Kürşat BUMİN
Türkiye insanların can güvenliğinin kalmadığı bir ülkeye dönüşmüştür. Silah bulundurma ve taşıma konusunda sergilenen bu son derece sorumsuz tutum, “silahlı çatışma”yı her fırsatta altını çizerek öne çıkaran devlet erkânının maalesef dikkatini ve ilgisini hiç mi hiç çekmemektedir. Hemen herkesin ‘silahlandığı” bir toplumun kimseye yâr olamayacağı vakit gecikmeden anlaşılmalıdır.
İçişleri Bakanlığı yakınlarda, “bireysel silahlanma” ile ilgili bir açıklama yapmıştı. Açıklamada verilen bilgiler ve yapılan yorumlara bakacak olursanız, ortada “endişe edecek” bir durum bulunmuyordu. Hatta birkaç Batı ülkesiyle yapılan karşılaştırma sonunda şöyle olumlu bir sonuç da çıkmıştı: “Batı ülkelerindeki ruhsatlı silahların toplam nüfusa oranına bakıldığında, Finlandiya yüzde 8, İsveç yüzde 6.7, İspanya yüzde 4.5, Polonya yüzde 4.1 iken ülkemizde ise bu rakam yüzde 4 civarındadır.”
Hemen her resmi açıklama gibi bu açıklamayı da ülkedeki “silahlanma” konusunda ciddiye almamamız gerekiyordu herhalde. Bakanlığın açıklamasından şu bölüm de dikkatimi çekmişti: “Umut Vakfı’nın açıklamasında, Türkiye’de 25 milyon silah olduğu, bunların yüzde 85’inin ruhsatsız olduğu, cinayet olaylarında yüzde 70, silahla işlenen olaylarda yüzde 200 artışa sebep olduğu belirtilmiştir. Bu değerlendirmelerin basına yansıyan olaylardan derlenmiş olup istatistiki veri olmadığı, yoruma dayandığı tespit edilmiştir.” Güzel, bu konuda Umut Vakfı’nın gerçeği tahrif ettiği bilgisine de ulaşmış oluyorduk.
Bu konuda benim kanaatimi soracak olursanız cevabım şöyle olacaktır: Ülkedeki “silahlanma”konusuna ilişkin tabii ki –a priori- olarak Umut Vakfı’nın safında yer alıyorum. Hepinizin iyi bildiği gibi bu vakıf yıllardır bu konuda büyük bir çaba sarf etmektedir. Vakfın sitesinde yakın tarihte okuduğumuz şu tespitin (7 Kasım) sadece “yoruma dayandığı” nasıl “tespit edilmiştir” sormak gerekir: “…biz yıllardır Umut Vakfı olarak dile getiriyoruz… Pompalı tüfeklerin kolaylıkla satın alınmasının önemli bir sorun olduğunu belirtiyor ve internetten bir tıkla, peynir ekmek gibi silah alımının önüne geçilmesini istiyoruz… Caydırıcı hapis cezası getirilmesini talep ediyoruz…”
Bakanlığın açıklamasında yer aldığı gibi bu konu madem ki sadece “yoruma dayalı”ydı, o zaman internetten “bir tıkla” silah satışını engelleyecek önlemler alınmasına niçin başlanmıştı? Bu satış tarzı bugüne kadar bakanlığın bilgisi dahilinde değil miydi; değilse bu nasıl bir işti?
