Bülent KORUCU
Başbakan Ahmet Davutoğlu, ‘siyaset kirlendi’ kanaatini değiştirebilmek için teşebbüste bulunmak istedi.
AK Partili dört bakanın kendi rızasıyla Yüce Divan’a giderek aklanması ilk somut adım olacaktı. Siyasi ahlak ve şeffaflık kanunu ise konuyu kökünden halletmeyi sağlayabilecek bir girişimdi. Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan’ın iki konuda da Davutoğlu’nu geri adım atmaya zorladığı ileri sürüldü. Haftalar geçmesine rağmen taraflar yalanlamadığına göre iddiaları doğru kabul etmek durumundayız. ‘Yolsuzluğa bulaşanın kolunu keseriz’ çıkışının sahibi Başbakan, kırık kolun yen içinde kalmasına göz yumdu. Şeffaflık düzenlemesi daha trajik bir noktada tıkandı. Erdoğan’ın AK Parti grup başkan vekillerini Saray’da toplayarak, “Bu tip düzenlemelerin zamanlaması ve içeriği çok önemli. Seçim öncesinde doğru gelmiyor.” dedi. Ama asıl “Böyle giderse görev alacak il ve ilçe başkanı bulamazsınız.” sözleri siyasete damga vurdu.
İl ve ilçe başkanları dâhil olmak üzere siyasî parti yöneticilerine mal bildirimi zorunluluğu getiren ve imar düzenlemeleri içeren taslak geri çekildi. Revize edilerek seçim sonrasında gündeme getirileceği ifade ediliyor. Yine veto yemezse tabii. Davutoğlu ertelemeyi ‘seçime kadar yetişmez’ gerekçesiyle savunuyor. Parlamento içi ve dışı bütün muhalefetin karşı çıktığı ‘iç güvenlik paketi’nin yetişeceğine ihtimal verirken şeffaflık ve ahlak düzenlemesine ‘yetişmez’ demek pek inandırıcı değil. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan’a şeffaflık yasası konusunda açık çek veriyor. Diğer partilerin de itirazını duymadık bugüne kadar.
Seçim öncesindeki tartışmaları vesile kılarak siyasetin finansmanı meselesini masaya yatırmak gerekiyor. Temiz kaynaklarla beslenmeyen siyasetin ülkeyi götürdüğü nokta iç açıcı durmuyor. AK Partili bakanların Yüce Divan’a gitmemesini savunanlar dahi ‘yolsuzluk yok’ demiyor. Bu bile temiz siyaset ihtiyacının ertelenemez olduğunu gösteriyor.
Siyasetin finansmanı mevzuunda düzeltilmesi şart olan ilk kalem, Hazine yardımları. Seçime giderken AK Parti: 302,7, CHP: 157,2, MHP: 78,2 milyon TL Hazine yardımı alacak. Üç partiye aktarılacak tutar 538 milyon TL’den fazla. Son seçimde yüzde 7 oy alan partiler bu imkândan yararlanıyor. Mevcut statükoyu korumayı amaçlayan ve küçük partiler aleyhine haksız rekabet doğuran bir dağılım. Bazı partilerin seçimlerde Türkiye genelinde harcadığı meblağ, AK Parti’nin küçük illerdeki masrafına tekabül etmiyor. Demokrasinin olmazsa olmazı seçimlerin, adil ve eşit şartlarda gerçekleşmesinin önündeki en büyük engel bu uçurum. Seçmen başına birim bedel tespit edilip, her partiye aldığı oy nispetinde yardım yapılabilir. Yüzde bir oy alan partiye 5 milyon civarında para düşer ve az da olsa varlık göstermelerine yardımcı olur.
Devlet yardımı dışındaki faktörler de kirlenmeyi kolaylaştırıyor. Yardım toplama şeffaf ve denetlenebilir hale getirilmeli. Bağışın vergiden düşürülmesi gibi uygulamalarla bağışçının aleniyeti sağlanabilir. Bağışlarda üst sınır cumhurbaşkanlığı seçimlerinde uygulandı ama hüllelerle delik deşik edildi. Gerçek yargısal denetim için adım atılmalı. Madalyonun diğer yüzü de etkin denetime tabi tutulmalı. Yani ister Hazine yardımı ister başka yollardan elde edilen gelirlerin harcama kalemleri denetlenmeli ve ayrıntılı biçimde kamuoyu ile paylaşılmalı. Alınan Hazine yardımı ile orantılı harcama üst sınırı getirilebilir.
Siyaset, 1 yatırıp 20 kazanılan bir yatırımın çeşidi olmaktan çıkarılmalı. TUSKON Başkanı Rızanur Meral’in dediği gibi ‘Zengin olmak isteyen siyaset cübbesini çıkarıp eşit şartlarda ticaret yapmalı.’ Böyle giderse il başkanı bulmakta zorlanmazlar ama ülkenin çamur deryasına dönmesinin önüne geçilemez.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016