Hüseyin SARIBAŞ
Geçen yazımda gündemi yakalamak diye başlamıştım.Ancak, bırakın gündemi yakalamayı,olayları haber olarak paylaşmaya zaman yetmeyecek.Merkezi vesayetin AKP kanadındaki depremin hasarları ve artçı deprem dalgalarının nasıl yansıyacağını kestiremiyoruz.Bu tür olaylar başka bir ülkede yaşansaydı ilgili kimler varsa,başta hükümet olmak üzere çoktan istifa etmeleri gerekirdi.Yoksa teslimiyetçi,kaderci(burası Türkiye)mi diyeceğiz.Yine çeşitli iktidar çevreleri devlet postundan pay kapmak için bildik hesaplaşma çatışmalarının demokrasi dışı geleneğinin sonlanmadığını görüyoruz Yani eski Türkiye’nin makyaj değiştirdiğini,köşe dönme,bal tutma,baba-oğul,devlet malı deniz,yemeyen domuz zihniyeti…
Gülen cemaati ile AKP arasındaki kavganın bir savaşa dönüşeceği,birbirine boyun eğmeyecekleri ortada.Bu savaştan olumlu sonuç beklemek ve ya CHP,MHP,ulusalcı yaklaşımlar askersiz darbelerin,çatışmaların davetiyesi olur.Küresel kapitalizmin çelişkilerinin savaş,şantaj ve ezilen,sömürülenler için yıkım olduğunu,yoksulluk,açlık,sefalet olduğunu söylemeye gerek var mı?Bahsedilen rant ekonomisinin rakamları istihdam,istikrar,büyüme gibi yalanlara sığmıyor.Devletin deriniydi,paraleliydi,çetesiydi 12 eylül zihniyetiyle uzlaşarak kendi aralarındaki hegemonya ve rant savaşlarına vatandaşı taraf olarak kamlara bölmek tehlikenin en büyüğü olsa gerek.
Bu durumda AKP sorumludur,suçludur.
Reform vaadiyle,vesayet sistemini eleştirerek gelen AKP sisteme dokunmadan,anayasayı değiştirmeden,Kürt sorununu bıçak sırtında bırakarak,demokrasi deyince cebini düşünen,yolsuzluk,rüşvet dışında özelleştirme ve ihalelerden palazlandıktan sonra parçalanarak siyasi mevta olacaklar.Aynen muhafazakar cenahta olanlar gibi.Tabii CHP,MHP ve ulusalcılara davetiye çıkartarak.Onlarda anti emperyalizm diyerek,anti kapitalist olmadıklarından yeni talan ve yıkım politikalarını sürdürecekler.
AKP’lilere ve sevenlerine sormak gerekir
Kamu ihale yönetmeliği 11 yılda doğrudan 26,özel yasalarla 56,kararnamelerle de 82 defa olmak üzere 164 kez niçin değiştirildi? Şimdi de sn. başbakan yetim hakkından bahsediyor.
Bakanlar bu yolsuzluk,rüşvet,yağma doğrudur dercesine istifa ediyorlar ve de AKP kuruculuğu ve başbakanı yalnız bırakarak.Yıllardır Türkiye normalleşiyor diyerek eskilerden farklı ne yaptınız?
Roboski ve Hrant Dink davalarının tıkanıklığı sizin eseriniz değil mi?
Barış siyaseti mi sergilediniz? katılımcı,şeffaf bütçe mi yaptınız? yerinden yönetim için yasamı çıkardınız? farklı inançlara,dillere,kültürlere eşit mi davrandınız? diyanet bütçesini özgürlükçü laiklik doğrultusunda düzenlememi yaptınız? Gibi daha pek çok soruları sıraladığımızda karşımıza koskocaman 12 eylül ve AKP’li yeni vesayetçiler çıkıyor.Bizler yine de korkmadan,bıkmadan,yorulmadan tek yol demokrasi,tıkanan,işlemeyen temsili demokrasi değil,halk inisiyatifi olan doğrudan demokrasi diyoruz.
