Oya BAYDAR
Tayyip Erdoğan’ın iktidardaki ilk yıllarıydı. Kendi deyişiyle: çıraklık dönemi. Musa Kart arkadaşımız bir karikatürünü çizmişti: Yumağa dolanmış bir kedi. Kıyametler koptu. Tayyip Bey hakaret davası açtı. Musa yargılandı. İş büyüdü. Karikatürdeki kedi Türkiye dışında da ünlendi. Batılılar hem güldüler halimize hem de şaşırdılar. Kedi, biraz da iç ve dış demokratik kamuoyunun tepkisiyle beraat etti.
Bizim evde hayvana, hele de kediye benzetilmek iltifattır, sevgi belirtisidir. Sabahları, günaydın yerine miyav, mırnav dediğimiz çok olur. Bazen bir soruyu kedi dilinde sorar, kedi dilinde cevap alıp pekâlâ da anlaşırız. Oğlumla telefonda ilk bir kaç dakika mav, miyav, mırnav, pıss diye konuşuruz. Hele de bir sorun varsa, “kedice”, ilişkiyi yumuşatmak için birebirdir. Lafın kısası kedi donunda çizilmek, kediye benzetilmek sevimli, hoş birşeydir bana göre.
Erdoğan’ın o karikatüre verdiği tepki, sonraları çok daha iyi tanıyıp öğreneceğimiz karakterinin aynasıydı. Neme lazım! Nasıl bir karakter yapısı olduğunu yazıp da başımı belaya sokmayayım. Kedinin beraatinden cesaret alıp fazla açılmayayım. Bakarsınız KCK davaları dizisinde PKK’li kediler ve kediciler dalgası başlatılır, kendimi bu sıcakta içerde buluveririm. Mav miyav kâr etmez, en az birkaç yıl yatarım.
Suriye yumağına dolanan Türkiye
Şimdi düşünüyorum da, yumağa dolanmış kedi karikatürü biraz erken çizilmişti. O günlerde Başbakan yumakla oynuyordu henüz. Yavru kediler, genç kediler oyuncu olurlar, bilirsiniz. Henüz masumiyet çağıydı. (Evet; kızmayın ama Tayyip Beyi’in bile bir masumiyet çağı oldu) Yumağa dolanmak değil, yumağı çözmekle meşguldü karikatürün çizildiği günlerde. Bugün, ülkenin içinde debelendiği hayati sorunlar karşısında, yumağa dolanmış kedi karikatürünün şimdi tam zamanı olduğunu düşünüyorum. Birkaç rötuş veya değişiklik yapmak kaydıyla: Kedinin dolandığı ipler çok daha sıkı, çok daha kuşatıcı, içinden çıkılamayacak gibi çizilmeli. Bir de kediyle birlikte ve onun marifetiyle, Türkiye de o iplerle kıskıvrak bağlanmış görünmeli.
Arap Baharı ile başlayan, Libya ile süren, Suriye’deki krizle yükselen, son gelişmelerle (özellikle Suriye Kürtlerinin ve Suriye PKK’sinin Kuzey Irak Kürt özerk bölgesi/devleti benzeri bir yapı kurmaya yönelmeleri) doruk noktasına varan süreç Tayyip Erdoğan Hükümetini, AKP’yi ve bütün Türkiye’yi çözülmesi son derece güç, sancılı ve korkulu bir noktaya getirmiş bulunuyor. Ortadoğu’da ve Sünni İslam âleminde yıldız gibi parlayıp bu âleme hükmetme ihtirası (bu kof emperyal düş) sınırımıza dayanan, -kimyasal silah kullanımının bile söz konusu olduğu- bir savaşta Türkiye’yi taraf yapıyor. Stratejik derinlik kitapları yazan harika çocuklar, suları akıtmak için söylenmesi gereken büyülü sözü öğrenmiş ama suları nasıl durduracağını öğrenememiş acemi büyücü çırağı misali, bölgede her an yeni patlamalarla gelişen son derece karışık, karmaşık ilişki-çelişki selleri karşısında çaresizler. Kendileri ne kadar farkındalar bilemem ama tam da yumağa dolanmış, debelendikçe daha da fazla dolanan kedi durumundalar.
