Halil BERKTAY
Şimdi gelelim, Ayhan Aktar’ın (AA), benim 10 Nisan 2010 yazıma 5 Mayıs’ta verdiği cevaba. “İnkârcı Türkler” diyor, Ermeni yazarların anılarına itibar etmezler. Torosyan da “bir gün Halil Berktay gibi birinin çıkıp kendisine ‘hoop!’ diyeceğini tahmin etmiş olmalı ki, kitabının başına Enver Paşa’dan aldığı takdirnamenin hem tercümesini, hem de Osmanlıca aslının fotoğrafını koymuş.”
Ardından, Dr Abdülhamid Kırmızı’nın transkripsiyonu geliyor. Evet, burada Sarkis Torosyan’ın 19 Şubat 1915’te “bir düşman harb vapurunu tahrip, diğer bir harb vapurunu dahi delmiş olduğu”; 18 Mart 1915’te ise “[bir] diğer düşman harb vapurunun tahribi” sırasında yaralandığı söylenmekte. Öte yandan, AA’nın 22 Mart 2010 yazısında sözünü ettiği (çoğul) “zırhlılar” burada yok. Ayrıca, bu olayla “savaşın kaderi değişmiştir” ifadesi de bu transkripsiyonda yok (okunamamış da olabilir). Onlar orijinalinde, Enver Paşa’nın denen “takdirname”nin “[İngilizce] tercümesi” denen metinde, ama gene tam AA’nın 22 Mart 2010 yazısına uymayan bir şekilde yer alıyor. 18 Mart’ta, Torosyan’ın “bir diğer” düşman zırhlısını batırdığı söyleniyor (yani çoğullaştırma işlemi AA’ya aitmiş). Ardından by which victory was won geliyor: “zaferin kazanılmasını sağlamıştır.” AA bu ifadeyi “savaşın kaderi değişmiştir” diye kendince özetlemiş olmalı.
Bütün bunları, AA’nın aklınca bana vermeye kalktığı bir tarihçilik dersi izliyor. Kendisi benim gibi “masa başı tarihçiliği” yapmamış; hem Enver Paşa’nın imzasını doğrulamış, hem Enver’in 18 Şubat 1915’te denetleme amacıyla Çanakkale’ye gittiğini bulmuş. Enver ertesi gün, yani 19 Şubat’ta “Torosyan’ın marifetlerini bizzat dürbünle izlemiş olmalı”ymış (AA’nın kitaba yazdığı uzun önsözdeki ek bulgular bunu doğruluyor). Bu temelde, şirin bir polemik denemesinde daha bulunmuş: “Acaba Enver Paşa’nın gözleri bozuk muydu? Yanlış mı gördü?” Bir de üstüne milliyetçilik cilâsı geçmiş: Ayhan Aktar “Çanakkale Deniz Savaşları tarihini İngilizlerden özetlemek yerine, yerli kaynakları da kullanarak daha mantıklı bir yorum yapacak birinin yazdıklarını okumak” istiyormuş.
Bunları okuduğumda ilk reaksiyonlarım şunlar oldu (o zaman yazmadım; şimdi yazıyorum): Bir. Enver Paşa’nın gözlerini bilmem ama AA’nın ağzının bozuk olduğunu, tanıyan herkes gibi ben de biliyordum nicedir. Meğer bilim ve tartışma ahlâkında da bir bozukluk varmış. Ucuz demagojilere düşkünmüş. Aklına ilk geleni söyler, cafcaflı lâflarla o ânı kurtarmaya bakar ve gerisini düşünmezmiş.
İki. Zira son derece açık ki AA’ya göre ben de “inkârcı Türk”lerdenmişim ve sırf Torosyan Ermeni diye yazdıklarından şüphe ediyormuşum. Bu adam mı, sağa sola tarihçilik öğretecek, olgulara eğilmek yerine derhal sübjektif niyet isnat edip kara çalmaya kalkan bu yaklaşımla? Bu dürüstlük müdür, böyle namus ve araştırmacılık mı olur?
Üç. “Masa başı tarihçiliği” ne demek? Masa başı olmayan bir tarihçilik türü mü var? Tarihçiler genellikle masa başında, birincil kaynakları ve ikincil literatürleriyle hemhal olur. Örneğin AA, Enver Paşa’nın imzasına veya 18 Şubat 1915’te nerede olduğuna, dağda bayırda gezerken mi rastlamış? Ama evet, (a) tarihçinin de araziyi bilmesi gereken bazı koşullar vardır ki bu, yakında geleceğimiz örneklerde tamamen AA’nın aleyhine. Fakat (b) sonunda iş, “masa başında” yeteri kadar okuyup okumadığınız ve gerekli bütün açılardan bakıp bakmadığınız sorusuna gelir dayanır. Ve tafra satayım derken en basit şeylere bakmamışsanız, sonunda olan size olur.
Dört. Ne demek, şu “İngilizlerden özetlemek” meselesi? Söylediklerimi (sırf) “İngilizlerden özetlemiş” değildim ama, öyle yapsaydım veya yapsam ne olur? AA ne biçim milliyetçiymiş de farkına varmamışız bugüne kadar! O zaman net söyleyeyim: Evet, Imperial War Museum kayıtlarıyla da beslenen İngiliz savaş tarihleri, bizim savaş tarihlerimizden çok daha iyi, çok daha eksiksiz ve çok daha okunabilir niteliktedir. Şimdi ne olacak AA kapılmış göründüğü “Ermeniyse doğrudur” havasına bir de “yok, İngilizse yanlıştır”ı mı ekleyecek?
En önemlisi, tartıştığımız konu açısından “yerli kaynaklar” sanki farklı mı? Sanırsınız ki Çanakkale deniz veya kara harekâtı tarihi meçhul bir alan; ortada her nasılsa “İngilizlerden özet”lenmiş bir “yorum” var ve anlaşılan pek de mantıkî değil; bunun yerine, (tamamen ihmal edildiği zehabında olduğu) “yerli kaynakları da” kullanırsak, “daha mantıklı”sını oluşturmak mümkün olacak. İyi de, 19 Şubat ve 18 Mart 1915 konusunda Türk savaş tarihleri ne diyor acaba? Durup apaçık ortada: 19 Şubat 1915’te batan düşman zırhlısı hiçbir yerde yok. Ayrıca bütün kaynaklar, 18 Mart’ta üç zırhlının da topçu ateşiyle değil mayına çarpıp battığında birleşiyor.
AA bunlardan hoşlanmıyor kuşkusuz. Ama dolayısıyla beş. Evet, Enver Paşa’nın takdirnamesi denen “belge”de, öyle veya böyle, çok ciddî birkaç sorun var. Buradan devam edeceğim.
Yazarlar
-
Bekir AĞIRDIRVerilerle toplumsal sıkışma: Kredi limiti artık yaşamı belirliyor, halk borçlanarak hayatta kalıyor 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024