Fikret Bila
İktidar, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi adını verdiği rejimi tahkim ederken demokrasiyi sakatlayan adımlar atıyor.
Bunu gerçekleştirirken bir yandan bütün gücü Cumhurbaşkanı'nın elinde topluyor, diğer yandan demokratik denetim kurumlarını tek tek işlevsiz hale getiriyor.
Yeni sistemde TBMM'nin yasama ve denetleme alanı ciddi biçimde daraltıldı. Yargı denetimi de, yargı erkinin yürütmenin etkisine girmesiyle, sadece iktidarın istediği kişi ve kurumları denetleyip, onun beklediği yönde kararlar üretmeye başladı.
Üyelerini yine AK Parti iktidarının belirlediği Anayasa Mahkemesi ara sıra iktidarın beklentisi ışığında karar veren bir yüksek mahkeme olarak hedefte görünüyor.
Demokratik hukuk devletlerinde, iktidarı anayasaya uygunluk açısından denetleyen en önemli organ olan Anayasa Mahkemesi'nin de yürütme organına bağlı bir kurum haline getirilmesinin amaçlandığı anlaşılıyor.
Yeni rejimi güçlendirecek son iki adımdan biri Anayasa Mahkemesi'nin işlevini yitirecek şekilde yeniden düzenlenmesi projesi ise diğeri de idam cezasının geri getirilmesidir.
Böyle bir yargı sistemi yeni rejimin inşasında en önemli araç haline gelecektir.
Bu adımlarla, anayasa ve yasa değişiklikleriyle, bütün yetkilerin tek elde toplandığı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi daha da güçlendiriliyor, yasama, yargı ve medya denetiminin dışına çıkarılıyor.

Demokrasinin sakatlanması
Kuvvetler ayrılığı ilkesinin rafa kaldırılması, fiilen kuvvetler birliği sistemine geçilmesi demokrasinin sakatlanmasıdır.
Bu sakatlanma, sadece yasama ve yargının yürütme erkinin etkisi altına girmesi, anayasal denetim organlarının işlevsiz kalmasıyla da sınırlı değildir. Seçim sonuçlarının iktidar tarafından fiilen yok sayılması da demokrasi açısından önemli bir sakatlıktır.
Bunun son örneği, HDP'lilerin, 6 yıl önce yaşanmış ve yargı süreci tamamlanmış bir olay yeniden gerekçe gösterilerek gözaltına alınmalarıdır. Gözaltına alınanların her birinin dosyası bir tarafa sadece Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen'in durumu seçmen iradesinin yok sayılması konusunda çarpıcı bir örnektir.
6 - 8 Kasım 2014 olayları nedeniyle tutuklanan, 9 ay cezaevinde kalan, beraat eden ve Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali kararıyla tazminat alan Bilgen'in, Kars Belediye Başkanlığı görevini yürütürken gözaltına alınması hukuken izahı zor bir durumdur. Bilgen'in kayyım atanmasını önleme ve yerine halkın oylarıyla belirlenmiş belediye meclisinden birini belediye başkanı seçilmesini sağlama girişimi de önlenmiştir. Bilgen'in istifasından bir gün sonra yerine belediye başkanı seçilmesi olasılığı bulunan isimler de gözaltına alınmıştır. Bu işlemle Kars Belediye Meclisi'nde çoğunluk Cumhur İttifakı'na geçmiştir. Bunun anlamı Bilgen'in yerine ya AK Partili veya MHP'li bir üyenin belediye başkanı seçilmesi veya kayyım atanmasıdır.
İktidar, yerel seçimlerden buyana 65 HDP'li belediye başkanından 52'sini görevden alınmıştır. Bu işlemle iktidar, seçmene "HDP'li belediye başkanı seçerseniz, görevden alırım" mesajı vererek seçmen iradesini boşa çıkarmaktadır.
Görevden alınan belediye başkanları kimlikleri yeni ortaya çıkmış kişiler değildir. Eğer bu isimlerin belediye başkanlığı yapmaya engel olan, suç oluşturan faaliyetleri veya haklarında yargı kararı vardıysa, o zaman, belediye başkanı veya milletvekili adaylıklarının onaylanmaması gerekirdi.
Neresinden bakılırsa bakılsın, seçilmiş kişilerin bu kadar kolay şekilde görevden alınmaları, yerlerine seçilmemiş kişilerin atanması, demokrasiyi sakatlayan bir uygulamadır.
Sistemin işleyişi
Yetkileri cumhurbaşkanında toplayan yeni rejimin tahkim edilmesi sürecinde sistemin nasıl işlediği de anlaşılmıştır.
Cumhur İttifakı'nın ortağı olarak MHP lideri Devlet Bahçeli'nin gündeme getirdiği öneriler bir süre sonra hayata geçirilmektedir. Bahçeli'nin gündeme taşıdığı taleplerin Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Tayyip Erdoğan'ın da talepleri olduğu anlaşılmaktadır.
Daha önce infaz yasasının değiştirilmesi, çoklu baro yasası, başta Türk Tabipleri Birliği olmak üzere meslek kuruluşlarının yapı ve seçimlerinin yeniden düzenlenmesi talebi, seçim ve siyasi partiler yasası üzerinde çalışma yürütülmesi örneklerinde gördüğümüz gibi idam ve Anayasa Mahkemesi'yle ilgili MHP taleplerinde de aynı mekanizma işleyecektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem idam hem de Anayasa Mahkemesi konusunda MHP'nin taleplerinin Meclis'ten geçmesi halinde onaylayacağını açıklamıştır.
Oysa Erdoğan'ın onaylayacağını açıkladığı, uygun gördüğü bu konularda Genel Başkanı olduğu AK Parti de Meclis'e teklif getirebilir. Ancak bu girişimin ittifak ortağı MHP'ye bırakıldığı görülmektedir.
Bu da sistemin tahkiminde nasıl bir mekanizmanın işlediği göstermektedir.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.10.2025
8.10.2025
24.09.2025
23.05.2022
19.07.2021
14.07.2021
5.07.2021
21.06.2021
9.06.2021
24.05.2021