli değil aynı zamanda sembol bir saha adamının infazı da bu sonucu doğacaktır.
Zaten bin dertle malul Ortadoğu’da işlerin konuşarak, anlaşarak çözülme sermayesi büyük ölçüde tükenmiş olacaktır. Bu noktada kimse İran’dan ve hatta doğal olarak Rusya’dan gerilimi düşürecek adım bekleyemez. Esasen ABD de attığı bu adımla yapıcı hamle seçeneğini tümden rafa kaldırmış olduğu için bölgeyi bekleyen en iyimser gelecek, kaos içinde yaşamaktan başka bir şey olamaz. Kötümseri ise bu infazın, İran’dan gelecek cevaba göre savaşa evrilmesidir. Evet bu bir ihtimal ama yine de en güçlü ihtimal değildir. ABD’nin önce söylem olarak şimdi de eylemleriyle göze aldığı bu seçenek, içi içini yese de İran için rasyonel bir yol olarak görülmeyecektir. Bir cevap arayacaklar ama tepkileri savaşa varacak boyutta olmayacaktır. Eğer ABD -daha doğrusu Trump- zorlamaya devam etmezse… Çünkü, artık belli ki ABD bölgede askeri varlığını azaltmak şöyle dursun artırmak zorundadır. Bu da sürekli gerilim ve çatışma potansiyelinin devamını garanti ediyor. Sahada, eskiye kıyasla daha sert karşılaşmalar ihtimal dahilindedir.
Zamanın ruhu ve ülkelerin dış politikada kazandıkları özgüven bölgede hiçbir sorunun çözümünü kolaylaştırmıyor, aksine zorlaştırıyor. Filistin’den Suriye’ye, Yemen’den Libya’ya kadar bundan sonra da göreceğimiz budur. Ortada çok fazla haksızlık ve dökülmüş çok kan var. Herkes yapanın yanına kâr kalıyor dünyasından pay almak umuduyla şansını zorlamaya devam edecektir. Böyle bir manzarada çözüm aramak, makulü bulmak zaaf olarak görüleceği için zaten uzak olan barışa lafın gelişi bile şans tanımak iyimserlik olur.
Trajik olan ise, ortaya çıkan kaosun bölge ülkeleri ve kriz bölgelerinin masum halklarının hayatını mahvetmeyle devam edecek olmasıdır.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları







































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
20.12.2025
13.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
27.11.2025
24.11.2025
22.11.2025
17.11.2025
15.11.2025