Eser KARAKAŞ
Geçtiğimiz hafta önemli bir gazetede önemli bir köşe yazarı “YSK’nın vatansever karar vereceğine inanıyorum” başlıklı bir yazı yayınladı.
“Vatanseverlik” ya da “yurtseverlik” kelimelerinin, kavramlarının özellikle siyaset alanında kullanımı çok yaygın olduğu için yukarıda köşe yazısına referans verdiğim Sayın Yazarın ve yazının yayınlandığı Gazetenin isimlerini vermeyeceğim, gerek görmüyorum, zaten sıradan bir Google araştırması size bu sonucu verecektir.
Bu yazı okurun önüne geleceği Salı günü belki de YSK İstanbul seçimlerine ilişkin kararını vermiş olur, gündem değişir ama ben yine de, kötü bir yazar olarak gündemle değil de, daha kalıcı meselelerle ilgilenmeyi tercih ediyorum.
Vatansever ya da yurtsever kelimeleri kulağa hoş gelen kavramlar; bir insanın doğduğu büyüdüğü ülkeyi sevmesi kadar da doğal bir şey yoktur diye düşünenlerdenim.
Ülkede muhtemelen bazı şeyler, bazı yerler diğer şeylere ya da yerlere oranla daha da çok benimsenebilir, sevilebilir ama bu durum dahi ülkeni bir bütün olarak sevmene engel değil.
Ancak, yine de bu kavramların, vatanseverlik, yurtseverlik, duygu dünyası dışında siyaset dünyasına bir kriter olarak taşınmasının çok önemli meseleleri de beraberinde taşıdığını düşünüyorum.
Her şeyden önce bu kavramsallaştırma kanımca önemli bir dışlama etkisini de içinde barındırıyor.
Siyaset dünyasında kullanılan her kavram, biraz, tersinin de anlamlı bir biçimde tanımlanabilmesi prensibi üzerinden düşünülmeli.
Birisi kendini liberal olarak tanımlarsa, karşıtı da devletçi ya da sosyalist, sosyal demokrat olarak tanımlayabilir, her iki yan da meşrudur; ancak birisi kendini siyasette yurtsever olarak tanımlarsa muhalif nasıl tanımlanacaktır?
Muhalifinizi, kavramsal karşıtınızı “yurdunu, vatanını sevmeyen” olarak nitelemek ne kadar mantıklıdır, daha da önemlisi ne kadar ahlakidir?
Siyaset alanında meseleleri bir ölçüde matematik bir mantıkla tartışmamız gerekiyor.
Vatanseverlik, yurtseverlik gibi kavramların ölçüsü nedir?
Birisinin diğerinden ülkesini, vatanını daha çok sevdiği fikrine nasıl ulaşacağız?
Elimizde bu farkı tartacak bir terazi mi vardır?
Kanımca, bu kavramları duygu dünyasının dışına taşıyıp siyasete bir enstrüman olarak getirmek çok büyük bir yanlıştır, bu vatanseverlik yarışının gelebileceği noktalar ve karşılıklı suçlamalar çok tehlikeli sonuçlar verebilir.
Bu yazıyı yazmama ilham oluşturan Sayın Yazarın cümlesi “YSK’nın vatansever bir karar vereceğine inanıyorum” yerine “YSK’nın hukuka uygun bir karar vereceğine inanıyorum” demesi çok daha isabetli ve mantıklı değil midir?
Hukuk bir biçimde ve bir ölçüde matematik temele oturtulabilecek, hukuki olan ve olmayanın, kanuni olan ve olmayanın mukayesesinin bilimsel bazda yapılabileceği bir alandır.
Oysa bu mukayesenin “sevmek” gibi duygusal alana ilişkin bir kavram üzerinden yapılması yanlıştır, mantıksızdır ve daha da önemlisi tehlikelidir çünkü vatandaşları ülkelerini, vatanlarını sevmek gibi bir alan üzerinden mukayese etmek ya da az sevmek üzerinden mahkûm etmek çok korkunç sonuçlara götürebilir bizi.
Bu alışkanlığın (vatanseverlik, yurtseverlik gibi kavramları siyaset dünyasına taşımak) mutlaka bizde bir karşılığı, nedeni de olmalı; bu neden de muhtemelen ortalama vatandaşın kulağının hukuka çok da duyarlı olmamasıdır diye düşünüyorum.
Bir ifade, bir pozisyon alış, bir eylem yasalara, daha da önemlisi evrensel hukuka göre göre suç oluşturmuyor ise bu ifadeye, eyleme vatanseverlik üzerinden bir değerlendirme yapmak yanlıştır.
Bir ifade, bir eylem hukuka göre suç teşkil ediyorsa bile bunun bir kişinin vatanını, ülkesini sevmesiyle bir alakası olmamalıdır, suç yargının işidir, sevmek ise duyguların; duyguları da siyasete taşımak doğru değildir.
Günlük dilimizde çok kullanılan “Vatan hainliği” kavramı da böyle bir şey; vatan hainliği ancak casusluk gibi suçlarda yasa ile tanımlanabilecek, yargının karar verebileceği bir konudur, ortada bir yasal sorun (casusluk mesela) yokken birilerine vatan haini demek de en hafif deyimiyle aptalcadır.
Hukukla olan ilişkimizin çok sıkıntılı olması, hadi daha spesifik olalım, hukuk istemediğimiz, hukuk talep etmediğimiz için hukuk içinde ifade edilmesi gereken kavramları duygusal alana taşıyarak büyük kavramsallaştırma hataları yapıyoruz, bu böyle biline.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları














































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
18.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
26.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
3.11.2025
28.10.2025
23.10.2025