Hadi ULUENGİN
CUMARTESİ yazısıdır diye Woody Allen’dan alıntıladığım başlığa aldanmayın.
Harikulâde filmden yola çıkarak ben de nostaljiya peşince koşacak değilim.
Daha doğrusu, belki yine biraz koşacağım ama o radyonun frekansı farklı olacak.
***
İSTANBUL’un daha gece saat on birde mikrofon kapattığı zamanlar babam ibreyi ya Prag ya da Budapeşte istasyonlarına ayarlardı. Smetana veya Bartok falan dinlerdik.
Refleksin harp yıllarına uzandığını sanıyorum. Normandiya’yı BBC’den öğrenmiş...
Gerçi yukarıdakiler uzun dalgadan yayınlanırdı ama zahir ben de oradan alıştım.
Kısa dalgaya merak sardım ve ne yapıp yapıp alengirli bir aparat edindim.
Her sene de dünya istasyonlarının ayrıntısını veren cildin yeni baskısını bekliyorum.
***
MALÛM, atmosferik şartlardan, mevsim farklarından, ışık açılarından etkilense bile kısa dalga frekanslar diğerleriyle kıyaslanmayacak ölçüde uzağa ulaşır.
Dolayısıyla da devlet propagandaları için hep aynı tür Hertz dalgaları seçilir.
En kıtıpiyos ülkeler dahi avuç dolusu para akıtarak yabancı dillerde yayın yaparlar.
Tabii siz bunu di’li geçmişle okuyun, çünkü artık haniyse tamamen mazi oldular.
***
ZATEN kısa dalga merakımda yukarıdaki propaganda unsuru da belirleyicidir.
Daha bacak kadarken Küba’dan getirttiğim Tricontinental ve Çin’den yollattığım Pekin Information dergilerinde Havana ve Pekin radyolarının saat ve frekansları yazardı.
Uzak adayı hiç yakalayamadım. Ama “Kültür Devrimi” (!) başkentini çok dinledim.
Üstelik zaten verici gücü hepsini bastıran ve “a”yı uzatarak, “o”yu da yutarak “burâsı Moskva” anonsuyla başlayan Rus istasyon daha aparatı açtığınız an hoparlörü tutsak alırdı.
Bunlara kendini dünyanın merkezi diye takdim eden Enver Hoca Arnavutluk’unun Tiran’ını da ekleyin ki, cinnet bu ya, ‘more pırasa’ radyosunu da can kulağıyla dinlemekteyim.
Tabii işin içine romantizm de giriyor...
***
ÖYLE, zira 2. Savaş Londra’sında bin bir milletten direnişçiye şifre tekrarlayan BBC mikrofonları; her sabah Moskova’nın Lux Oteli’nde kahvaltı ettikten sonra stüdyolara dağılan komünist mülteciler; Çin’de Türkçe servisi kurmak için Transibirya ekspresine binen Aram Pehlivanyan’lar falan, kısa dalgayı tabii ki “devrimci romantika”yla da özdeşleştiriyorum.
Karşı cephede de aynı şeyin gerçekleştiğini, yani 1956’da Macaristan’dan veya 1968’de Çekoslovakya’dan kaçan diğer mültecilerin Münih’teki Hür Avrupa Radyosu’ndan yayın yaptığını biliyorum ama kalbim ferah... Bu “faşistler” (!) ancak cürmü kadar yer yakarlar.
Çünkü sözkonusu istasyon daha “yalanlarını kusmadan” (!) Doğu Bloku vericileri aynı frekanslarda öyle yoğun bir parazite başlayacaklardır ki, işitebilene aşk olsun!
Ama Vehbi’nin kerrakesi 1989’da Duvar yıkıldıktan sonra ortaya çıktı.
Bütün araştırmalar, benim gibi ahmaklar ve amatör radyocular hariç komünist propaganda istasyonlarına Batı’da hiç rağbet edilmediğini; buna karşılık tüm engellemelere rağmen Doğu ahalisinin o Batı vericilerini can kulağıyla dinlediğini ortaya koydu.
***
AHMAKLIK mahmaklık, hâlâ arıyorum. Saatini dört gözle bekleyip cızırtılar arasında Varşova’nınŞopen’li veya Pyongyang’ın anırtılı anonsunu işitebilmek öyle cazibeliydi ki!
Oysa ilkin FM, sonra internet, daha sonra da akıllı telefon çıktı ve mertlik bozuldu.
Şimdi ya o internette klavyeye ya da o akıllı telefonda tuşa bir dokuyorsunuz, ne parazit, ne fading, ne anten derdi, ta Papunezya’yı bile yine aynı FM netliğinde dinliyorsunuz.
Dolayısıyla da cumartesi hafifliğidir diye kısa dalga radyo günlerini yazıyorsunuz.
Yazarlar
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015