“Dua edelim” de diyorum Bakanlık, ABD’yi örnek göstererek, “bireysel silahlanma”nın (o ülkede âdetten olduğu üzere) “demokrasi”nin korunması için gerekli görmemişti. Bilindiği gibi ABD’de 1791’den bu yana yürürlükte bulunan “Düzenli bir milis gücü, her bir eyaletin güvenliği için zorunlu olduğundan, halkın silah bulundurma ve taşıma hakkı ihlal edilmeyecektir” hükmü, bugünlerde bu ülkeyi 300 milyon ateşli silahın bulunduğu bir “kovboylar diyarı”na dönüştürmüştür. ABD nüfusunun üçte birinin evinde bir ya da birden çok ateşli silah bulunmaktadır. Dolayısıyla tepeden tırnağa silahlanmış yurttaşlardan oluşan bu ülkeden sıklıkla önümüze gelen katliam haberleri bizi şaşırtmamalıdır. Bu silahlanma yarışında ABD’nin eyaletlerden oluşması ve her eyaletin ABD’nin bağımsızlık savaşından bugüne taşıdığı özerklik anlayışının rolü büyüktür. Dolayısıyla, özellikle nüfusu yoğun olmayan kırsal bölgelerde silah bulundurmanın bugüne kadar hemen hiçbir siyasi partinin programında yer bulabilmesi de mümkün olmamıştır. Kırsal bölgelerde XX’nci yüzyılın ilk on yıllarında yeterli güvenlik gücünün bulunmaması da birbirinden uzak, “yani komşusuz” yaşayan Amerikalılarda bu büyük “silah aşkı”nın oluşmasında önemli bir faktör olarak gösterilmektedir. Sonuç olarak, “anayasal bir özgürlük” olarak tanınan silahlanmak giderek yanına silah endüstrisinin çıkarlarını da katarak içinden çıkılmaz bir soruna dönüşmüştür.
Kongre’nin bu “özgürlük tiyatrosuna” son vermek isteyen Obama’nın karşısına nasıl dikildiğini hatırlıyorsunuzdur. Obama’nın bir silahlı saldırı sonucu 20 çocuğun hayatını kaybetmesinin toplumda yarattığı silahlanma karşıtı dalgaya tercüman olmak için silah satışının kısıtlanmasına ilişki girişimi, silah endüstrisi lobilerinin etkisiyle Kongre’de 40’a karşı 60 oyla reddedilmişti.
Özetle ABD’de bu çerçevede silah endüstrisi lobilerinin etkisini aşabilmek imkânsız gibidir. Son başkanlık seçimlerinde bir “sosyal demokrat” olarak tanıtılan Sanders’in “Akılcı bir yasal düzenleme”den söz ettikten sonra “Bu ülkede pek çok eyalette insanlar ateşli silahların denetimini duymak istemiyorlar” diyerek konuyu kapatması örneğinde olduğu gibi.
İsterseniz bu “silah bulundurma” konusunun anayasal demokraside ABD ile yaşıt olan Fransa’da nasıl anlaşıldığına da kısaca göz atalım:
Bu ülkede sivillerin silah taşıması yasaktır. Konuya vakıf bir avukat, bu hakka ülkede sadece hayatları tehdit edilen hepsi birkaç düzine şahsın sahip olduğunu söylüyor. Fransa’da atış poligonlarında atış yapmak için silah satın almak isteyenler, mutlaka bir atış kulübüne üye olmak, bir sağlık raporu getirmek ve bu kulüpler tarafından verilen altı ay süren bir eğitimden geçmek zorundadır. Altı ay sonunda sertifika verip vermemek kulübün kararına bağlıdır. Alınan sertifika sürecin devamında ilgili emniyet kurumuna gelir. Bu kurum müstakbel silah satın alandan söz konusu silahı evinde bulundurmak için özel bir “kasa” bulundurması ve silahın evde parçalarına ayrılmış olarak tutmak zorunluluğu getirir. İlgili kurum devamlı talep sahibinin “karnesi”ni inceler. Talep sahibi acaba hayatında “bir kere” bile tatsız bir olaya karışmış mı? Arkasından da tabii ki psikiyatrik muayene…
Yani lafın kısası, ruhsatsız silah (değil taşımak) bulundurmak imkânsızdır. Dolayısıyla Türkiye’de uygulandığı gibi bir “rahatlık” medeni bir ülkede asla mümkün değildir. Bakın isterseniz bu ülkede “silah ruhsatı” alabilmek için yerine getirilmesi gereken şartlara:
• Vukuatlı nüfus kayıt örneği,
• Nüfus cüzdan fotokopisi (nüfus cüzdanı aslı müracaat esnasında aranacak, diğer belgelerle birlikte karşılaştırma yapıldıktan sonra ilgiliye iade edilecektir. Nüfus cüzdanında vatandaşlık numarası bulunmayanlardan vatandaşlık numarası istenecektir),
• Son bir yıl içinde çekilmiş 4 adet fotoğraf,
• Silah ruhsatı istek formu, (İl Emniyet Müdürlüklerinden temin edilecek.)
