Sezin ÖNEY
Yaklaşık bir yıl önce, AKP Kongresi’nde Başbakan Erdoğan, şunları söylemişti;
“2023 hedefinden sonra inşallah, Cumhuriyetimizin 100. yılının dışında bir hedefimiz daha var. O da bu kuruluşun 1000. yılı olacak, hedef 2071 gençler. Rabbim lütfederse bizler 2023'ü, inşallah sizler de 2071'i inşa edeceksiniz.”
2071 vizyonu, o zamandan beri hep aklımda; Malazgirt Savaşı’na olan atfı nedeniyle...
26 Ağustos’ta, Malazgirt “Zaferi”, görkemli resmî şenliklerle kutlanacak.
Malazgirt tarzı, milliyetçililik sembolü savaşların “kutlanması”, devlet kurumlarının, “dünyaya açılarak”, “sivilleşerek”, atlatacağını umduğum hâllerdi; oysa şimdi, “dünya gücü” ve “sivil” olduğu iddiasındaki bir iktidar, milliyetçilik eksenli törenlerin gelmiş geçmiş en büyük ve görkemlisini gerçekleştirme çabasında.
Muş’un 60 bin kişilik ilçesi Malazgirt’e, “1071 Alparslan isimli genç” toplamak, “Kırgızistan’dan ısmarlanan 1071 kıl çadırda şölenler”, “Türklerin ata sporlarından gökbörü oynanması”, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın organize ettiği kutlamaların, “renkli detaylarından”.
Zaten, şirin bir de slogan bulunmuş; “Gençlik Şühedanın İzinde”.
Bir korku filmi ismi gibi.
Savaşların kutsanıp kutlanması ötesinde, Malazgirt, tesadüfi bir “sembol” değil.
Malazgirt Savaşı, Türk tarihine (Türkiye değil) ilişkin resmî tarih tezlerinde, en kritik dönüm noktalarından biri olarak yüceltilen olaylardan -ama Malazgirt’in “resmî tarih tezi” olmasının kendi tarihçesi nedir?
“Bizanslı Rumların, Anadolu’dan kovularak, bu toprakların anavatan yapılması” şeklinde okullarda belleklerimize kazınan Malazgirt, “Türk-İslam Sentezi” olarak andığımız akımın baş tacı ettiği, resmî tarih tezlerine soktuğu bir savaş.
Malazgirt’in, 1970’lere kadar, bugün taşıdığı gibi milliyetçiliğin mihenk taşı bir duygusal ağırlığı yoktu.
19. yüzyılın Osmanlı tarihçileri, Malazgirt’e ilk atıfları yapanlar oldular ancak, o zamanlar savaşın “İslami bir zafer” olduğu fikrine ciddi bir vurgu yapılmadı.
İlk kez, 20. yüzyıl başında, “Anadolu köklerine” merak saran “romantik Türk milliyetçiliği” akımını yaratanlar, “anavatanın kapılarını açan zaferden” bahsetmeye başladı. Cumhuriyet’in kuruluşunun hemen öncesi ve ertesi, Anadolu’nun “bağımsızlık savaşı” tarih yazımını etkilediği gibi, Malazgirt’e yapılan atıfları da artırdı. Keza, 1930’lar sonrası, “Türklük”, “Orta Asya kökenleri” gibi kavramlara meftunluk da, Malazgirt’i resmî tarihin vazgeçilmez yapıtaşlarından biri yaptı.
Ancak, Malazgirt Savaşı’nı “kutsayan” ilk resmî adımlar, 1971’de atıldı. Bu dönemde, “Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamiyet’in hâkimiyetine girmesi için kazanılan kutsal zaferin” anısına kitaplar, para ve pul basıldı.
Devletin, 1970’lerden itibaren Malazgirt’i “bağrına basmasında”, muhafazakâr sağ akademisyenler ve düşünürler kilit rol oynadı.
Diğer bir deyişle, Türkçülük, Kemalizm ve İslami muhafazakârlığı birleştiren düşünce akımının 1970’lerdeki meyvesidir Malazgirt.
1990’larda, “kozmopolit muhafazakâr düşünce”, İstanbul’u sahiplenirken, 1453 ve “İstanbul’un fethi” modaydı.
Malazgirt ve “Anadolu’nun fethi”, 1970’ler ve 1980’lerdeki popülaritesini yitirmiş gözüküyordu; sonradan dönüşü muhteşem oldu
AKP, önce, 2023 yani, Cumhuriyet’in kuruluşunun 100. yılı hedefini, ardından da, “yok mu arttıran” şeklinde, “geleceğe dönüş” projesi olarak, 2071 vizyonunu ortaya kondu.
Neden ve nasıl bu dönüşümler yaşandı; Malazgirt’e verilen anlamın geçirdiği evrim, yakın siyasi tarihimizdeki ideolojik değişimlerin de özeti.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024