Verda ÖZER
İran’la Körfez ülkeleri arasında hızla yükselen tansiyon, elbette ABD-İran geriliminin uzantısı. Şimdi herkes merakta: Basra Körfezi’nde sıcak çatışma çıkar mı? Suudilerle İran savaşır mı? İş ABD ile Tahran’ın savaşmasına kadar gider mi?
Hemen cevabı verelim: Geçiniz bunları. Zira sıcak savaş çıkmaması için sayılamayacak kadar çok sebep var.
Savaş Dönemi Bitti
Her şeyden önce zaten devletler arası sıcak savaş döneminde değiliz. Daha birkaç ay önce de “Kuzey Kore-ABD arasında nükleer savaş çıkacak” nidaları yükseliyordu. Peki, ne oldu? İş tatlıya bağlandı. Bunda Trump’ın “önce Amerika” düsturunun da elbette etkisi var. Mümkün mertebe dünyaya yapacağı harcamaları ve enerjiyi kısıtlayıp, içeriye odaklanma derdinde. Bu yüzden en son istediği şey, askeri gücünü yine Ortadoğu’ya yığmak.
Zaten tam da bu yüzden bir yandan Tahran’a yaptırım üzerine yaptırım koyup Basra’ya savaş gemilerini yığarken, diğer yandan açıkça “Beni arayın!” diyor. Şaka değil, 4 gün önce “İran’ın yapması gereken şey şu: Beni arasınlar, oturup konuşalım ve adil bir anlaşma yapalım. İran’a zarar vermek istemiyoruz” dedi. Aramaları için de İsviçre’ye bir telefon numarası verdiğini söyledi! Dolayısıyla belli ki sadece ekonomik ve diplomatik ataklarla Tahran’ı dize getirmeye çalışmaya devam edecek.
***
Kaldı ki Washington kendi içinde son derece savruk. Başkan bizatihi kendisi askeri seçeneğe karşı iken, Güvenlik Danışmanı Bolton (ki 2003 Irak işgalinin arkasındaki isim) başta olmak üzere, en yakınındaki “şahinler” onu buna itiyor. Sonuçta ne olduğunu ise en son Venezuela’da gördük: Hiç.
***
İran’ın da savaşmaya mecali yok. Yaptırımlar altında resmen ezildiler. Cumhurbaşkanı Ruhani’nin 2 gün önce “Yakında sorunlarımız Irak-İran savaşı döneminden daha beter olabilir” demesi bu aczi yetin işareti. Bu yüzden bundan sonra İran da karşılık olarak ancak Lübnan Hizbullahı, Yemen’deki Husiler ya da Irak-Suriye içindeki Şii gruplar üzerinden cevap verecektir.
Uluslararası dengeler de İran’ın lehine. Trump 1 yıl önce İran nükleer anlaşmasından çekilmişken, Avrupa Birliği (AB) ısrarla anlaşmayı sürdürmekten yana olduğunu söylüyor. Daha evvelsi gün Brüksel’de AB Dışişleri Bakanları toplanıp “Anlaşmayı güçlü bir şekilde destekliyoruz” açıklaması yaptılar. Tam da toplantı sırasında Pompeo’nun Brüksel’e resmen ani baskın yapması da, ABD’nin bu ayrışmadan duyduğu rahatsızlığı gösteriyor. Zaten İran da aralarındaki bu ayrılığı tepe tepe kullanıyor.
***
Trump’la Putin arasındaki İran mutabakatı da uluslararası denklemin bir diğer ayağı. Pompeo dün Rusya’ya gidip Putin’le görüştü. Ki bu, Temmuz 2018’den bu yana iki ülke arasında yapılan ilk üst düzey görüşme.
Sebebi ise şu: Bugüne kadar Rusya ve İran, Esad’ın arkasında adeta kenetlenmişlerdi. Ama Putin Suriye’deki çıkarlarını garantileyince, artık Tahran’a ihtiyacı kalmadı. Zaten İran’ın Suriye’deki nüfuzundan son derece rahatsız. Hakeza geçtiğimiz ay İsrail Başbakanı Netanyahu ile İran’ı Suriye’den çıkarmak konusunda anlaştığı basına yansıdı. Ki bunun Trump’ın bilgisi dâhilinde olmaması imkânsız. İşte şimdi Pompeo böyle bir zamanda Rusya’ya giderek, bu “görünmez” mutabakatı ifşa etmiş oldu.
Tüm bunlara bir de Çin’i ekleyin. Pompeo Rusya’ya ayak basmadan hemen önce, Çinli mevkidaşı buradaydı. Belli ki “resimde artık ben de varım, bensiz bir yere varamazsınız” demek için Amerikalı bakan gelmeden, soluğu bur a da aldı.
***
Kısacası artık ne tek, ne de çift kutuplu bir dünyadayız. Güç odakları giderek artıyor. Devlet-dışı grupları da hesaba katınca, bu kadar çok faktörlü bir denklemde ne Trump’ın başın a buyruk hareket etmesi mümkün oluyor. Ne de iki devletin saç saça baş başa girmesi.
Kısacası İran paçayı kurtardı. Ama tam da değil. Bir yandan yaptırımlar, bir yandan maliyetli Suriye savaşı… Daha fazla direnemeyip yavaş yavaş geri çekilme trendine girecektir. Peki, iş rejim değişikliğine kadar gider mi? Onu da göreceğiz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
28.11.2019
22.10.2019
20.06.2019
8.06.2019
5.06.2019
1.06.2019
29.05.2019
26.05.2019