Etyen MAHÇUPYAN
Bahçeli’nin başkanlık sisteminin Meclis’e gelmesi ve referanduma gitme yolunun açılması konusunda yaptığı ‘davet’ iki farklı değerlendirmeye neden oldu. Bir grup yorumcu Bahçeli’nin son yıllarda AK Parti’ye destek veren bir tutum aldığını, siyasetin sıkışma noktalarında devlet perspektifi ile bu tür çıkışlar yaptığını hatırlattı. Bu kişilerin beklentisine göre MHP başkanlık önerisini Meclis’ten geçirmenin ötesinde referandumda da ‘yumuşak’ bir çizgi tutturacak, seçmen üzerinde baskı kurmayacaktı. Nitekim Bahçeli bu konuda halkın kararına razı olduğunu her fırsatta söylüyordu.
Buna karşılık bir başka grup yorumcu ise Bahçeli’nin davetinin bir destek mahiyeti taşımadığını, MHP’nin hala parlamenter sistemden yana olmanın yanında Anayasa’nın ilk dört maddesinin de değişmesine karşı olduğunu vurguladılar. Onların bakışına göre MHP başkanlık sistemini içeren anayasa teklifini Meclis’te desteklese de referandum sürecinde sert muhalefete geçerek engellenmesi için uğraşacak ve belki de başkanlığa geçişi süresiz olarak imkansız kılacaktı. Dolayısıyla söz konusu davetin bir ‘tuzak’ olma ihtimali de az değildi.
***
Her iki görüşün de doğru yanları olduğunu tespitle ve Bahçeli’nin daha ‘dinamik’ bir oyun kurgusu üretmeye çalıştığını varsayarak şunu ileri sürebiliriz: Bahçeli muhtemelen son kertede başkanlık sistemini destekleyip desteklememeye karar vermiş değil. Şu an attığı adım MHP’nin pazarlık gücünü yükseltmek açısından işlevsel. Milletvekillerini son seçimde yarı yarıya kaybetmesine ve parlamentonun en küçük grubunu oluşturmasına karşın, MHP’nin önümüzdeki dönemin siyasetinde çok ‘kıymetli’ bir role sahip olabileceğinin farkında… AK Parti’nin anayasa teklifi bariz şekilde ‘kabul edilemez’ olmadığı takdirde MHP gelecek tasarıya referandumda da destek verebilir. Ne var ki buna karşılık herhalde bazı istekleri de olacaktır.
Dolayısıyla karşımızda ikili bir soru var: Böyle bir pazarlıkta MHP ne isteyebilir? Ve istediğini alması için uygun bir konjonktür var mı? Bir siyasi parti olarak MHP’nin iktidardan siyasi alanda isteyeceği bir şeyler her zaman olabilir. Örneğin bir başka yasanın parlamentodan geçmesini iktidardan talep edebilir. Kendi seçmen tabanına yönelik kenarda köşede kalmış birkaç değişikliğin hayata geçmesini sağlayabilir. Ancak başkanlık değişimi AK Parti için çok kıymetli bir ‘hediye’… Bedelinin de yüksek düşünülmesi şaşırtıcı olmaz. Öte yandan MHP için ideolojik öneme sahip iki konuda, yani terörle mücadele ve dış politikada iki partinin pozisyonları arasında pek bir fark yok.
O halde MHP iktidardan ne talep edecek? Boşalmakta olan bürokraside AK Parti destekli bir yeniden yerleşme olabilir mi? Konjonktürün de çok uygun olduğunu düşünürsek gayet mantıklı gözüküyor. Bu MHP açısından ‘akıllıca’ bir yaklaşım olur. Çünkü bu ülkede siyasetin geçici, bürokrasinin ise kalıcı bir karakteri var. Bürokraside güçlü olan her zaman toplumsal karşılığının çok üzerinde bir siyasi güç devşirebiliyor.
***
Dolayısıyla muhtemel senaryo ilk adımda AK Parti’nin MHP’ye ters gelmeyen bir anayasa önerisi yapmasını sağlamak olacaktır. Böylece AK Parti’nin özgürlükçü tasavvurundan uzaklaşarak devletçiliği ve milliyetçiliği kabullenmesi sağlanabilir. İkinci adım ise referandumda verilecek desteğe karşılık bürokratik kadrolarda kalıcı atamaların garanti edilmesini istemek olabilir.
MHP gerçekten ‘masum’ bir destek önerisinde mi bulunuyor, yoksa bir taşla iki kuş birden mi vurmaya çalışıyor göreceğiz. Kendisi bürokraside yeniden güçlenirken AK Parti’nin de devletçi merkeze çekilerek ‘ehlileşmesinin’ siyasetin sağcılaşmasına büyük bir ‘hizmet’ olacağını Bahçeli bilmez mi?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024
12.04.2024
11.04.2024
28.11.2023