Yalçın AKDOĞAN
Şemdinli saldırısı, iki açıdan değerlendirilebilir. Birincisi Suriye’de yaşanan gelişmeler ve PYD’nin çocuksu güç gösterilerinin PKK’nın kimyasını bozması ve eylemliliği tetiklemesi... İkincisi de PKK’nın geçtiği yeni stratejik aşamayla başlattığı eylemlilik tarzı... Daha önce de defalarca yazdığım gibi PKK’ya müzahir kesimlerde üç görüş öne çıkıyor.
Birincisi, en son Leyla Zana’nın açıklamalarıyla bir nebze gündeme gelen, silahın miadını doldurduğu ve tek yöntemindemokratik siyaset olabileceği perspektifi...
İkincisi, Oslo sürecinde görüldüğü gibi terörü bir koz ve pazarlık unsuru olarak devrede tutmaya çalışan Öcalan’ın ‘hem silah, hem görüşme’ şeklindeki anlayışı...
Üçüncüsü de PKK içindeki şahinlerin görüşü diye dile getirilen, ‘tek yol silah’ diyerek Devrimci Halk Savaşıyla netice alacağını düşünen yaklaşım...
Üçüncü perspektifin son dönemde öne çıktığı ve ana strateji haline geldiği anlaşılıyor. Hükümete ‘güvenlikçi politikalar’ eleştirisi yapan kesimlerin tam da gözden kaçırdığı husus budur, yani PKK’nın gözünü karartarak ölüm üzerine hesap yapan anlayışı... Siyasi aktörlerin bu anlayışı kabullenmesi tabii ki mümkün olamaz. Çünkü bu, kendi varlığını inkar etmek, demokrasiyi anlamsızlaştırmak demek olur. BDP’lilerin bu stratejiyi olumlayacak açıklamalar yapamamaları da bu yüzden... Nitekim BDP eşbaşkanı Demirtaş, bir açıklamasında “örgütün kesin çözümün ancak diyalog ve müzakere yoluyla sağlanabileceği yönündeki yaklaşımından saptığını düşünmediğini” söylemiş; “PKK’nın siyasi çözüm yaratmak için askeri olarak gücünü ispatlama şeklinde bir yaklaşıma sahip olabileceğini” vurgulamış.
Oysa Duran Kalkan’ın son açıklaması, Demirtaş’ın bu durumu tevil eden açıklamasını net şekilde tekzip ediyor.Kalkan, üçüncü stratejik dönemde zaman zaman siyasal çözümü geliştirmek için terör saldırıları yaptıklarını, çözüm sürecinde bir dayatma aracı olarak saldırıları kullandıklarını itiraf ediyor ve gelinen noktada hedefin ve stratejinin değiştiğini, taktiksel saldırılar yapmak yerine amaca ulaşmak için topyekün eylemler gerçekleştirdiklerini söylüyor.
Terörü tek yöntem olarak kutsayan bu anlayış, doğal olarak siyaseti de anlamsızlaştırıyor, her türlü görüşme ve diyaloğu devre dışı bırakıyor. Zaten Silvan saldırısıyla öne çıkan bu yeni strateji, Oslo sürecini de havaya uçurmuş, Öcalan’ın taktiklerini boşa çıkarmıştı. Üstüne üstlük Kalkan, bu stratejiyi 2 yıl öncesinden planladıklarını söyleyerek, Öcalan’ın yürüttüğü bütün çalışmaların da aslında bir kandırmaca olduğunu ima etmiş oluyor.
Bu stratejiye karşı BDP’nin meseleyi geçiştiren tevilci tavrı ciddi bir iç sıkıntıyı ortaya koyuyor. İşin daha dramatik yanı ise PKK’nın gençleri bile bile ölüme sürükleyen ve kayıpları bir kazanç gibi gören çarpık anlayışına karşı sessiz kalınmasıdır.
***
Şemdinli’de 170 civarında PKK’lının etkisiz hale getirilmesi, PKK’nın yeni stratejisinin kanlı ve çaresiz yüzünü gösteriyor.‘Bunalım taktiği’ denebilecek bu yeni durum, ölümlerin doğuracağı siyasi-sosyal etkileri hesap ediyor ve kaotik bir tablo üreterek psikolojik iklimi bozmaya çalışıyor.
Bu süreçte, kendi mensuplarını ölüme sürükleyen ve sivil zayiat verilmesinden medet uman bir anlayışı sorgulayamayanların sadece devleti eleştirmesi hiç de doğru olamaz. Devlet, terör örgütünün aksine hak-hukuk tanıyan, insani perspektifi kaybetmeyen bir mücadele ortaya koyuyor. Devletin yürüttüğü mücadele, ‘yok etme’ değil, ‘kazanma’ amacı taşıyor. PKK’lılar bile biliyor ki, sivillerin arasına girdiklerinde devlet sivillerin zarar görmemesini birinci öncelik yapmaktadır.
Bu sebeple başından bu yana iki hususu vurguluyoruz. Birincisi bu mesele sadece askeri yöntemlerle çözülemez, bataklık kurutulmadan sorunun tezahürleriyle uğraşarak sorun devre dışı bırakılamaz. İkincisi ise güvenlik politikalarında amaç ‘yok etmek’ değildir. Bugüne kadar 30 bini aşkın terörist etkisiz hale getirilmiştir ama mesele bitmemiştir. Devlet, suçluyu, teröristi veya katili cezalandırarak adaleti sağlamak ve onları topluma kazandırmakla mükelleftir. Ancak intihar şeklindeki eylemler ve yok etmeyi amaçlayan saldırılar elbette savunma temelinde bir karşılık bulmaktadır.
Sözün özü, PKK’nın bu yeni stratejisi de, daha fazla ölüm üzerine kuruludur ve sonuç alınamayacak bir çıkmaz yoldan başka bir durum ortaya koymamaktadır.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019