Fehmi KORU
Her kafadan ayrı bir ses çıkan Türkiye yerine ‘tek sesli’ ve bununla iftihar eden bir Türkiye olduk diye düşünenlerimiz çok; büyük çapta doğru bir Türkiye tablosu da bu.
Sadece medya değil tek sesli olan, siyasette de pek fazla aykırı bir ses duyulmuyor. MHP zaten iktidarın ortağı; CHP ile İYİ Parti 24 Haziran öncesinde beklentilerini o kadar yükseğe çıkardılar ki, alınan sonucu büyük bir yenilgi gibi görüp farklı görüş açıklamaya çekiniyorlar.
Hiç değilse bana öyleymiş gibi geliyor.
Gazetelere haberleri ve köşe yazıları için göz gezdirirken bazen tek bir gazete ve tek bir yazar okuyormuş hissine kapılmamak elde değil.
Dün de öyle bir gündü. Neredeyse bütün gazeteler “ABD’ye göbekten bağlı değiliz”manşetleriyle ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘a ait o sözü konu seçmiş yazarların yorumlarıyla çıktı.
Siyasilerin aynı konudaki açıklamaları da, iktidar ve muhalefet olarak, birbirinden çok farklı değildi.
İyi bir durum mu bu?
‘Yerli ve milli tavır’ arayışına cevap teşkil ettiği için bu durumu ‘iyi’ karşılayanımız çok. Ülkemize yapılmak istenene, kirli oyunlara ulusça tavır koyuyoruz. Tek cephe halindeyiz. Milli bir dava söz konusu olduğunda ayrımız gayrımız bulunmuyor.
Ben yine de bu tür birlik-beraberlik tablolarına yararı açısından kuşkuyla yaklaşıyorum. Böyle ortamlarda görüşler arasında biraz uyum olsun, ancak yine de farklı düşünenler de düşüncelerini paylaşsınlar.
Düşüncem böyle. Böyle düşündüğüm için de, bir gazetede çıkan “Rahip Brunson neden serbest bırakılmalı?” başlıklı yazıyı önemsedim.
Amerikalı papaz Andrew Craig Brunson için ‘katıksız bir ajan’ tespitinde bulunuyor yazar, ‘Şeytani Devletler Topluluğu’ diye andığı ABD’nin yıkılması ve yok olmasının dünya için en hayırlı sonuç olduğunu kayda geçirip ABD kaynaklı hiçbir faaliyete güvenmediğini de belirtiyor. Ardından da “Brunson serbest bırakılmalı” diyor.
Papaz Brunson hakkındaki iddianame zayıfmış çünkü…
İlginç buldum bu yazıyı.
Farklı denilebilecek bir başka yaklaşım da, ABD’de birilerinin Türkiye ile ilişkinin daha da bozulması için Brunson konusunu kullandığı tezini işleyen bir yazıda karşıma çıktı. Yazar ‘ABD’de bir el’ sıfatıyla andığı bir çevrenin küstah ve tehditkar mesajlarla gerilimi tırmandırdığına dikkat çekiyor ve “Bu saatten sonra hangi mahkeme Brunson’ı bırakır?”sorusu eşliğinde o elin suları bulandırdığını ileri sürüyor.
Daha da ilginci, aynı yazarın, Brunson‘un hayati tehlikede olduğu beklentisini de duyurması.
Bakın ne yazmış:
“Karanlık bir el Türkiye’yi ve iki ülke ilişkilerini iyice işin içinden çıkılmaz bir hale getirmek için Brunson’ı öldürmek ve ‘bakın işte Türkiye’de anti-Amerikanizmin geldiği nokta’ demek isteyebilir. Bu rahibin çok çok iyi korunması şart…”
Mesut Yılmaz da benzer bir çıkışla olaya ‘farklı’ bakanlar arasına katıldı. Geçmişinde dışişleri bakanlığı ve başbakanlık görevleri bulunan eski politikacı memleketi Rize’yi ziyaret ederken bir de basın toplantısı düzenlemiş. Orada, yukarıda alıntıladığım köşe yazısı çizgisinde görüş açıklamış.
Okuyalım:
“Amerikalılar papaz serbest bırakılmasın diye böyle bir çıkış yaptılar; çünkü bu şekilde bir tehditle değil Türkiye’ye, Afrika’daki küçük bir kabile devletine bile bugünkü dünyada istediğinizi yaptırmanız mümkün değil. Normal şartlarda belki de mahkemenin ilk duruşmasında beraat edecek bir kişiyi şimdi daha zor duruma soktular.”
Eski başbakan bu görüntüyü ABD’deki ‘çok-başlılığa’ ve Washington’da yönetim krizi yaşanmasına bağlıyor.
Her kafadan ayrı bir ses çıkıyormuş ABD’de.
Ne olacak peki?
Meslekte 40 yılını doldurduğunu, bunun altı yıla yakın bölümünü gazetesini Washington’da temsil ederek geçirdiğini hatırlatarak yazısına başlayan bir başka yazar da, tezinin özetini seçtiği başlığa yansıtmış: “Türk-ABD ilişkileri buzdolabına konmalı.”
Yazar iki ülke arasındaki ilişkinin kolay kolay iflah olmayacağını öngörüyor.
‘Buzdolabı’ tavsiyesini de en az “Brunson serbest bırakılmalı” ve “Bir el ilişkileri bozmak için Brunson’u kullanıyor” tezleri kadar ilginç buldum.
“Acaba gerçek görünenden farklı olduğu halde perde gerisinde ikili ilişkilerin kötü görünmesini gerektirecek bir şeyler mi yaşanıyor?” gibi yeni ve diğerlerinden daha ileri bir tez ortaya atılana kadar, hemen hepsi birbirine benzer haberler ve yazılarla ‘milli ve yerli tepkiler’ verilen medyamızda, en farklı üç yaklaşım olarak bu tezleri seçtiğimi bilgilerinize sunarım.
Görüyorsunuz, farklı ses veya değişik tez de hiç fena olmuyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
2.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025
25.10.2025