• Arşiv kayıtlarını içeren adli sicil belgesi, (Dilekçede silah ruhsatı için olduğu belirtilecek.)
• Silah ruhsatı alınmasında sakınca bulunmadığına dair sağlık raporu
• İkâmetgah belgesi, (1774 Sayılı Kimlik Bildirme Kanunu hükümleri gereğince arkası mıntıka karakolundan tasdik ettirilecek.)
Görüyorsunuz, ne kadar kolay…. Bu durumda bu “millet” silahlanmasın da ne yapsın?
Şu haberden mutlaka haberdarsınızdır:
“Olay, İnönü Mahallesi Alageyik Caddesi ve çevre sokaklarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, araçlarıyla gelen iki grup henüz bilinmeyen bir nedenle silahlı çatışmaya girdi. Uzun namlulu silahların kullanıldığı çatışmada olayla ilgisi olmayan ve aracıyla sokak üzerinde ilerleyen 16 yaşındaki Emircan Açıkgöz isimli genç çatışmanın ortasında kaldı. Boynundan ve göğsünden aldığı yaralarla ağır yaralanan Emircan Açıkgöz ambulansla hastaneye kaldırıldı. 16 yaşındaki genç kaldırıldığı özel hastanede tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.”
Uzaklarda değil İstanbul’un göbeğinde bir gencin hayatına mal olan bir “silahlı çatışma”. Haberden “uzun namlulu silahlar”ın kullanıldığını da öğreniyoruz. İsterseniz bunun adı da (ABD’den esinlenerek! Türkiye’ki “anayasal özgürlük açılımı” olsun… Bir sokak ötede karakolu bulunan bir devlet iki grubun silahlı çatışmasını önleyemiyor. Önleyemiyor ve iş sonunda “polis kaç dakika sonra olay yerine geldi” tartışmasına dönüşüyor.
Şunu ısrarla tekrar edebiliriz: Türkiye insanların can güvenliğinin kalmadığı bir ülkeye dönüşmüştür. Silah bulundurma ve taşıma konusunda sergilenen bu son derece sorumsuz tutum, “silahlı çatışma”yı her fırsatta altını çizerek öne çıkaran devlet erkânının maalesef dikkatini ve ilgisini hiç mi hiç çekmemektedir. Hemen herkesin ‘silahlandığı” bir toplumun kimseye yâr olamayacağı vakit gecikmeden anlaşılmalıdır.
Bu çerçevede “nereden nereye” babında bir anımı nakletmek isterim: 60 Darbesi’nin ilan ettiği sıkıyönetim herkesin elinde bulundurduğu silahı yetkili mercilere teslim etmesini buyurmuş ve herkes de bu emre uymuştur. Mesleği olan öğretmenlik yanında sürdürdüğü Demokrat Parti yanlısı yerel gazete yazarlığı nedeniyle mahkemeye düşen -sevgiyle andığım- babam da söz konusu emre itaat çerçevesinde evimizde anneannemin sandığında bulunan eski bir Çerkez kamasını yok etmeye karar vermişti. Hatırlıyorum: Bu Çerkez kaması da ne inatçıymış; vuruyorsun vuruyorsun ama bir türlü kırılmıyor! Sonunda bu “silah”ı anneannemle birlikte bir kanala atmamıza karar verilmiş ve böylece bu “suç aletinden” kurtulmuştuk.
Niçin mi aktarıyorum bu anımı? Ülkeyi pençesine alan KHK düzeni bu konuda da bir kararname çıkaramaz mı acaba? Unutmayalım: Sivil halkın “silahlanması” hiçbir devlete, lidere ve tabii ki topluma hayır getirmemiştir…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2018
7.02.2018
21.04.2018
11.04.2018
27.03.2018
23.03.2018
10.03.2018
2.02.2018
16.02.2018
8.02.2018