Burhanettin DURAN
Alman siyasetçileri Türkiye ile gerginliği bitirmek istemiyorlar. Dışişleri Bakanı Gabriel, "ekonomik baskının işe yaradığını" söyleyerek Türkiye'nin gerilimi düşürme çabasını baltaladı ve yeni bir krizin kapısını açtı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Türkiye düşmanlığı yapan partilere oy vermeyin" çağrısında bulunması "iç siyasete müdahale" tartışmasını yeniden canlandırdı.
16 Nisan referandumu sırasında "hayır" lehine tavır alan Alman siyasetçileri o zaman Türkiye siyasetine müdahaleyi önemsemiyorlardı.
Şimdi ise kendilerine "müdahale" edilmesinden ziyadesiyle rahatsızlar.
Halbuki Ankara, 2013 Gezi olaylarından beri Berlin'in operasyonlarını görüyor ve ilişkileri kurtarmak istiyor. Ancak Berlin de PKK ve FETÖ mensuplarına sığınak olmaya devam ederek Ankara'nın terörle mücadele politikasına dostça yaklaşmamakta kararlı. Bu yüzden mesele 24 Eylül seçimleri değil, daha fazlası var.
Berlin, AB kurumlarını da kullanarak Ankara üzerinde baskı kurmaya çalışıyor. Ve ticaretten demografiye entegrasyonu yüksek iki ülkenin ilişkilerinde işbirliğinin yerini rekabetin alması gerilimleri yönetilemez bir noktaya taşıyor.
Almanya-Türkiye ilişkilerinde ciddi bir perspektif kayması yaşanıyor. Yapısal; stratejik ve ekonomik konular şahsileştiriliyor. Alman siyasetçilerinin gözünde gerilimin odağında "Erdoğan sorunu" var.
Böylesi bir şahsileştirme iki ülkenin menfaatlerine kalıcı zararlar verecek bir yere gidiyor. Alman kamuoyunda Türkiye'yi "Almanya'nın ötekisine" dönüştürüyor.
Daha önemlisi, Alman medya ve siyasetindeki "Erdoğan karşıtı kampanya" Alman siyasi kültürünü tahrip edecek bir yola girdi. Anlı şanlı Batı demokrasilerinin ne kadar kırılgan olduğunu daha yeni ABD'de, Charlottesville'de yaşanan olaylarda gördük. Sadece aşırı ırkçı, Neo-Nazi grupların şiddeti ortaya çıkmadı. Aynı zamanda "Beyaz Amerika'nın öfkesinin" ürkütücü bir noktaya vardığı anlaşıldı.
Kadir Üstün'ün işaret ettiği gibi Trump, beyazların sisteme duyduğu öfke ile ırkçılık arasına kalın bir çizgi çekemezse Amerikan demokrasisi yönetim krizine sürüklenebilir.
Bir süper güç için hiç de büyük olmayan sorunlar (Deaş tehdidi, azınlıklar ve göçmenler) üzerinden siyasallaşan beyaz öfkenin popülizmden öte geçebildiği, ana bir fay hattına dönüştüğü görüldü. Kanaatimce, Charlottesville'den Merkel'in alması gereken dersler var. Trump'ın popülizmi karşısında "liberal değerleri, hür dünyayı" savunma konumuna yerleşen Merkel aslında istemeden de olsa Trump'ın yolundan gidiyor.
Nasıl mı? Açıktan "popülizm ve yabancı düşmanlığı" söylemi kurduğunu söyleyemeyiz elbette. Ancak Merkel, Gabriel ve diğerleri "Erdoğan karşıtlığı" üzerinden Alman toplumunda "Müslüman ve Türk sorunu" algısını büyütüyor.
"Erdoğan'a ders vermek" adına kendi toplumunda beyazların üstünlüğüne inananların, hadi daha net söyleyelim, Neo-Nazi grupların ırkçılığının besleneceği bir ortamı hazırlıyor. Kaldı ki, "İslamcı terör" ve "göçmen tehdidi" algıları ABD'ye kıyasla Avrupa'da daha güçlü ve daha reel göstergelere sahip. Avrupa'da entegrasyonu en yüksek ve radikalleşmesi olmayan bir topluluğu, Türkleri "ötekileştirme" sürecini kendi elleriyle hızlandırıyorlar.
Kabartılan ırkçı, Neo-Nazi dalga "liberal değerleri" temsil iddiasındaki Merkel'i ise hayli zor duruma sokar. Avrupa'nın en dinamik ekonomisine sahip olması Almanya'yı bu dalgadan koruyamaz. Bilmem, yabancı düşmanlığı, İslamofobi ve ırkçılık konularında Alman demokrasisinin "kırılgan" olduğunu hatırlatmaya gerek var mı?
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020