Fehim TAŞTEKİN
İsrail Batılı koruyucuları sayesinde uluslararası hukuk karşısında dokunulmazlığını aşındıracak yeni bir güç dengesine izin vermek istemiyor. O yüzden saldırganlığının dozunu artırıyor. Önceki gün İran’ın Şam’daki konsolosluk binasını F-35’lerle fırlattığı altı füzeyle vurdu. Cenevre Konvansiyonu başta olmak üzere uluslararası hukuku bir kez daha çiğnedi. Aynı zamanda ‘haydut devlet’ vasfını perçinledi.
Birkaç aydır Devrim Muhafızları’nın darbeler aldığı Suriye’deki son kayıplar oldukça sarsıcı. Devrim Muhafızları’nın Levant bölgesindeki faaliyetlerinden sorumlu Tuğgeneral Muhammed Rıza Zahidi ve yardımcısı Tuğgeneral Muhammed Hadi Hacı Rahimi’nin yanı sıra Hüseyin Emanallahi, Mehdi Celaleti, Muhsin Sadakat, Ali Akababai ve Ali Salihi Rozbehani adlı subaylar öldü. Zahidi, ABD’nin 2020’de öldürdüğü Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’den sonra en üst düzey kayıp olarak kayda geçti.
İran, vurulan yeri "büyükelçi rezidansını da barındıran büyükelçiliğe bitişik konsolosluk binası" olarak tanımlıyor. Bu tanımdan hareketle İsrail’in diplomatik dokunulmazlığı hiçe sayarak oyunun kurallarını değiştirdiği söylenebilir. Öldürülen 7 kişi aynı zamanda büyükelçilikte akredite personel. Fakat İsrail açısından çift kimliğin ‘diplomatik’ tarafı onlara koruma sağlamıyor. Aralıkta Şam’daki konutunda füzeyle öldürülen Kudüs Gücü’nün Suriye’deki lojistik sorumlusu General Seyyid Razı Musevi de diplomatik kimlik taşıyordu.
Amwaj.Media'ya göre 2000'li yılların ortalarında Lübnan'a gelen Zahidi kısa sürede Hizbullah içinde güçlü bir ağ kurdu. Hizbullah Şura Konseyi'nin Lübnanlı olmayan tek üyesiydi. Aynı zamanda Cihad Konseyi'nde Devrim Muhafızları'nın temsilcisiydi. Zahidi'nin yerine 2014'te Muhammed Hicazi getirildi. Hicazi 2020'de hastalanınca Zahidi geri döndü. 2021’de Suriye'deki operasyonlarından sorumlu Mustafa Cevad Gaffari, Tahran’a çağrılınca da Zahidi Levant bölgesindeki en üst düzey Kudüs Gücü subayı oldu. Rütbe ve konum açısından İsrail saldırısı, Devrim Muhafızları ile Hizbullah arasındaki en güçlü bağın hedef alındığı anlamına geliyor.
***
İran, ABD’nin Tahran’daki çıkarlarını temsil eden İsviçre aracılığıyla saldırıdan İsrail’e sonsuz desteği nedeniyle Washington’ın sorumlu olduğu notunu iletti. BM Güvenlik Konseyi’ne “kararlı bir şekilde karşılık verme konusunda meşru hakkını saklı tuttuğu” bildirildi. Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi başkanlığında toplanan İran Ulusal Güvenlik Konseyi “Suç cezasız bırakılmayacak” açıklamasını yaptı. Rusya meseleyi BM Güvenlik Konseyi’ne taşırken Çin de İsrail’i kınadı. Amerikan yönetimi behemehâl suçlamaları reddetti. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Adrienne Watson, "ABD'nin saldırıyla hiçbir ilgisi olmadığını ve saldırıdan önceden haberdar edilmediğini" savundu. Biden yönetimi bir anlamda sorumluluğu Tel Aviv’e atsa da İsrail’i koruyup kollama misyonundan geri durmuyor.
