Nuray MERT
Netameli bir konu açacağım. Bu konuda sağcısından solcusuna pek kimseyle anlaşamam, hem sadece Türkiye’de değil, Ortadoğu çapında anlaşamam. Konu; İsrail ve İsrail ile ilişkiler.
Malum, Türkiye’nin İsrail ile ilişkilerini düzeltmesi, dahası enerji anlaşması yapması gündemde. Ben ne Türkiye’deki ne de İsrail’deki mevcut iktidarı destekleyen biri değilim, ama bu gelişmeden memnun olan biriyim. Dahası, ne ‘Türkiye güçlensin de ne olursa olsun’ fikrinde ne de İsrail’in Ortadoğu’da izlediği siyasetlere olumlu bakan biriyim. Ancak, İsrail konusunun bu çerçevelerin dışında farklı bir boyutu olduğunu düşünürüm.
Öncelikle, İsrail devletinin varolma hakkına inanıyorum, bu konuda İslam coğrafyasında yaygın olan reddiyeciliğin bu coğrafyanın siyasetlerini zehirlediğini düşünüyorum. Bir zamanlar, İsrail konusu sağ-sol tartışması konusuydu; solcular haklı olarak İsrail’i ABD emperyalizminin Ortadoğu’daki uç beyi olduğunu düşünür, sağcılar ise, bir yandan Yahudi düşmanlığını benimser, diğer yandan Soğuk Savaş döneminde Türkiye’nin komünist blok karşısında Batı ittifakı içinde olmasını destekledikleri için bu konuda ses çıkarmaz idiler. Dahası, sol gruplar ile FKÖ’nün ilişkileri dolayısı ile, Filistin meselesine dahi ilgi göstermezler idi. Sonra, Filistin meselesinin temsili İslamcı Hamas örgütüne geçince, hızlı Filistinci oldular.
Ama, tabii tüm Müslüman coğrafyanın Filistin hassasiyeti tümüyle konjonktürel bir mesele değildi. Tam da bu nedenle, Filistin’e destek Ortadoğu’da mevcut rejimlerin meşruiyet kaynağı olarak kullanıldı. Tabii, bu da tümüyle temelsiz bir iddia değildi, İran İslam devriminden sonra Ortadoğu’da oluşan Batı karşıtı cephe için İsrail, yine haklı olarak ABD’nin uzantısı olarak görülüyordu, hâlen öyle. Bu konu da Nasrettin Hoca fıkrası gibi ‘herkesin kendi açısından haklı olduğu’ bir mesele.
Ancak, şöyle veya böyle İsrail konusu, sonuçta bu coğrafyada Yahudi düşmanlığını (antisemitizm) körükleyen bir mevzu. Bir yandan İsrail düşmanlığı, sıklıkla Yahudi düşmanlığı hâline geliyor. Diğer yandan, İsrail devletinin, Filistinlilere yapıp ettiklerini, ‘antisemitizm’ ithamı üzerinden meşrulaştırma gayreti de antisemitizmi körüklüyor.
Bu kısır döngüden çıkmak kolay değil, ama Müslüman ülkelerin İsrail ile bir şekilde ilişki kurmasının ortamın yumuşamasına faydalı olacağını düşünüyorum. Tabii, işin burası da çetrefilli, zira Trump döneminde girişilen İbrahim Anlaşmaları (Abraham Accords), böylesi bir yumuşamayı hedefliyordu, ama İran’a karşı husumet üzerinden. Biden yönetimi de aynı politikayı devam ettiriyor.
Türkiye’nin İsrail ile ilişkileri düzeltmesinin İran karşıtı cephede yer almak anlamına gelmediğini düşünüyorum ve/veya umuyorum. İran ve Suudi Arabistan’ın Çin’in arabuluculuğu ile görüşmesinin söz konusu olduğu bu dönemde, bölge beklenmedik gelişmelere sahne olabilir. Tabii ki, ‘insanlar el ele tutuşacak, hayat bayram olacak’ gibi bir beklentimiz olamaz, ama hiç yoktan iyidir.
Gelelim, antisemit bir zihniyetin yaygın olduğu bir çevreden gelen ve zamanında İsrail üzerinden gerilim siyaseti izleyen bir iktidarın bugünkü siyasetine. Muhalif çevreler bu konu üzerine biraz düşünseler iyi olur. Bakın, Cumhurbaşkanı duruma göre, partisini, seçmenini küstürmekten korkuyor mu? Muhalifler, milliyetçileri küstürmemek için milliyetçiliğe rehin düşmüş, ‘terörü destekliyorlar’ ithamından korktukları için Kürt diyemezken, Erdoğan yeri geldiğinde parti ve kitlesini ikna edebileceğinden ne kadar emin. Nitekim, zamanında da Erbakan Hoca’yı küstürmekten çekinmediği için AK Partisi yoluna çıkıldı, ‘başarılı’ olundu. CHP’liler hâlâ ip cambazlığı peşinde. Siyaset, talep ve itirazları temsil kabiliyeti olduğu kadar, dönüştürme kabiliyeti de gerektirir. Mesele bu.
Cumhurbaşkanı duruma göre, partisini, seçmenini küstürmekten korkuyor mu? Muhalifler, milliyetçileri küstürmemek için milliyetçiliğe rehin düşmüş, ‘terörü destekliyorlar’ ithamından korktukları için Kürt diyemezken, Erdoğan yeri geldiğinde parti ve kitlesini ikna edebileceğinden ne kadar emin.
Bitirmeden, küçük bir not düşeyim; yazının başında İsrail konusundaki düşüncelerimin sadece Türkiye’de değil, Ortadoğu ölçeğinde yadırganmasından bahsettim. Tabii, Ortadoğu çapında izlenen biri olduğumu iddia etmiyorum, sadece bazı tecrübelerimden edindiğim izlenimden söz ediyorum. Zamanında, Doğu Konferansı diye bir platform ile, bölgesel çapta demokratik siyaset adına Ortadoğu ülkelerini ziyaret ediyor, pek çok çevre ile görüşüyorduk.
Mısır’da, (duvarında Marx’ın portresi dahi olan) küçük bir sol partiyi ziyaretimizde, konu İsrail’e geldi, ben ‘İsrail’deki muhalifler ile de görüşmeyi düşünüyoruz’ deyince Mısırlı dostlarımız kıyameti koparttı. Nitekim, sonunda bizim grup da bu konuyu rafa kaldırdı, benim adım ‘İsrail yanlısına’ çıktı, o da ayrı mesele. Bu konuda başka tecrübelerim de oldu, sadece onlardan söz ediyorum. Şimdiye kadar, İsrail konusunda ve özellikle antisemitizme karşı ne zaman bir şey yazsam, Yahudi cemaati dışında solcusu, liberali kimseden ses çıkmaz. Mevcut koşullar altında bir de iktidar yanlısı olmakla itham edilmek tehlikesi var, ama ne olursa olsun konuyu tartışmaya açmakta fayda görüyorum.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.11.2025
19.10.2025
4.10.2025
15.04.2025
10.03.2025
23.02.2025
16.02.2025
11.11.2024
14.06.2024
5.05.2024