Sonuç olarak bizler, 2014’te de barış ve huzur aramaya,gezi ruhunu şiddete dönüştürmeden geliştirmeye,yerel seçimlerde HDP Halkların Demokratik Partisi olarak daha çok çalışmamız gerekiyor.Savaşsız,çatışmasız,insanca yaşam,doğa ile barışık yeni bir politika…
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Hemşin kültürü ve aydınlanma!
24.10.2016 - “MAHREMİN ARKA BAHÇESİ”
30.09.2016 - VESAYETİN VESAYETİ!
29.08.2016 - SEVİM KIRGEZEN’İN ŞİİR ÇALIŞMASI: BAHAR SENFONİSİ
22.06.2016 - 12 EYLÜL +(ARTI) SARAY
1.02.2016 - NEREDE KALMIŞTIK?
1.02.2016 - “ENSEYİ KARARTMAYIN” SEÇİM VAR!
28.10.2015 - BARIŞIN NERESİNDEYİZ?
- Büyük insanlık çağrısı, en uçtan Datça’dan
4.02.2015 - “NE GEÇMİŞ TÜKENDİ, NE YARINLAR”
5.04.2015
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Hikmet Pala
CHP lideri başta kendi partisi, herkesi utandırıyor Sn. Aktay’ın iktidara yakınlığı dolayısı ile hükümet hakkında abartıya caracak kadar övücü ifadeler kullanılması anlaşılır bir şey. Ama konumuz iktidar değil, hatta ana muhalefet bile değil, o partinin genel başkanı. Lideri demekten özellikle imtina ediyorum, çünkü Kemal Kılıçdaroğlu [K.K.] liderlik kalibresini dolduramadı. Bu vesile ile işaret etmek istediğim noktalar arasında tabii ki vurgulamak istediğim KK’ın mevkiini dolduramaması, ülke içinde ya da ülkenin temsil edildiği yerlerde de çapsız kalması, hayal kırıklığı yaratması değil sadece... Asıl işaret etmek istediğim, işgal ettiği rolde takındığı tavrın somut bir biçimde toplumsal hasar yaratması ve kalıcı etkilerinin olması. KK öncelikle pozisyonunun kendisine verdiği yetkileri ve kullanım haklarını hovarda bir mirasyedi gibi kullanıyor. Çizmeyi defalaeca aşarak kullandığı kışkırtıcı, aşağılayıcı, tezyifkar dil, davranış ve girişimlerin herbiri tam bir sorumsuzluk örneği. Başka zamanlarda başka kişilere söylenmesi akla hayale gelmeyecek ifadeleri böyle çirkefçe kullanmak için kişinin had-hudut kavramlarını tamamen kaybetmiş olması gerekir. Bir yandan bu tavrı sergilerken, takındığı tahripkar hava ister istemez bizde kumarbazın son elini harcaması izlenimini uyandırıyor. Adeta “ben nasıl olsa bu diyardan gider oldum, kalanların boynu altına kalsın!” der gibi bir eda içerisinde. Tabii düşüncesi bu ise sonuna kadar haklı! Çünkü nasıl olsa CHP’ye lider olamadığı için kalp Yunan drahmisi gibi harcanacak! Ne destek vermediği Sosyal Demokrat kanat ne de zaten onu bir bardak suda boğmak isteyen Ulusalcılar destek verecek! Hal böyle olunca ve nasıl olsa bu diyardan gider olduğuna göre azami hasar ile gitmeyi yeğliyor olmalı! Kriminal psikolojide çok yaygın bir şeydir bu! Temelindeki mantık şudur: Ben nasıl olsa okka altına gideceksem, bari beraberimde götürebildiğim kadarını götüreyim! Tabii ki felsefi ve insani bir yaklaşım değil ama ne bekliyordunuz ki? Adam “ya hero ya merro” demiş bir kere! Baksanıza; partide dirlik düzenlik yok, paramparça, politika üretmek yok, itibar yok, devletin kurumlarına ve siyasi geleneklere, diplomasiye saygı yok, seçmen en temel meselelerde iktidarı destekliyor, seçmen yaşlanıyor ve marjinalleşiyor, seçmen küçük muhalefete kayıyor... Elini neye atsa dökülüyor! Zavallı adam, geriye iyi bir intiba bile bırakamayacak!