Amerikalı kaynaklara göre İsrail jetleri havalandıktan sonra yani saldırı anına birkaç dakika kala Biden yönetimini bilgilendirdi fakat hedefin konsolosluk binası olduğunu belirtmedi ve yeşil ışık istemedi.
Aynı gün Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Refah'a kara harekâtı düzenlemesine karşı alternatifleri görüşmek üzere İsrailli yetkililerle bir video konferansı planlanmıştı. Saldırı bu toplantıya engel olmadığı gibi 2.5 saat süren görüşmede gündeme bile getirilmedi.
***
Saldırı İran’ı çetin bir denklemin içine çekiyor. İsrail’e misliyle yanıt vermek İran’ı Netanyahu’nun oyununa çekebilir. Netanyahu kendisini kurtaracak cehennemler arıyor. Knesset önünde kamp kuran muhalefetin baskısıyla köşeye sıkıştı. Refah’a kara harekatı için ABD’den aradığı desteği göremedi. BM Güvenlik Konseyi’nde ateşkes tasarısını önlemediği için Biden yönetimine tavır alıp İsrailli üst düzey heyetin Washington ziyaretini iptal etti. Şimdi İran’a karşı el yükselterek Amerikan yönetimini kendi oyununa çekmeye çalışıyor. İsrail’in şahinleri öteden beri İran’a karşı ABD’yi ön safta savaştıracak bir çatışma senaryosunu avuçlarını ovarak bekliyor. Daha spesifik olarak da İsrail, ABD’nin koruma taahhüdü yerli yerindeyken savaş çıkarma pahasına kendi caydırıcılığını yeniden inşa etmek için sınırları zorluyor.
Tahran’ın saldırıları yanıtsız bırakması ise İran’ı “kırmızı çizgileri aşılmış”, “caydırıcılığını yitirmiş” bir aktöre dönüştürebilir. Geçmişte olduğu gibi Direniş Ekseni’ndeki devlet dışı aktörlerle yanıt verebilir ama bu da itibar aşınmasını önlemeye yetmiyor.
Bu saldırıyla Netanyahu, ABD üzerinde de baskı kuruyor. Saldırı Biden yönetiminin İsrail’e bağlılık taahhüdünü sürdürürken çatışmanın bölgesel bir savaşa dönüşmesini önleme siyasetini çıkmaza sürüklüyor.
İran ve ABD, İsrail’in Gazze’deki soykırım savaşına paralel olarak işlerin kontrolden çıkma noktasında kendilerini doğrudan çatışmaya sürükleyecek bir tırmanıştan ya da bölgesel savaştan kaçınma konusunda anlayış birliğine vardı. Saldırı bir bakıma İran-ABD diyaloğunu hedef alıyor.
ABD’nin yürüttüğü temasların çatışmayı sınırlandırma konusunda elde ettiği kısmi sonuçlar var. ABD-İngiltere ikilisi, Yemen’deki Husilerin Gazze’de ateşkes sağlanıp insani yardımın önü açılıncaya kadar İsrail bağlantılı gemileri hedef alma konusundaki kararlılığını kıramadı. Fakat Lübnan’da Hizbullah, kontrollü çatışma stratejisi kapsamında angajman kurallarına bağlı kaldı. İsrail açısından büyük bir tökezleme olsa da Amerikalılar, Hizbullah’ın tam kapasite savaşa girişmemesini kendi başarıları sayıyor. Amerikalıların beklentilerine uygun asıl İran freni Irak-Suriye hattında gözlemlendi. Suriye-Ürdün-Irak üçgeninde Amerikan askerlerinin öldüğü SİHA saldırılarının ardından İran’ın devreye girmesiyle Irak İslami Direnişi sakinledi. Tabiri caizse “Direniş Ekseni” tarafında taşlar biraz bağlandı. Fakat İsrail, İran ve Hizbullah’ın gerilimi sınırlama yönündeki tercihini istismar ederek Suriye’de İran bağlantılı hedefleri vurmaya ve Lübnan’da atış menzilini genişletmeye devam etti. Yani ABD’nin sınırlama çabası İran ve Hizbullah üzerinde etkili olurken İsrail tarafında çalışmadı. Şimdi İran’ın eline güçlü bir koz geçti; ABD’ye “Bu işlerin kontrolden çıkmasını önlemek ve diyaloğu sürdürmek istiyorsan İsrail üzerinde baskı kur” diyebilir. İran’la sadece Gazze bağlantılı meseleleri değil nükleer dosyayı da görüşüyorlar. Kontrolsüz tırmanış İran’ın nükleer yolda ayağına atılan zincirleri kırmasına da neden olabilir. Bu ABD’nin göz ardı edebileceği bir seçenek değil.
