Roni MARGULIES
Eşcinsel bir çift İngiltere’nin güzel bir tatil beldesinde sevimli bir pansiyona girip iki kişilik bir oda ister. Daha önceden rezervasyon yaptırıp gerekli depozitoyu ödemişlerdir.
Michael Black ve John Morganyeni tanışmış değildir. Dokuz yıldır sevgilidirler, altı yıldır beraber yaşamaktadırlar.
Pansiyonun sahibesi Susanne Wilkinson, Black ile Morgan’a oda vermeyi reddeder.
Dindar bir Hıristiyan’dır Bayan Wilkinson.
Dinî inançları nedeniyle, pansiyonunda iki eşcinselin geceyi aynı odada geçirmesini kabul edemez.
Black ile Morgan, “cüzamlı gibi” hissettirildikleri, ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördükleri suçlamasıyla 2010 martında Bayan Wilkinson’a dava açar.
Dava geçen hafta sonuçlandı.
Hâkim Claire Moulder, “aynı koşullarda, evli olmayan heteroseksüel bir çifte davranacağından daha olumsuz davrandığı” gerekçesiyle, pansiyon sahibesini suçlu buldu. Hâkim, Bayan Wilkinson’ın yaptığının dinî inançlarının bir ifadesi olarak düşünülebileceğine, ama hizmet sunucularının cinsel eğilim nedeniyle ayrımcılık yapmamasını gerektiren 2010 Eşitlik Yasası’nın hükümlerini ihlal ettiğine karar verdi.
Bayan Wilkinson, doğrudan ayrımcılık yaptığı ve eşitlik yasasını ihlal ettiği için 3.600 sterlin para cezasına çarptırıldı.
Kararın ardından, “Doğal olarak,” dedi Bayan Wilkinson, “eşim ve ben davayı kaybettiğimiz için hayal kırıklığına uğradık. Temyize gitme hakkımız var ve bu hakkı kullanmayı ciddi olarak düşünüyoruz. Bir insanın evlilik hakkındaki samimi inançları doğrultusunda davranma hakkı olduğuna ve bunu yaparken yasalardan korkmaması gerektiğine inanıyoruz. Eşitlik yasaları belli ki fazla ileri götürülmüş durumda. Yasalar bir insanın kendi evinde ne yaptığına karışmamalı.”
Liberty adlı insan hakları kuruluşunun temsilcisi James Welch ise kararı şöyle yorumladı: “Liberty, dinî grupların kendi inançlarını uygulama hakkını, o inançları biz paylaşmıyor da olsak, savunur. Ama bir işyerinde insanların cinsel eğilimleri nedeniyle hizmet sunmanın reddedilmesi kabul edilebilir değildir. Umarım bugünkü mahkeme kararı bu tür ‘eşcinseller giremez’ uygulamaları için ölüm çanlarını çalar. Bu uygulamalar kişinin ırkı, cinsiyeti veya dini nedeniyle yapıldığında hiçbir yerde, hiçbir şekilde hoşgörülmez, cinsel eğilim nedeniyle yapıldığında da hoşgörülmemelidir.”
James Welch “hiçbir yerde” derken ya sadece İngiltere’deki hiçbir yeri kastediyor ya da Türkiye’den hiç haberi yok. Ama konumuz bu değil, geçelim.
“İnsanların evlilik hakkındaki inançları giderek saldırı altında kalıyor. Bu inançlar hakkında konuşma ve bunlara uygun davranma özgürlüğünün ortadan kalkıyor olmasından kaygılanıyorum. Ben Hıristiyan’ım. Sadece pazar günleri kiliseye gittiğimde değil, hayatımın her alanında. İsa’nın benden beklediği de bu. Oda vermeyi reddettiğimde yapmaya çalıştığım da bundan ibaretti. Bunun için cezalandırılıyor olmam çok yanlış.”
Bayan Wilkinson’un anlamadığı ya da anlamazlıktan geldiği bir şey var.
Sınırsız inanç özgürlüğüne sahip. Her istediğine inanabilir.
İsa’nın kendisiyle konuştuğuna inanabilir örneğin.
Ben bunu şahsen biraz kuşkuyla karşılayabilirim, İsa’nın öldüğüne ve ölmüş insanların hiç kimseyle konuşmadığına inanabilirim. Ama Bayan Wilkinson’a “Lütfen saçmalamayın” filan demeyi aklımdan bile geçirmem. Neye isterse ona inanır. Bana ne?
Bayan Wilkinson evli olmayan kişilerin cinsel ilişkide bulunmaması gerektiğine, aynı cinsten kişilerin evlenemeyeceğine ve, hâşâ, kesinlikle cinsel ilişkide bulunamayacağına inanabilir.
Hakkıdır, inanabilir.
Ve bu inanç doğrultusunda evlendiği güne kadar cinsel ilişkide bulunmama, evlendiği kişinin erkek olduğunu dikkat etme, kendisiyle evlenmek isteyen kadınlara hayır deme, hiçbir kadınla cinsel ilişkide bulunmama hakkına sahiptir. Hiçbir kadın onunla zorla evlenemez, zorla cinsel ilişkide bulunamaz.
Ama Bayan Wilkinson’un hakkı olmayan şeyler de var.
Benim ne yaptığıma karışamaz. Michael Black ve John Morgan’ın ne yaptığına karışamaz. Kendi inançlarını bize dayatamaz.
“Benim evimde yapamazsınız” diyebilir. Eyvallah.
Biz de onun evinde herhangi bir şey yapmaya meraklı değilizdir zaten.
Ama “Benim otelimde yapamazsınız” diyemez.
Türkiye’de olsa diyebilirdi.
Ama bazı başka memleketlerde cinsiyetçilik, ırkçılık ve ayrımcılık suç.
Yazarlar
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023