Hadi ULUENGİN
SAVAŞ kanunsuzluk demek değildir! Onun bile yasaları vardır!
Her şeyden önce de muharip tarafların hedefi birbirlerini öldürmek değildir.
Yani teorik bir temenni olarak öyle olmaması gerekir!
***
ÇÜNKÜ von Clausewitz’in tanımıyla her savaş siyasetin şiddet boyutlu uzantısıdır.
Dolayısıyla da yukarıdaki hedef düşmana kendi siyasetini dayatmakla sınırlıdır.
Saf dışı etmek, bileğini bükmek veya pes ettirtmek tabirlerini de kullanabiliriz.
Bunun için de illâ öldürmek ve katletmek gerekmez.
Sonuca, hasım tarafa fiziki, iktisadi ve manevi yaralar vererek de ulaşılabilir.
Örneğin ve tabii yine teorik olarak söylüyorum, bir cephe çatışmasındaki askerin karşı siperdeki neferin alnına değil de daha az ölümcül olan bir organa nişan alması temenni edilir.
***
AMA şüphesiz bu yaklaşım kitabidir. Hatta temennideki samimiyet de çok şüphelidir.
Kaldı ki, bırakın artık tarihe karışmakta olan yukarıdaki türden cephe muharebelerinde bile böylesine ince eleyip sık dokumanın zorluğunu, binlerce kilometre öteye düşen güllelere, bombalara, füzelere “yarala ama öldürme” komutunu vermek tabii ki mümkün değildir.
Ancak buna rağmen yine de savaşın belirli yasaları mevcuttur.
Zaten de o yasalar olduğu içindir ki uluslararası hukukta savaş suçu kavramı vardır.
Meselâ 1944 sonlarındaki Arden muharebesinde Nazilerin yaptığı gibi düşmanı aldatmak amacıyla onun üniformasını giymek suçtur. Yakalanan derhal kurşuna dizilir.
Yahut, yine aynı yerde ve yine aynı Nazilerin gerçekleştirildiği gibi teslim olmuş askerleri katletmek de büyük cürümdür. O esirlere kötü muamele ve işkence de öyledir.
Hele hele, misilleme ve rehin olarak sivil öldürmenin cezası mutlaka infaz mangasıdır.
***
BU savaş hukukunun ilk çerçevesi hümanist düşüncenin kurumsallaşma çabalarına paralel olarak ve 19. yüzyıl nihayetindeki Lahey Konferansı’yla çizilmeye başlandı.
Çeşitli Cenevre sözleşmeleriyle kademe kademe pekiştirilerek de kimyevi ve biyolojik silahları yasaklamaktan kişisel mayınları imha etmeye, bir dizi yeni maddeyle donatıldı.
Başka bir deyişle, savaş insandaki hayvani içgüdülerin dışavurumu olsa bile yine de onu nispeteninsani kılabilmek modern zamanların kısmen etik çabaları arasında yer aldı.
Tabii bunu geçmiş zamanlarda hemen her uygarlığın az çok damga vuran cengâver merhameti, şövalyelik ruhu, düşman asaleti gibi değerlerle de bütünleştirmek gerekiyor.
***
PEKİ, hanidir bir iç savaş yaşayan Suriye’ye baktığımızda ne görüyoruz?
Her iki tarafın da bir nebzecik bile ve en asgari cinsinden dahi savaş hukukuna riayet etmediği göz çıkartıyor. Bırakın yukarıdaki insaniyetçiliği, insanın “i”si bile ürperiyor.
Öz be öz kendi halkını ezelden beri hayâsızca katleden Esed familyası zaten malûm!
Babası dün Hama’yı topla yok etmişti, oğlu bugün Guta’yı kimyasal ölüme boğuyor.
Kabul ama “muhalefet” diye ortaya çıkan ve Müslümanlık adına vahşeti en korkunç boyuta vardıran meczup çeteleri de Şam diktatoryasından bir dirhem geri kalmıyorlar.
Tekbir getirerek rehine kellesi uçurmaktan tutun da, sırf Nesturi mezhepten oldukları için masumları kurşuna dizmekte, bilumum savaş suçlarını işlemekte birbirleriyle yarışıyorlar.
Esed insanlara kırk satır salladığında, çeteler de o insanları kırk katıra bağlıyorlar ki, buradan itibaren Lahey’in de, Cenevre’nin de savaş suçu kavramı çok, pek çok hafif kalıyor.
Artık insanlık suçu devreye giriyor ki, eğer bizim ulusalcılar gibi Baas katillerine; zıt yönde ise yine bizim İslamcılar gibi Cihat canilerine yandaş değilsek, ahlaken, vicdanen ve hukuken her iki tarafı da ebedi cehenneme mahkûm etmek insani bir yükümlülük oluşturuyor.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015