***
Bu saldırı Tahran’ın Suudi Arabistan başta olmak üzere Körfez ülkeleriyle normalleşme sürecini de hedef alıyor. Birkaç gün önce Hizbullah’ın ‘terör örgütü’ muamelesi gördüğü BAE’de resmen görüşmeler yaptığı, Şam’ın Hizbullah’la mesajlaşmada öne çıktığı ve Suriye ile Arap Birliği arasında etkileşimin arttığı bir dönemden söz ediyoruz.
İran’ın doğrudan İsrail’e yanıtı ya da Hizbullah’ın Amerikalılarca tolere edilen sınırların ötesinde angajman kurallarını değiştirmesi savaşın bölgeselleşme riskini artırabilir. Bu tür bir senaryoda Körfez’deki Amerikan müttefiklerinin İran’la diyalog halinde kalması zorlaşır. Dahası olası tırmanışla hedef haline gelmesi muhtemel Amerikan üsleri zaten bu ülkelerde yer alıyor.
"Bu, Devrim Muhafızları’nın ilk kaybı değil ve İran badireleri bir şekilde atlatmanın yolunu bulur” denilebilir. Gazze savaşına paralel olarak İsrail suikastları artsa da akıllara 2013’te Devrim Muhafızları komutanlarından Tümgeneral Hasan Şateri’nin Şam-Beyrut yolunda öldürülmesi geliyor. Ya da 2015’te Tuğgeneral Muhammad Ali Allahdadi’nin Suriye’nin Kuneytra bölgesinde altı Hizbullah savaşçısıyla birlikte füzeyle vurulması.
***
Suikastlara rağmen Tahran şimdiye kadar doğrudan misilleme yapmadı. Denilen şuydu: "İsrail’in tuzağına düşmemek için ‘stratejik sabır’ gösteriyoruz." Saldırılar İran’ı aşağılayan boyutlara ulaşırken dini lider Ali Hamaney’in bu yaklaşımı artan oranda sorgulanıyor. Fakat İran açısından stratejik sabrın bağlamları henüz değişmedi. O bağlam savaşın bölgeselleşmesini, ateşin İran’a ulaşmasını ve dikkatlerin Gazze’den uzaklaşmasını önlemeyi öngörüyor. İran, İsrail’e misliyle yanıt verdiği takdirde sadece iyi ilişkilerini feda etmek, ABD ile çatışmaya sürüklenmek ve dünyanın önemli bir kısmında tecrit edilmek durumunda kalmayacak aynı zamanda İsrail’i soykırımcı devletten mağdur pozisyonuna taşıyacak. Yine de yanıt misliyle değil asimetrik yollarla gelebilir. Şam’daki saldırının çok hedefli bir kışkırtma olduğu aşikâr. Bunu tuzağa çekme girişimi olarak gördükleri sürece yanıtın İsrail’in istediği sonuçları doğurmayacak şekilde verilmesi muhtemeldir.
Yazarlar
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları










































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
5.10.2025
25.09.2025
15.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
26.08.2025