Yıldıray OĞUR
Salih Tuğrul PKK davasından müebbet almış. 16 yıldır hapishanede. Şimdi 57 yaşında, Metris Cezaevi’nde yatıyor. 2007’de kalp krizi ve felç geçirmiş. Konuşamıyor, hafızasını kaybetmiş, arkadaşları olmadan adım atamıyor, koğuşu tuvalet zannediyor. Ama savcılar ısrarla onu tahliye etmiyorlar...
Sevim Er, BDP Beyoğlu teşkilatında çalışan bir siyasetçiyken 2011 yılında KCK operasyonundan gözaltına alındı. Hapishaneden önce, yanlış lazer ameliyatı yüzünden bir gözünü kaybeden, diğer gözünü de hızla kaybetmekte olan Er’in acilen hapishane şartları dışında ameliyat olması gerek. Ama hapishane doktoru onun görmediğine bir türlü inanmıyor. Genç kadın her gün vakit kaybediyor...
Ergin Aktaş Erzurum H Tipi Cezaevi’nde yatan bir tutuklu. İki eli de kopmuş. Tek başına ihtiyaçlarını karşılayamaz raporuna rağmen tahliye edilmiyor.
Ahmet Öztürk beyninde tümör olmasına rağmen 7 yıldır cezaevinde.
36 yıldır tutuklu olan 76 yaşındaki Hasan Aslan akciğer kanseri ama tahliye edilmiyor.
Elbistan E Tipi Kapalı Cezaevi’nden Mehmet Emin Akdağ yüzde 80 felçli. Doktorların cezaevinde kalamaz raporuna rağmen savcılar onu da tahliye etmemekte direniyor.
İHD’ye göre 156, Adalet Bakanlığı’na göre 70’e yakın ağır hasta ceza ertelemesi için bekliyor. Çoğu KCK ve PKK tutuklusu/hükümlüsü.
Halbuki Adalet Bakanlığı 24 Ocak 2013 tarihinde yaptığı bir düzenlemeyle mevcut infaz geri bırakma maddesini genişletti ve “Hapis cezasının infazı mahkûmun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa, mahkûmun cezasının infazı iyileşinceye kadar geri bırakılır” hükmünü getirdi.
Bunun için iki şart var. Adli Tıp ya da tam teşekküllü bir hastaneden alınacak raporun ardından Cumhuriyet Savcısı’nın tahliye için vereceği “toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmayacak” takdiri.
Bakanlığın genişlettiği bu haktan ilk yararlanan Balyoz tutuklusu emekli general Ergin Saygun olmuştu. Düzenlemenin çıktığı tarihe bakıldığında (Ocak 2013) bunun çözüm süreci, müzakerelerle de çok yakından bir ilgisi olduğunu tahmin etmek güç değil.
Ağır hasta mahkûmların/tutukluların tahliye edilmesi çözüm sürecinde güven verici adımlardan biri. 2011’de de öyleydi. 2011 6 Temmuz’unda hükümetle bir barış konseyinde anlaştıklarını duyuran Öcalan, avukatlarına hasta mahkûmların da yakında serbest bırakılacağını söylemişti.
Muhtemelen ona devletten verilmiş çözüm konusunda kararlığını göstermesi açısından kritik bir sözdü bu. Tutulmadı. Çünkü savcılar, Adli Tıpçılar bunun gerçekleşmesini engellediler. Tekrar savaş çıktı. 2011’den 2013’e kadar 2000 insan çatışmalarda hayatını kaybetti.
Bugün yine çözüm sürecinde kritik bir yerdeyiz. Bir ay önceki “süreç bitti, çekilme durdu, savaş başlayacak” havası dağıldı, bir orta yol bulundu...
Geçen hafta Star gazetesinde çıkan ama fazla dikkat çekmeyen tecrübeli Ankara gazetecilerinden Hamza Erdoğan imzalı haberin başlığı şöyleydi:
Kandil’in cevabı MİT ve bakanlıkta.
Habere göre BDPlilerin gidip görüştüğü Kandil, 21 Mart Newroz’unun ve sürecin arkasında durduğu mesajını devlete ve Öcalan’a iletti. Kandil’den yakında bu doğrultuda bir açıklama da gelebilir.
O yüzden hükümetin ağır hasta mahkûmlarla ilgili atacağı adım bu iyi havanın sürmesine hizmet eder.
Peki, Adli Tıp ve savcılar bu takdir yetkilerini neden ısrarla kullanmıyor?
Hangi vicdan, akıl, adalet duygusu, hangi motivasyon hükümet bile bunun önünü özellikle açmışken bir takdir yetkisini ölüm döşeğindeki insanlardan esirgemeye neden olur?
2009 yılının 13 Nisan günü PKK, daha sonra olacak devletle görüşmelerin sonucu olarak ateşkes ilan ettikten bir gün sonra 14 Nisan 2009’da KCK operasyonlarını başlatan motivasyon.
Çözüm sürecine başından beri direnen bürokratik vesayetin bitmek bilmez motivasyonu. İkinci Dünya Savaşı bitmesine rağmen gönderildiği ıssız adada 30 yıl savaşın bittiğinden habersiz cephesini terk etmeyen o Japon binbaşıya benziyorlar.
Bu ayki ulusa sesleniş konuşmasında Başbakan şöyle demiş:
“Gençlerin ölümüne hayır dedik. Her türlü tehdidin yapılacağını biliyorduk. Önümüze engeller çıkarılacağını, bizi bu işten vazgeçirmek için her türlü tahrikin yapılacağını, her tuzağın kurulacağını biliyorduk. Yine de hayır dedik.”
Devlet içinde bürokrasinin bir kanadı da ısrarla çözüme “hayır” demeyi sürdürüyor. Bütün bu olan bitenin şer olan o “hayır”la bir ilgisi var. Halbuki sulh hayırdır, hayır da sulhtadır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları








































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025