Eser KARAKAŞ
AKP derken, maalesef, de facto, anayasanın amir tarafsızlık hükümlerine rağmen, Sayın Cumhurbaşkanı’nı da buraya katıyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı’nı, Sayın Başbakan’ı, AKP sözcülerini laiklik kavramı çerçevesinde dinlerken kendimi zaman zaman başka bir ülkede yaşıyor gibi hissediyorum.
Bu zevatın laiklik söylemi ile Türkiye yasal mevzuatı ve çok önemli olmak üzere uygulamalar uyum içinde değiller.
Sayın Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın açıklamaları sonrası eski demeçleri ekranlarda, “laikliğin devletin tüm inançlara eşit mesafede durması demektir” diyor.
Bu arada çok ilginç bir ifade ile, “dinsizlere, hatta ateistlere bile devlet eşit mesafede durmalıdır” diyor.
Bu son cümlede, şayet devlet tüm vatandaşlara eşit mesafede duruyor ise, “hatta, bile” ne anlama gelmektedir?
Konuyla çok alakalı değil ama geçerken şu değerlendirmeyi yapmadan duramıyorum: Şayet formasyonunuz yeterli değil ise, çok konuşursanız çok hata yapıyorsunuz; en iyi örnek olarak bu “hatta, bile”yi verebiliriz.
Kahraman’ın konuşmasından sonra Sayın Cumhurbaşkanı’nın eski değerlendirmelerini dinledik. Sayın Davutoğlu’nun ve başka AKP sözcülerinin konuya ilişkin, laikliğin anayasadan çıkarılması konusunda görüşlerini duyduk.
Ve bu konularda Türkiye pratiğini çok iyi bilen birisi olarak çok şaşırdık, kendimizi başka bir ülkede zannettik.
“Devlet tüm kesimlere eşit mesafede duruyormuş” bu tuhaf değerlendirmeyi dinledik.
“Allah’ın sopası yok” deyişini çok severim.
Allah’ın hikmeti, İsmail Kahraman’ın konuşması, AKP’lilerin bu konuşmayı değerlendirmeleri ve “Devlet herkese eşit mesafede duruyor” demeleri ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin cemevleri kararının (Prof. İzzettin Doğan ve diğerleri Türkiye’ye karşı) yayınlanması aynı günlere denk geldi.
AİHM Büyük Dairesi -kararın detaylarına girmeyeceğim, isteyen Mahkeme’nin (AİHM) internet sitesinden ulaşabilir- Türkiye’de devletin farklı inançlar karşısında tarafsız olmadığına, ayrımcı davrandığına hükmetti ve Türkiye’yi mahkûm etti.
Şayet AKP’lilerin söyledikleri doğru ise, yani “Devlet tüm inançlara eşit mesafede duruyor” ise, AİHM’nin bu kararı neden verilmiştir?
Devlet cemevlerinin ve başka ibadet yerlerinin ibadethane olup olamayacağına karar verebilir mi?
Şayet AKP sözcülerinin ifadeleri doğru ise, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir kurumun anayasada işi nedir, herkesin ödediği vergilerle nasıl finanse edilebilir?
“Devlet tüm inançlara eşit mesafede duruyor” ise, zorunlu din dersleri ve o içerikleri ne olacaktır?
Mesele sadece Alevilerle de sınırlı değildir.
“Devlet tüm inançlara eşit mesafede duruyor” ise Ortodoks vatandaşlarımızın Heybeliada meselesi neden senelerdir çözülememektedir?
Bu son meseleyi Batı Trakya Müslümanlarına gönderme yaparak uluslararası hukuk mütekabiliyet ilkesine çekmek büyük bir cahillik ya da kötü niyettir. Çünkü söz konusu olan Ortodoks Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıdır ve bir devlet kendi vatandaşlarını uluslararası hukuk mütekabiliyet çerçevesi içinde göremez.
Görür ve kendi vatandaşları Ortodokslar ile Yunanistan vatandaşı olan Müslümanlar arasında mütekabiliyet ilişkisi kurmak isterse çok ayıp eder, komik duruma düşer.
“Devletin vatandaşına eşit mesafede durması”, daha doğrusu durmaması konusunda çok sayıda örnekler verebiliriz ama muhtemelen gerek yok. Meselenin boyutları zaten belli.
Saçmalamasınlar.
Türkiye’de insanlar ve uluslararası mahkemeler, devletin, vatandaşın inancı ve etnik kimliği karşısında eşit mesafede durmadığını çok iyi biliyorlar.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2025
1.08.2025
23.07.2025
19.07.2025
7.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
15.06.2025
3.06.2025
30.05.2025