Ahmet TAKAN
Biz de dert bir değil ki!.. Hangisine yanalım?..
Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu, Meis’in sözde egemenliğinin Yunan’a geçişinin 77’nci yılı törenleri için adaya geldi. Gelmişken egemenliği Yunan’a devredilmemiş olan Karaada’ya da ayak bastı.
Yunan, Ege’de Türk kıyıları boyunca Doğu Ege’deki adaları anlaşmaların hilafına silahlandırıp asker konuşlandırarak gayri-askeri statüsünü bozuyor, şikayetlerimizi yok hükmünde sayarak Meis ve Karaada özelinde canlı canlı gözümüzün içine sokuyor, Türkiye’nin söylediklerine masal muamelesi yapıyor, bırakın geri adım atmayı söz konusu adalardaki egemenliğini ve askeri varlığını daha da artırıyor. Türkiye’ye açıkça meydan okuyor…
Bu manzaraya rağmen Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kaş’tan Yunan tarafına dostluk ve barış mesajları veriyor, Yunan Cumhurbaşkanının yaptıklarını sadece gerginliği artırıcı davranış olarak nitelendiriyor.. Aynı saatlerde Oruç Reis gemimiz sahadan ayrılıp Antalya Limanı’na dönüyor. İç turizmimizi patlatıyor!.. Oruç Reis etrafına tekne turları düzenleniyor!..
Yunan Başbakanı, Oruç Reis’in limana dönüşünü olumlu bir adım olduğunu söyleyip gerginliğin düşürülmesi için diğer adımların da atılmasını beklediğini söylüyor. Yunan ve AB tarafı bunu Türkiye’nin bir geri adımı olarak görüyor. Sonrasında Türk yetkililerden gelen açıklamalarda ise bunun bir geri adım olmadığı, Oruç Reis’in bakım için limanda olduğu yeniden göreve çıkacağı söyleniyor.
Arşivde ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 29 Ağustos’ta “Oruç Reis bölgede 90 gün daha çalışmaya devam edecek” şeklindeki sözleri nal gibi duruyor!.. Bu sözden sonra Oruç Reis’in sahadan ayrılması geri adım mı değil mi varın siz karar verin.
Bir yandan da ayrı bir kayıkçı kavgası… Yunanistan’ın çıkarttığı suni Doğu Akdeniz kriziyle Yunan-Rum ikilisinin asıl hedefini gözden kaçırıp sahte hedef Macron’a odaklanıyoruz. Kurumsal dış politikanın yerinde yıllardır yeller esiyor. Kişisel dış politika esas oldu!.. Macron gitse yerine gelen farklı bir Türkiye politikası mı izleyecek? Hollande, Sarkozy, Chirac, Mitterand… Macron’dan farklı mıydı?.. Biz Türkler ekmek kafalı mıyız?.. Fransa’nın asala ve PKK terör örgütlerine verdiği destekleri, himayeleri, içilen Türk kanlarını unuttuk mu?..
★★★
Biliyorum!.. Hislerimin tamamını buraya yansıtmaya kalksam yine kendimi mahkeme salonunda bulacağım. Frene basıyorum. Benden çok daha soğukkanlı bir isimden; savunma, güvenlik, dış politika analisti emekli Deniz Kurmay Albay Cahit Armağan Dilek’ten son gelişmeleri değerlendirmesini istedim. Dilek, sorularıma yanıt verirken, “Ege’nin konuşulmasını istemeyen Yunanistan’ın hedefinde Doğu Akdeniz vardı. Kıta sahanlığı ve bununla bağlantılı Münhasır Ekonomik Bölge (MEB), konusunda söz hakkı olmadığı Girit-Rodos’tan Kıbrıs’a kadar olan bölgeyi de Türkiye ile yeni kriz alanına dönüştürmek, böylece Türkiye’yi Trakya’dan Süveyş’e kadar olan cephede kriz alanlarıyla çevreleyip kuşatmak istiyordu” dedi. Daha fazla vitesten atmadan sözü Cahit Armağan Dilek’in değerlendirmelerine bırakıyorum;
“-Türk Donanması varını yoğunu ortaya koyup mücadeleyi sürdürürken büyük resmi görmekte, karşı tarafın nihai hedefini analiz etmede siyasi düzlemde eksikler olduğu anlaşılıyor. Bunda çok teknik bir konu olan deniz yetki alanları, MEB, kıta sahanlığı alanlarında popülarite kazanmış bazı kişilerin yanlış öngörü ve tezlerle karar alıcıları ters yönde yönlendirmesinin önemli etkisi var. Ekonomik temelli olan ve denizlerdeki hak ve menfaatlerinin öneminin kavranması bağlamında ortaya atılan ‘Mavi Vatan’ ifadesinin bağlamından koparılıp klasik anlamdaki vatan kavramı vatan toprağı ile özdeşleştirilmesi, Misak-ı Milli ile örtüştürülmesi karşılaştığımız soruna çözüm geliştirmemizi önledi. Kamuoyunu askeri çözümlere ve beka konusuna odaklanmaya itti.
