Ali Saydam
Yarın büyük gün…
Yerel seçim sonuçları ise çoktan belli…
Yazının sonunda seçimlerin nihai kazananını açıklayacağım…
Ancak bu arada iş dünyasının önemli meselelerinden birini tartışmakta yarar var…
Sayın Cumhurbaşkanı, Perşembe günü Ankara Atakule’de gençleri ağırladı… Sosyal medyadan canlı yayınlanan program, tek kelimeyle harikaydı. Hem sorular tabiri amiyaneyle ‘çanak’ değildi; hem de yanıtlar kurmaca değildi.
Sosyal medya üzerinden 3,4 milyon tekil izleyicinin online (eş zamanlı) realtime (gerçek zamanlı) programı takip ettikleri tespit edilmiş…
Hiçbir TV yayını… Hiçbir miting bu kadar yaygın ve etkili olamaz… Kim düşündüyse, kim uyguladıysa helal olsun… Keşke sayın Cumhurbaşkanı bu tekniği ve yaklaşımı çoklasa…
‘Cesur’ denebilecek kadar içten pek çok soru soruldu Sayın Cumhurbaşkanı’na… Bir tanesi de en önemli ‘eksik’ ve ‘gerekli’ bulduğu gelişme ve yatırım alanlarıyla ilgiliydi. Cumhurbaşkanı hiç tereddütsüz işaret etti: Yüksek teknoloji, bilişim, yazılım sektörü…
Bu, bana gelecekle ilgili karanlık tablolar çizme konusunda birbirleriyle yarışan fütüristleri çağrıştırdı.
Ne zaman teknolojik gelişmeden söz edilse, hele fütüristler devreye girip hiçbir zaman gerçekleşmeyen hayallerinden dem vurarak robotlardan ve yapay zekâdan söz etseler, konu, dönüp dolaşıp otomasyon - iş kaybı tartışmasına geliverir.
Robotlar gelip bütün işleri elimizden alacaklar!
Singularity University’nin yayınlarından Singularity Hub’ta yer alan Byron Reese imzalı makaleyi, kendi işletmelerimiz açısından değerlendirmekte fayda var.
Reese, Teknoloji ve Araştırma Şirketi Gigaom’un CEO’su, çeşitli yüksek teknoloji firmalarının kurucusu ve “Infinite Progress”, “How Technology and the Internet Will End Ignorance, Disease, Hunger, Poverty, and War” adlı kitapların yazarı.
Yazar, öncelikle, iş kaybına neden olabileceklerin teknolojik gelişmeler değil, bu konudaki bilgi ve beceri eksikliği olduğunu söylüyor.
İşini kaybedecek olanlar, en az beceriye ve en düşük maaşa sahip kişiler… Çünkü teknolojik gelişmeyle o iş fonksiyon dışı kalacak…
Fakat, bir de madalyonun diğer yüzü var. Yazara göre; “Öyle bir sistem oluşmaktadır ki, en alt kademedeki kişi biraz gayretle bir üst kademeye sıçrarken bu zincirleme reaksiyon yukarıya kadar gitmekte ve hiç kimse işini kaybetmemektedir…”
Yani belli işler, iş kolları ortadan kalksa bile, kendini yeni gelişmelere adapte edenler bir üst basamağa sıçrayabilecek ve kendine yeni iş alanlarında yer bulabilecekler…
Reese’e göre “Batı’nın 200 yıllık iktisat tarihi bu durumu doğruluyor. Büyük Kriz dışında tüm teknolojik gelişmelere rağmen işsizlik yüzde 2 ile 13 arasında kaldı… Oysa o 200 yıl içinde tüm tanımlı işlerin yarısı yok oldu…”
Özellikle katma değeri yüksek ürün ve hizmet ihracatının hedeflendiği ve bunun için de yüksek teknolojinin devreye sokulmasının öneminin üzerinde durulduğu günümüzde, çalışan kadrolarını, fütüristlerin, endişeli modernlerin ellerine bırakmamak, teknoloji yatırımıyla birlikte insan kıymetlerinin gelişimine de yatırım yapmaya çaba harcamak yerinde olacaktır. Reese’in yaklaşımıyla ilgili daha detaylı bilgi edinmek isteyenler, TİMReport dergisinin Nisan sayısındaki yazımıza bakabilirler…
Gelelim seçim sonuçlarına… Kazananın kim olduğunu bugün açıklamamızı bazıları yadırgayacaktır. Ancak sonuçlar bugün değil, bundan haftalar, aylar önce de belliydi. Sakince durup düşünen, aklını ve vicdanını ülkesinden yana koyan herkes de bunu biliyor. Kazanan, Türkiye olacak.
Türkiye’de demokrasinin olmadığını, mal ve can güvenliği bulunmadığını, ülkenin diktatörlükle idare edildiğini, otokrat bir yönetim olduğunu, Türkiye’nin batacağını, ülkenin bölüneceğini, Orta Doğu ülkesi haline geleceğimizi iddia edenlerse kaybedecek.
Çünkü yarın ‘düzgün’, demokratik, barış içinde ve şeffaf, kedilerin trafolara girmediği ve sonrasında da itiraz yolunun açık olduğu bir seçim yapılacak. Hepimize hayırlı olsun.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019