Önce olan biteni üç cümleyle özetleyeyim... Rusya tavır değiştirdi... Suriye ordusu İdlib'e saldırdı... Soçi mutabakatı çöktü... Türkiye'nin kurduğu 12 askeri gözlem kulesi işlevini yitirdi... Gözlem kulelerinin anlamı kalmadı...

Hal buysa, Türk askeri neden hâlâ ortada? Hemen bir tek askerimizin burnu kanamadan dönmeliler... Hayır, olur mu, sahayı bırakamayız diyenlere sorum şu; askerleriz orada kalıp ne yapacak? Düne kadar barışı gözlüyorlardı, silahsız bölgenin silahsız kalması için çaba sarf ediyorlardı... İdlib sınırının muhaliflerin olduğu tarafı Türk askeri gözlüyordu, Suriye ordusunun olduğu tarafı Rus askerleri...

Bu durum değişti... Rusya, Şam ordusunun İdlib'i almasına onay verdi onay vermenin ötesinde askeri destek de verdi... Han Soyhun denilen en kiritik yeri aldılar... Belli sınırımıza kadar gelecekler... İdlib'te çok şiddetli çatışmalar olacak...

İdlib'de belli başlı 9 silahlı grup var... İdlib'e hakim olan Heyet Tahrir El Şam adındaki el-Kaide uzantısı terör örgütü... Sadece Şam, sadece Moskova değil, Ankara'da terör örgütü görüyor... Ama temizlemek o kadar kolay değil... Çünkü İdlib'te 3 .5 milyon sivil de yaşıyor... Onlar da Esad'ın ordusundan kaçanlar...

İç savaştan önce İdlib'in nüfusu 750 bindi şimdi 3.5 milyon... Evini yurdunu terk etmek zorunda kalanlar İdlib'e sığındı... Soçi anlaşması bu insanlar için yapıldı... 15/20 kilometrelik ağır silahlardan arındırılmış bölge oluşturullacak, İdlib çatışmasız alan ilan edilecek, HTŞ'nin elindeki silahlar toplanacaktı... Türkiye 12 askeri gözlem üssünü bu sebeple kurdu...

Ama olmadı, yürümedi... İdlib radikal terör örgütlerinden temizlenemedi. İdlib'in yönetimi HTŞ'nin eline geçti... Şam ordusunun İdlib'i almak için harekete geçmesinin gerekçesi bu... Putin açık açık söyledi; teröristlerden temizleyeceğiz dedi...

Türkiye'ye bekleyen birkaç tehlike var...

BİR: Sınırımıza doğru büyük bir göç dalgası olacak... Zaten başladı bile... Sınırımızın dibinde kurulan çadır kentlerde binlerce Suriyeli yaşıyor... Sayıları bir buçuk milyona çıkabilir... Bu da Türkiye 'ye yeni yükler gelecek...

İKİ: O silahlı radikal gruplar nereye kaçacak? Türkiye'ye!.. Teröristlerin sınırımızdan sızıp içimize girme ihtimalleri var...

Üç; Şam ordusu sınırımızdaki çadır kentlerde yaşayan muhalif Suriyelilerin karşısına dikilince ne olacak?

Bütün bunların önüne gözlem kuleleriye geçemeyiz... 12 gözlem kulesi artık Türkiye için, askerlerimiz için riskli yerler... Niye askerlerimizi risk altına atıyoruz ki... Sonuç olarak orası bizim toprağımız değil, oraya hakim olmak isteyen de meşru Suriye ordusu...

Deniliyor ki; Şam ordusu Türk askerlerine saldırmaya cesaret edemez... Gözlem kuleleri Moskova'nın garantisi altında kuruldu... Şam kendine yeni bir cephe açmaz...

Tamam da Şam ordusunun yanında hareket eden onlarla savaşan paramiliter güçler var... Onlar saldırırsa!... 9 no’lu gözlem kulemiz kuşatma altında... Veya HTŞ'li teröristler Türkiye'yi sahaya çekmek için gözlem noktalarına top ateşi açıp provakasyon yaparlarsa!..

Sonuç; gözlem noktaları işlevini yitirdiyse Türk askerinin İdlib'te kalmasının hiçbir anlamı yok... Eve dönüş vaktidir...

Şu gerçeği görelim, şu dediğimi de bir kenara not edin... ABD-Rusya Suriye konusunda anlaştı... Vietnam anlaşması... Fırat’ın doğusuna ABD hakim olacak, Fırat’ın batısına Rusya...