Bugüne kadar, AKP’nin, Erdoğan’ın, Hükümetin doğru gördüğüm adımlarını desteklemiş; ilk dönemlerdeki Avrupa Birliği heyecanına, askeri vesayetin belinin kırılması iradesine, komşularla sıfır sorun siyasetine, Kıbrıs’ta (statükoya pek çabuk teslim olunan) çözümden yana tavra, Kürt sorununda açılamadan sona eren açılıma, 12 Eylül Anayasası’nda gedik açabilir, sivilleşmeyi kolaylaştırabilir düşüncesiyle Anayasa referandumuna destek vermiş (o gün bugündür de vizyonlarını ve kimliklerini AKP karşıtlığı ve korkusu üzerine inşa etmiş vesayetçi ulusalcı kesimlerden görmediği hakaret, zumzuklama kalmamış) biri olarak, şimdi kendimde rahat konuşma hakkını görüyorum: Başınız belada Sayın Başbakan, ne var ki bu belaya bizi de sürüklüyorsunuz. Yumağa dolanmış kedi karikatürüne kızan zatı âliniz şimdi tam da o fotoğrafı veriyorsunuz.
Kediyi tanımayan, kediliği hakaret sayanlar belki bilmezler; kedi yumaktan kurtulmaya çalıştıkça büsbütün dolanır. Kurtulması için yardım etmeye çalışanlara da çaresizlik ve panik içinde saldırır, tırmalar. Son zamanlarda hem sizin hem de yakın kadrolarınızın hali biraz ne yapacağını şaşırmış bu kediyi andırıyor.
Suriye Kürdistanı’na Doğru
Eski sözdür: Dün Halep’te yenilen hurmalar, şimdi biryerleri tırmalar, denir. Dün Kürt sorununda atmadığınız¸ atmayı deneyip de ilk kuru sıkıda korkup geri çekildiğiniz adımlar bugün çıkmaz bir noktaya vardırdı bizi. Yurt içinde biraz hot zotla, yağıp gürlemeyle, havuç ve sopa politikasıyla, biraz çoğunluk diktatörlüğü pervasızlığıyla işleri bir süre daha idare edebilirsiniz ama Dünyada işler sizin emriniz, sizin lütuflarınız, sizin öfkeniz, sizin aklınızla yürümüyor. Bugün Ortadoğu’da yaşanan ve çok daha beteri yaşanacak gelişmeler, “şuraya seksen sekiz minareli bir cami oturtun, heykelleri yıkın, tiyatroları kapatın, dindar kindar nesiller yetiştirin, üç çocuk yapın, içki içmeyin, kürtaj cinayettir, ölün de olmayın”, vb. gibi buyruklarla yönlendirilemiyor. Evdeki hesaplar başkalarının hesaplarına uymuyor, kısa görüşlü vur kurtulcu politikalarla sorunlar çözülemiyor. İktidarların sınandığı asıl alan, hele de günümüzde dünya sahnesidir, dış siyaset alanıdır. Bu alanda her gün biraz daha batağa gidiyoruz.
