Biliyorsunuz hükümet yeni anayasa çalışmaları için içinde bakanların
da olduğu 9 kişilik bir komisyon kurdu.Yapılacak olan anayasa için
hükümetin temel bir yaklaşımı muhakkak ki var ve çalışmalarını bu
yaklaşım üzerinde yapacaklar.

Yapılacak olan anayasanın ne kadar sivil ne kadar özgürlükçü
olacağının sınırlarını hükümet değil  muhalefet belirliyecektir.
Anayasa konusunda muhalafetin tasarıları ve tekliflerinin olup
olmaması anayasanın ne kadar sivil ve özgürlükçü olacağının
sınırlarını belirleyecektir.

MHP'nin yeni anayasa yapılması için herhangi bir talebi yok.12 Eylül
MHP tabanı için fikirleri iktidarda yöneticileri hapiste olan bir
süreçti.Zaman içerisinde yöneticilerde serbest kaldıkları için 12
Eylül generallerinin yaptıkları anayasa ile çok önemli bir sorunları
olmadı.Hatta sahip çıktılar ve sahip çıkmaya da devam ediyorlar.

CHP 'nin de yeni anayasa yapılması ile talebinin olduğunu söylemek
zor.Zaman zaman kendilerini sosyal demokrat olarak tanımladıkları için
sadece yeni bir anayasa istermiş gibi yapıyorlar.

CHP'nin yeni anayasa çalışmaları ile ilgili komisyonun başında Süheyl
Batum var Süheyl Batum'un bu komisyonun başında olması aslında herşeyi
açıklıyor.Hocası Süleyman Demirel 1961 Anayasasının özgürlüklerinin
bile bu topluma bol geldiğini söyleye  söyleye özgürlükleri
daraltmıştı.

Mayıs ayında CHP anayasa konusundaki görüşlerini medya ile
paylaşacaktı.Ancak Süheyl Batum istemediği birkaç yazarı bahane ederek
kendi düzenlediği toplantıya katılmadı ve komisyonun çalışmalarını
kamuoyu ile paylaşmadı.Hala da ortalıkda kamu oyu ile paylaşılan bir
taslak bir metin özeti ortada yok.

2010 yılında yapılan anayasa referandumu sırasında CHP lideri Kemal
Kılıçdaroğlu " Yapılacak olan değişikler sizin gelirinizi artıracak
mı?" benzeri soruları ile ile karşı çıkıyordu anayasa
değişikliklerine. Değişiklikler ile ilgili farklı öneriler ortaya
koymadan.Yeni anayasa çalışmaları sırasında da muhtemelen aynı tavrı
ortaya koyacaktır.

CHP kendi niteliğine göre yeni bir anayasa yapmak istiyorsa doğru
adres LEON DEGUIT'tir.Fransa 3.Cumhuriyet döneminin ünlü kamu
hukukçusu aslında Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk sistemini kurarken
hukuk felsefesi konusunda en fazla feyz aldığı kişidir.

Tamam medeni kanunu İsviçre'den Ceza Kanunu'nu İtalyadan aldık ancak
hukuk felsefesi konusundaki beliryeci unsur pozitivist hukuk
felsefesidir ve Leon Deguit'de bu konuda devrin en büyük otoritesidir.

Cumhuriyetimizn ilk yıllarında kitapları TBMM tarafından Türkçeye
çevrilmiş ve milletvekillerinin istifadesine sunulmuştur.Leon
Deguit'in hukuk felsefesi Türkiye'de oturmuş ancak kendisi
unutulmuş/unutturulmuştur.

Leon Deguıt'in hukuk felsefesi "kanun her zaman adaleti sağlamayabilir
sağlamak zorunda da değildir " şeklinde özetlenebilecek bir anlayışı
ifade eder.Dialektik değil pozitivisttir anlayışlacağı üzere.

Ulusalcılık pozitivist bir hukuk felsefesine sahip olmak
mecburiyetinde olduğu için Leon Deguit ulusalcı bir anayasa nasıl
olmalıdır konusunda yüzyıl öncesinden bile olsa katkı yapmayı
sürdürecektir.

CHP için zor olan kısım pozitivist hukuk felsefesine sahip olduğunu
kabul etmektir. Yıllarca kendilerini solcu olarak tanımlayan şimdi
sıkı ulusalcı olan yöneticilerden oluşan CHP'nin bunu da başarması zor
gözükmektedir,dolayısıyla CHP ortaya bir anayasa taslağı koymak yerine
istemezükçü bir tavırla durumu idare etmeye çalışacaktır.İdare
edemdedikleri an da ortaya bir metin çıkarabilirler.

BDP ise seçimden bu yana sadece BDP'nin merkezinde olduğu bir siyaseti
dayatma  peşinde olduğu için yeni anayasa ile ilgili tavırlarını
gündeme taşımıyorlar..Refarandum sırasındaki tavırlarından yola
çıkarsak olumlu katkı yapacaklarını söylemek zor görünüyor.

MHP ,CHP ve BDP bu tavırları ile ülkemizi sadece AKP'nin yapacağı bir
anayasaya mahkum etmek istiyorlar,ya da durumu tersten okursak AKP'nin
kötü yapacağı anayasadan büyük mennuniyet duyacaklar.Neyse ki kimi
sivil toplum kuruluşları ve entelektüeller katkı vermek konusunda
siyasi partilerimizden çok daha iyi görev yapıyorlar.