Nuray MERT
Onca yıl, “Hasankeyf sular altında kalmasın” denildi, çalışıldı, çabalandı, olmadı. Gerçi insan hayatının değerinin hiçe sayıldığı, Soma’daki 301 işçinin ölüm yıldönümünü utançla idrak ettiğimiz bir zamanda, binlerce insanın tutuklu olduğu, tutuklu hastaların ölüme terk edildiği, işini kaybettiği için açlık grevine giren iki akademisyenin durumları kötüye gittiği halde parmak kıpırdamadığı bir ülkede doğa ve tarihe saygı kimin umurunda olabilir? Bunların hepsi bir bütün, dünyaya, insana bakış açısının açılımları. Ama yine de Hasankeyf’de olanları geçiştirmeyelim diyorum.
Bir doğal, tarihsel, kültürel zenginlik havzası daha inşaatlar, sular altında kalacak, Hasankeyf için harcanan bunca sivil toplum çabası boşa çıktı. Dahası, “Hasankeyf meselesi aslında siyasal, kasıtlı olarak Kürt kimliğine mal ediliyor” diye ortaya dökülen kabahatten büyük bahaneler var. Sonuçta, tarihsel mirasa sahip çıkma adına düşünülen çözüm olan türbe taşıma projesi de büyük başarı olarak selamlandı. Muhafazakârlığın tarihsel miras ile sorunlu ilişkisi, daha doğrusu çelişkisi bir kez daha gözler önüne serildi. İstanbul’a geniş yol açmak adına türbeleri yıkan Demokrat Parti’den, medeniyet denince aklına öncelikle barajlar, yol ve inşaat Adalet Partisi’nden AK Parti’ye kadar bu hep böyle. Tarihle de, doğayla da ilişkileri iddia ettiklerinin tam tersine işliyor. O nedenle, ‘yapmayın etmeyin’ diyen muhafazakâr/İslamcı çıkmadı.
Bu arada, tarihsel miras demişken taşınan Zeynel Bey türbesinin tarihi arka planı gözlerden kaçtı. Gerçi, tarihsel eserleri kimin, ne için yaptırdığının önemi olmamalı, ama biz bu noktaya gelmiş bir ülke değiliz. Hele son zamanlarda, adeta geçmişte yaşıyoruz, tarihsel zaferler, kahramanlar yeni husumetlerin arka planı olarak görülüyor. Tam da bu nedenle, türbe sahibi Zeynel Bey’in, Akkoyunlular ve Osmanlılar arasında geçen Otlukbeli (1473) savaşında, Fatih Sultan Mehmet’e karşı savaşan Uzun Hasan’ın oğlu olduğu ve bu savaşta ‘şehit’ olduğunu hatırlamakta fayda var. Fayda var, çünkü Türk Birliği, İslam Birliği gibi kavramların, bunlara dayalı ideolojilerin tarihsel geçmişten ne kadar kopuk, ne kadar ‘modern icatlar’ olduğunu hatırlama imkânı sunuyor. Mesele, Türklük, Müslümanlık ve hatta Sünnilik olmuş olsa idi, bu savaşta her iki taraf da aynı kodlara sahipti. Demek ki, tarihsel geçmişi, savaşları, çatışmaları, bu kodlar üzerinden anlamak mümkün değil. Dahası, bu durumun istisnai olmaması, Osmanlıların Anadolu’yu egemenlikleri altına alması zaten pek çok durumda diğer Türk beyliklerine karşı verdikleri savaşlar ile mümkün olmuş, bunu ilkokul okumuş hepimiz biliyoruz. Daha geniş ölçekte, tarih boyunca aynı kavim, aynı din mensupları pek çok kez birbiri ile savaşmış, dahası birbirlerine karşı başka kavim ve din mensupları ile ittifak içine girmiş. Demek ki, mesele iktidar alanları, hegemonya savaşları; mesele din, kavim, onlar adına yüce seferler değil, güzel bir Farsça atasözünde dendiği gibi, “İki derviş bir seccadeye sığmış, iki cihangir bir cihana sığmamış.”
Asıl önemlisi, bu sadece, bir tarihsel ‘gerçekler’ meselesi değil, bu gerçekler insanlık durumu üzerine düşünmek için bize iyi fırsatlar sunuyor. Bırakalım, kavgaya, çatışmaya tarihi kılıf bulmayı, kavgayı, dövüşü tarih, din, millet üzerinden yüceltmek suretiyle yeniden üretmeyi. Savaşmak, dövüşmek için insanlığın ne geçmişte ne de şimdi yüce gerekçeleri hiç olmadı, olmayacak.
Konu tarihe uzanmışken son günlerin gündemi olan ‘Atatürk’e hakaret’ tartışmasına ve daha önemlisi şu ‘Derin Tarih’ konusuna değinmek isterdim ama bir başka yazıda inşallah! Ama, gecikmeden hemen belirteyim, ben Mustafa Kemal dahil tarihsel kişilerin tabulaştırılmasına karşıyım, ama zaten söz konusu olan eleştirel bir bakış değil, düzeysizlik, pespayelik ki, o da bir tutuklanma nedeni olmamalı. Asıl önemlisi, sadece bir derginin adı olmanın ötesinde Kemalizme alternatif tarih yazımı iddiası olan ‘Derin Tarih’ tezini adamakıllı tartışmak, nasıl bir karton tarih yazımı olduğunu görmek/göstermek.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları







































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.11.2025
19.10.2025
4.10.2025
15.04.2025
10.03.2025
23.02.2025
16.02.2025
11.11.2024
14.06.2024
5.05.2024