-Hiç acelesi ve önceliği yokken özellikle son bir yıldır Doğu Akdeniz’de mutlaka ve derhal MEB ilan etmeliyiz tutumu Yunanistan’ın istediği durumun önünü açtı. Türkiye’nin Libya ile imzaladığı deniz yan sınırı anlaşmasından rahatsız olan ve bunu etkisiz kılmak isteyen Yunanistan ve GKRY geçen yıl bu sahlarda yaptığımız sondaj ve araştırmalara usulen tepki gösterirken bu sefer tepkiyi zirve yaptırıp krize AB ve ABD’yi de dahil ederek uluslararası hale getirdi.
-Türkiye’nin Libya’daki pozisyonundan ve anlaşmalarından rahatsız olan AB ülkelerini özellikle Fransa’yı da arkasına alarak tamamen ekonomik yetkilerle ilgili olan MEB konusunu ve alanını askerileştirdi. Bu yaklaşıma maalesef Türkiye’den bazı uzmanlarda yorumlarıyla, yani sanki bir savaş yaşanacakmış gibi askeri mukayeseler ve muhtemel savaş sonuçları açıklayarak ortam hazırladı. Hal böyle olunca savaşı önlemek adına araya girenler arttı. Müzakereleri dayatan çözüm önerileri ve şartlar ortaya kondu.
-Türkiye açısından can sıkıcı olan Güney Ege adaları olan Rodos ve Girit’e hatta Kerpe ve Kaşot’a da karasularının dışında MEB sahası verilebilecek olması. Yunan tarafı hiçbir ilave deniz alanı alamayacağını bildiği Meis’i bir pazarlık konusu yapıp Meis’ten taviz verir gibi yapıp özellikle Rodos ve daha geniş bir alanı da Girit için almaya çalışacaktır. Yunan Cumhurbaşkanının krizin ortasında göstere göstere Meis’e gelmesinin bir nedeni de budur. Arkasındaki güçlerin de bunun alt yapısını hazırladığı anlaşılıyor. Yunanistan-Mısır anlaşmasının ABD’nin baskısıyla imzalandığı, bu anlaşmada Meis’e alan tanınmazken Rodos ve Girit’e ilave deniz alanları tanınması bunun göstergesidir.
Bu durum Türkiye-Libya hattını keseceği gibi daha da vahimi Ege’de yerleşim olan Eğriboz, Midilli, Sakız, Limni vs gibi nispeten büyük adalara da ilave MEB sahaları verilmesinin önünü açabilecektir.
Tabi GKRY’nin de bir aktör olarak muhatap alınması Kıbrıs’ın batısında Rumlara daha geniş bir MEB sahası bırakılması için de büyük baskı gelecektir.
-Baştan buyana Türkiye’nin Yunanistan’la müzakere edilecek bir konusu olmadığını söylüyorum. Çünkü Türk adalarını işgalin ve anlaşmaların ihlalinin müzakeresi olmaz. Yapılacak iş verilecek süre içinde Yunanistan ihlal ve işgalleri bitirmesidir. Aksi halde askeri karşılıkla sorunun çözülmesidir.
-Bu saatten sonra Türkiye müzakerelerden kaçan taraf olarak suçlanacaktır. Türkiye müzakere masasına otururken Libya anlaşmasına uygun bölgelerde araştırma ve sondajlarına devam etmeli, böylece 28 derece boylamının batısındaki hak ve menfaatlerinin de takipçisi olacağını göstermelidir. Ayrıca Ege’deki kıta sahanlığı anlaşması olmadan Rodos ve Girit’e karasuları dışında ilave deniz alanları verilmesini gündeme almamalıdır.”
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları






















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021
2.07.2021