Ahmet TAŞGETİREN
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “İşkilleniyorum, diyor, işkillenmek benim işim.” “İşkillenmek” neden Süleyman Soylu’nun işi olsun?” sorusu aklınıza geliyorsa cevabı var: “Çünkü o İçişleri Bakanı ve güvenlik meseleleri ondan sorulur.”
İşte CHP’li belediyelerin yardım kampanyası yürütememesi işi buradan çıkıyor. Sayın Soylu, yardım kampanyasını “güvenlik meselesi” olarak görüyor. “Bu da nereden çıkıyor?” diyorsanız cevabı var: Halk TV’de ve Fox’ta birileri CHP’li belediyelerden söz ederken “Yerel hükümet” ifadesini kullanıyor, bu da HDP’li belediyelerde devreye konan “Öz yönetim” uygulamasını hatırlatıyor, işte sayın Bakan bütün bunlardan dolayı “Ben işkillenirim arkadaş” deme gereği duyuyor. Şu sözler de sayın Soylu’nun CNNTürk’teki programda kurduğu cümleler:
“Yardım toplamada neden izin alınıyor? Çünkü bu kamunun işidir. Devlet izin vermeden banka numaraları açıklarsanız başka bir devlet oluşturmak istiyorsunuz demektir.”
Bütün bunlardan ne anlıyorsunuz?
CHP, tıpkı HDP gibi kazandığı belediyeleri ayrı bir devlet oluşturmak için kullanma amacında. Salgını bunun için fırsat bildi. Yardım kampanyası başlatıp halka erzak dağıtmak gibi masum bir işi kullanarak halkın güvenini kazanacaklar, uygun fırsat geldiğinde de artık özyönetim mi olur, bağımsızlık ilanı mı olur, ayaklanmak mı olur, bir şekilde ayrı devlet hamlesi yapacaklar.
Düşünsenize tehlikenin büyüklüğünü. İstanbul’u almışlar, Ankara’yı almışlar, İzmir, Antalya, Mersin, Adana, Aydın, Eskişehir, Hatay, Mersin, Muğla, Tekirdağ onlarda. Buralarda özyönetim ilan ettiklerini, ayrı bir hükümet gibi yönettiklerini düşünsenize. Bu “başka bir devlet” anlamına gelmez mi, düşünsenize.
Sayın bakanı izledim, büyük bir ciddiyet ve heyecan içinde konuşuyordu. Belli ki söylediklerine inanıyordu.
Sayın Soylu’nun söyledikleri, ilginçtir Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ak Parti genişletilmiş il başkanları topluluğuna video konferans yoluyla yaptığı konuşmada da yine CHP’li belediyelerin yardım kampanyası vesilesiyle “Devlet içinde devlet olmanın anlamı yok” ifadeleriyle yer aldı. Demek sayın Cumhurbaşkanı da olayı “Devlet içinde devlet olma” girişimi olarak okumuştu.
Burada akla ilk gelen iki soru var:
Birisi şu: Acaba devlet, Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı ağzından dile getirildiğine göre CHP’li belediyelere yönelik gerçekten böyle bir güvenlik kaygısı mı taşımaktadır?
İkinci soru da şu: Yoksa 31 Mart ve 23 Haziran’da kaybedilen şehirler bir ukde olarak taşınmakta, her vesile ile bunun hesaplaşması mı yapılmakta ve, devlet dili de bunun için araç haline mi getirilmektedir?
31 Mart ve 23 Haziran’ın Ak Parti için bir ukde olması tabiidir. Oraları yeniden kazanma arzusunun olması da tabiidir. Ak Partinin yerel kadroları CHP’nin kazandığı büyük şehirlerde çetin bir mücadele de veriyorlar. Bunlar çok normal.
Ama CHP’yi bir “güvenlik tehdidi” gibi göstererek siyaset yapmanın artılarını eksilerini iyi düşünmek gerekiyor. Ak Parti ve MHP, CHP – HDP ilişkilerinden yola çıkarak böyle bir yola girdi. Bunu muhtemel ki CHP tabanını etkilemek için yaptı. “HDP kötüydü, CHP onunla ilişki kurduğuna göre o da kötü olmuştu.” Bu söylemde HDP’ye oy veren 6 milyon seçmeni dışlama gibi bir tavır olduğunu her iki parti ihmal ediyordu. HDP seçmeninin çözülmediğini de görmek istemiyorlardı.
Şimdi “Devlet içinde devlet olma” bağlamında “CHP tehdidi” pazara çıkmış oluyor.
Ben bu söylemin zaten CHP’ye karşı olanlarda karşılık üretebileceğini, ancak CHP’ye oy veren ve de “gri alan”da bulunan seçmenlerde tepki doğuracağını düşünüyorum.
Ak Parti - MHP yönetimi, “Beka söylemi”ni siyasi kamplaşma aracı haline getirerek, o alandaki toplumsal duyarlılığı aşındırdı. Bugün, salgın karşısındaki birlikte mücadele – dayanışma iklimi de, “Devlet içinde devlet olma” söylemi ile tartışma zeminine çekiliyor.
Sayın Cumhurbaşkanı bunu Ak Parti il başkanlarına hitap ederken seslendiriyor. Evet, sayın Cumhurbaşkanı aynı zamanda Ak Parti Genel Başkanı. Ancak Cumhurbaşkanlığı sıfatı ile parti genel başkanlığı sıfatının hangi alanda nasıl kullanılacağı sorunu bence hala önemini koruyor. Belli ki, salgınla mücadelede Cumhurbaşkanı olarak öne çıkarsanız karşılığı başka olacak, parti politikaları içinde öne çıkarsanız başka. CHP’li belediyeleri “kriminalize etme” yolculuğu korkarım sayın Cumhurbaşkanı’nın salgın döneminde ortak payda hüviyetini zedeleme riski getiriyor.
Kim bilir belki de salgınla mücadelenin psikolojik boyutunu değerlendirirken “Bilim Kurulu”nun bu konuda da söyleyeceği bir şey vardır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
19.04.2025