Son örnek: Körüklediğiniz, sonra da acemi büyücü çırağı gibi söndürmeyi başaramadığınız, dört bir yana sıçrayan Suriye krizi nur topu gibi bir Suriye Kürdistanı’na gebe. Bence hiçbir mahzuru yok. Bütün halkların, -Türkiye Kürtlerinin de- kendi kaderlerini tayin hakkına sonuna kadar inanıyorum. Halklar yanlış yapıyor da olsalar, kendi tercihleri, kendi yanlışlarıdır. Keşke Suriye’de de barışçı bir doğum olabilse. Keşke bizde de ister özerklik, ister federatif yapı içinde, Kürt halkının bütün hakları, eşit yurttaşlık temelinde tanınabilse. Ama kendi Kürtleri ile böylesine kanlı bıçaklı olan, Kürt yumağına dolanmış debelenen bir iktidar, kapısına bırakılan bu bebeği ne yapacak? İster yok saysın, ister yok etmeye çalışsın, ister desteklesin; ne yaparsa yapsın yumağa biraz daha dolanmaktan başka sonuç alamayacak. Çünkü kamburu var: Çözemediği, çözmeye yanaşmadığı kendi Kürtlerinin sorunları. Daha açık bir ifadeyle Türkiye Kürtlerinin gaspedilmiş hakları.
Türkiye Kürtleri bu haklarına kavuşmuş olsalardı; bırakın özerkliği, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi bile tabu konu sayılmasaydı; Kürt halkının haklarını Kürtlerle birlikte savunanlar yok PKK, yok KCK, yok BDP diye mahkemelerde hapishanelerde süründürülmeseydi, bu gün Türkiye gerçekten de haklı ve güçlü konumda olurdu. Suriye Kürdistanı, Irak Kürdistanı Türkiye Kürtlerine örnek olmaz, aksine Türkiye Kürtlerinin özgür ve eşit yaşadıkları bir ülke, onlara model olurdu.
Basiretsiz Kürt politikasının ve basiretsiz dış politikanın vardırdığı nokta ortada. Şimdi aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık. İki seçenek var: Birincisi, sınır ötesi operasyonlar, Kandil’i bombalamak vb. türünden alışılmış nakıs çözüm girişimlerini Suriye-Türkiye sınırındaki Kürt bölgesine de yöneltmek. Korkarım buraya doğru sürükleniyorsunuz. Aman dikkat! Oralarda dağ, taş ve de PKK kampları değil, 80-100 bin nüfuslu şehirler var!
İkinci seçenek: şimdilik Barzani’nin önayak olduğu anlaşılan Suriye Kürt özerk bölgesini desteklerken Türkiye kürtlerine de hak ve özgürlüklerini tanımak. Bunun için de Kürt hareketinin bütün muhataplarıyla müzakerelere oturmak. Hiçbir çözüm yolunu ve biçimini baştan reddetmeden, cesaretle ve açık yüreklilikle... Bu seçeneğe yanaşmazsanız, en azından yarısı sizlere güvenen halkı da ikna ederek çözüm yolunda acil adımlar atmazsanız, bir süre sonra işler sizinle veya sizsiz yine olacağına varacak: Irak Kürdistanı, Suriye Kürdistanı derken Türkiye Kürdistanı da devreye girecek. Arada geçecek nafile zamanda ise yine insanlar ölecek; üstelik bu defa ölüler üçle beşle değil elliyle yüzle hesaplanacak. Ve asker sivil gencecik ölülerin vebali günahı sırtınızda olacak.
Felaketten önce son çıkış noktası çoktan aşıldı. Şimdi son anda kurtulabilmek için hızlı bir U dönüş yapmak gerekiyor. Oslo sürecine, Kürt açılımına, Öcalan’la görüşmelere dönmek, Suriye politikasını komplekse kapılmadan gözden geçirmek, özerk Kürdistan bölgelerini kucaklayıcı politikalar üretmek, kendi Kürtlerinden korkmamak gerekiyor. Çabaladıkça dolandığınız yumaktan kurtulmanın, ipin ucunu bulup çözmenin tek yolu bu.
Yumağa dolanmanın ne demek olduğunu bilen bir kedi olarak, size bir çift sözüm var Sayın Başbakan: Mi yavv!
Umarım “bilinmeyen bir dille” konuşmamışımdır. Gelecekte Kürtçe gibi Kedice öğrenmek de gerekebilir, aklınızda bulunsun.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024