Etyen MAHÇUPYAN
Cumhuriyet tarihinin en başarılı siyasi hareketinin AKP olduğu su götürmez bir gerçek. Çeperden gelerek merkeze talip olurken merkezin askeri ve yargısal engellemelerine maruz kalan, İslami duyarlılığı nedeniyle Batı’nın ikircikli yaklaştığı, Ortadoğu’daki gelişmeler sonucu giderek yalnızlaşan, ancak bütün bu olumsuz koşullara karşın sosyoekonomik alanda ve özgürlüklerde sıçrama yaratan, Kürt meselesinde çözümü arayıp yakalayan bir iktidar çizgisi bu… Dolayısıyla giderek genişleyen bir sosyokültürel orta sınıf tarafından destekleniyor ve her seçimde daha yüksek bir oy potansiyeline sahip oluyor. Rakiplerinin toplumu okuma yetersizliği ve statükocu nitelikleri AKP’lileri rahatlatıyor ve başarılı olduklarını bir ‘doğal kabul’ haline getiriyor. Ne var ki eğer bu parti sadece bir ‘geçiş siyaseti’ olmak istemiyorsa kendisine daha kritik gözle bakmak zorunda. Çünkü geleceği inşa etmek, yanlışlığı apaçık olan bir geçmişi bitirmekten daha ‘ince’ bir siyaseti gerektiriyor.
Amaç yeniyi inşa etmek ise, başarı sadece seçim kazanmak, hizmet üretmek ve söz konusu hizmet zemini üzerinde bir toplumsal destek tabanı oluşturmaktan ibaret olarak tanımlanamaz. Eskinin cemaatçi birey ve toplum anlayışından sıyrılmak, çoğulculuğu kuşatan ve değişim dinamiğine sahip çıkan bir toplumsallaşma üretmek gerek. Bunun ne denli radikal bir dönüşüm olduğunu ancak hayal edebiliriz, çünkü geçmişimizde böyle bir tecrübe yok. Doğrunun kimsenin tekelinde olmadığı, ortak doğruyu üretmeye mahkûm olduğumuz ve bunun üreteceği farklılaşma ve melezleşmelere razı geldiğimiz, hatta bundan memnuniyet duyduğumuz bir sosyalleşme… AKP bunu becerebilirse bu toprakların tarihine bir ‘devrimci’ hareket olarak geçecek. Eski sisteme dönüşün nihai olarak imkân dışı kılınması da ancak böyle olacak.
Bu ‘misyon’ kendinize benzemeyenleri ve benzememe hakkını bir kimliğe dönüştürenleri de doğru yönetmeyi gerektiriyor. Bugüne dek AKP hükümetleri orta sınıf üzerinden sınıfsal ve kimliksel ayrışmaları yumuşattı. Ancak dönüşüm sürecinin kabuller, yargılar ve algılar üzerindeki ihtilalci yapısının sonuçlarını es geçti. Böylece siyaset bir psikolojik ayrışma ve kırılmanın üzerine oturdu. Doğrusu AKP bu durumdan epeyce yararlandı… Seçimleri kazandı. Ayrıca bu kırılma İslami duyarlılığı taşıyanlar nezdinde içgüdüsel olarak haklıydı. Ancak şimdi geleceğe bakarken sorulması gereken, bu durumun tarihsel anlamda devrimciliği kendi misyonu kılmış bir siyasi hareket için ne kadar sürdürülebilir olduğudur.
Muhafazakâr kesimin kendisine şunu sorması lazım: Karşımızda ve birlikte yaşamak üzere ‘hastalanmış laikler’ mi görmek istiyoruz? Yönetimle kopuk, onunla ilişki kuramayan, içe kapanan, giderek karikatürleşen bir laik kimlik evreninin yaratılmasına destek vermek, buna sebep olmak mı istiyoruz? Eğer özgürlüğün ve demokratlığın hâkim olacağı bir gelecek tahayyülünüz varsa, ‘yönetimden’ kasıt size en uzak olanları ‘içine alan’ bir yaklaşım tarzı ve stratejisi olmalı. Bunun en temel özelliği ise sosyal alanı anlamak, değişimin psikolojik kimlikleşme eğilimi üzerindeki etkisini öngörmek ve ‘ötekilerin’ yenilgi/kayıp duygusunu hafifletmek üzere yeni bir dil geliştirmek olacaktır.
Bugün muhafazakâr kesim kendi artan iç çeşitliliği ve hoşgörüsü sayesinde, AKP’nin yarattığı maddi gelişmeyi aşan bir yeni ideolojik perspektif geliştirmekte. Geçmişte muhafazakârlar sistemi öncelikle kullanan ve gerektiğinde ona direnen bir siyasi temsilci arıyorlardı. Bugün ise kendilerine benzemeyeni de yönetmeyi bilen ve kendileriyle ‘ötekileri’ buluşturan bir siyasi temsilin peşindeler.
Cumhurbaşkanlığı yeni bir dönemin de başlangıcı. Mesele bu ‘yeniliğin’ görünüşte kalıp kalmayacağı, sosyale doğru bir derinleşmenin önünü açıp açmayacağı… Tarih AKP’ye olağanüstü bir siyasi hareket olma imkânı sunuyor. Gerisi bu ‘misyonun’ farkında olmak, onu istemek ve tabii ki gereğini yapmakla ilgili…
Not: “Azınlıkların en hakiki sorusu” başlıklı yazım azınlık cemaatlerin entelektüel enerjisini harekete geçirmiş gözüküyor. İtirazlar iki yönlü. 1) Devlet bize beterini yaptı ve asıl sorun Müslümanların bizimle ilgili algısı (ki gayet doğru ve zaten yıllardır bunu yazıyoruz). 2) Birileri tahrik olup gayrımüslimlere zarar verebilirler (ki hiç sanmıyorum… Tıynetsiz kişiler hep vardır ama benim yazımı okuyup etkilenerek buna kalkışacak olanı zor bulunur.) Gelelim esasa: Yazı azınlık mensuplarının zihni yaklaşımını ele alıyordu ve yazdığım şey herkesin bildiği, soluduğu bir gerçekten ibaret. Bu konuda diyecekleri varsa bekliyorum. Bakalım azınlık aydınları cemaatçilikten ne kadar uzak durabiliyorlarmış...
Yazarlar
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024
12.04.2024
11.04.2024
28.11.2023