Hilâl KAPLAN
Hukuk uzmanı ve yazar Ali Fuad Başgil, 'Din ve Laiklik' isimli klasik eserinde şöyle der:
'Laik üniversiteye bağlı fakülteler, din alimi değil, din tenkitçisi yetiştirir. İmam-Hatip mektepleri İslâmiyet'in yalnız elemanter bilgilerini öğretmekle kalır. İslâmiyet'in yüksek ilimleri, kelâmiyyat ve bedîiyatı uzun seneler okutulmamak yüzünden bugün hemen hemen yok olmuştur.'
Başgil'in sözlerinin üzerinden elli yıldan fazla zaman geçmesine rağmen, laik devletin İslâm ilimleri alanı üzerindeki tahakkümü hâlen sürmektedir. Özellikle 28 Şubat sürecinde ilahiyat fakülteleri ve kadroları üzerinde kurulan baskılar göz önünde bulundurulursa, günümüzde yapılan iyileştirme çalışmalarının olumlu fakat oldukça yetersiz olduğunu teslim etmek gerekir. Anayasaya göre 'laiklik ilkesi doğrultusunda' çalışmak zorunda olan Diyânet İşleri Başkanlığı devletten, ilahiyat fakülteleri de YÖK'ten özerkleşmediği müddetçe yapısal sorunların devam edeceği âşikârdır.
Ancak günümüzde yapısal sorunların çevresinden dolanarak da olsa yapılan iyileştirmelerin olduğu da açıktır. Fatih Üniversitesi bünyesinde, yani ilk kez bir devlet değil vakıf üniversitesi çatısı altında kurulan ilahiyat fakültesi bunun örneklerinden birisidir. Ya da geçtiğimiz ay YÖK'ün yine 28 Şubat artığı bir uygulama olan 'Din Kültürü öğretmenini eğitim fakülteleri yetiştirir' kararını kaldırarak, artık din öğretmenlerinin alanda uzmanlaşmış ilahiyatçılar içinden yetişeceğini duyurması bir başka olumlu örnektir. Bu kararın ilahiyat öğrencilerine pedagojik formasyon hakkı tanınarak pekiştirilmesi, seçmeli Kur'an-ı Kerîm ve siyer derslerine gereken öğretmen ihtiyacını da karşılayacaktır.
28 Şubat sürecinde ilahiyat fakülteleri üzerinde kurulan baskılardan en önemlileri öğrenci kontenjanlarının öğretim elemanı sayısının dörtte birini tekabül eden rakamlara düşürülmesi ve Arapça öğrenimi başta olmak üzere İslâmî ilimlere ilişkin ders sayılarının azaltılmasına mukabil, Batılı kaynaklardan yola çıkarak dini tenkit ve tahrif etmek yönünde imkân sağlayan sosyoloji, felsefe, vb. alanlardaki ders sayılarının çoğaltılması olmuştur. Bu minvalde günümüzde gerçekleşen en kayda değer iyileştirme adımlarından birisini de Yalova İlahiyat Fakültesi atmıştır.
Fakülte Dekanı Prof. Dr. İbrahim Hatiboğlu liderliğinde, Yalova İlahiyat Fakültesi, eğitim dilinin tamamen Arapça olduğu bir sisteme geçiyor. Böylelikle, dalının ana diline hakim alimler yetiştirmek hususunda önemli bir adım atılmış oluyor. Bir felsefe uzmanının Yunanca, bir sosyal bilimler uzmanının İngilizce bilmesi nasıl gerekliyse, İslâmî ilimlerde uzmanlaşanların da Arapçaya hakim olması o derece gereklidir. Bu minvalde Yalova İlahiyat Fakültesi'nin mezkûr projesi diğer ilahiyat fakültelerine örnek olmasını beklediğim müspet bir atılımdır.
Dekan Hatiboğlu, geçenlerde yaptığı bir basın toplantısında, benzerlerine nispetle daha zorlu bir eğitimi öngören bu fakülteye girecek öğrencileri teşvik etmek amacıyla burs ve Suudi Arabistan'da dört aylık dil eğitimi gibi bir takım fırsatların öğrencilere sunulacağını duyurdu. Ancak bu imkânları sağlayacak olanın fakültenin kendisi değil, fakültenin gerçekleştirmeye çalıştığı 'devrim'e inanan hayırseverlerin Yalova İlahiyat Vakfı'na yapacakları bağışlardan kaynaklanacağını da sözlerine ekledi.
Buna rağmen Birgün ve Hürriyet gibi İslâm'a karşı hasmane tutumlarını pek çok sefer kanıtlamış olan iki basın organı Yalova İlahiyat Fakültesi aleyhinde bir kampanya başlattılar. Fakültenin bastırdığı ilanlarda kaynağı sağlayacak olanın Yalova İlahiyat Vakfı olduğu açıkça belirtilmesine rağmen, bu iki gazete haberde yer verdikleri ilandan bu ibareyi kasıtlı olarak çıkartıp, sanki diğer öğrencilerin cebinden ilahiyat öğrencilerine ayrıcalık sağlanacakmış gibi gösterdiler. (Gerçi Birgün'ün Gülen Hareketi'ni karalamayı amaçlayan dünkü fiyasko manşeti nazarı itibare alınırsa, yaptıklarının din düşmanlığından ziyade zekâ kapasitelerine yakışan bir 'editöryal hata' olduğunu da söylemek mümkün olabilir tabii.)
Mevzunun gerisini Yalova İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Dr. Ebubekir Sifil'in Millî Gazete'de dün yayınlanan yazısından öğrenelim:
'Yalova İlahiyat, üniversitenin parasını öğrencilerine burs olarak vermeyi ne öngörüyor ne de vaat ediyor. Vadedilen, ilahiyat fakültesinin hizmetlerini desteklemek amacıyla kurulacak bir vakıf aracılığıyla bu imkânların sağlanacağı. Bu vakıf tamamen öğretim üyelerinin ve hayırsever insanların destekleriyle çalışacak. Kimsenin hakkını gasbetmek gibi bir yanlışa ne fakülte yönetimi ve hocalar razı olur, ne de böyle bir anlayıştan hayır gelir!'
Müslümanların, laik devletten tamamen özgürleşmiş bir din hayatı tesis etmesi temennisiyle bitirirken, Yalova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni bu hayırlı çabalarından ötürü naçizane tebrik ederim.
Yazarlar
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019