Hasan CEMAL
Kemalizm…
Kemalizm neydi?
“Türkiye’de Kürt sorunu yok, bölücülük var, bunun arkasında da İsrail, İngiliz parmakları var.”
Kürt sorununda, Kemalist rejimin öne sürdüğü ne kadar argüman varsa, Gezi karşısında ortaya çıktı.
Bu, bana açıkçası eski Türkiye tablosunu hatırlatıyor.
Eski Türkiye…
Evet, eski Türkiye bazı açılardan bitti.
Başörtüsü yasağı, Kürtçe yasağı bitti ama bazı bakımlardan devam ediyor.
Biz 90 sene boyunca Kemalizmle çatışan herkes gaflet, delalet vehıyanet içinde diye dinlemiştik. Daha yakın zamanlarda AK PartiSiyonizmin maşası idi.
Şimdi Başbakan ve çevresi aynı söylemi tersine çevirip, AK Parti’yle çelişenler, “Karanlık kötü niyetli oyunların parçası” diyor.
Bu söylemden otoriterlik çıkar.
Alevilik…
AK Parti Kemalizmin ötekileştirdiği kimlikleri özgürleştirirken, kendi ideolojisi nedeniyle de bazı kimlikleri ötekileştirmeye başladı.
Tipik örneği Aleviliktir bunun.
İçkili hayat, laik modern dünya görüşü deyince de kendi kısıtlarıyla karşılaşıyor AK Parti.
Erdoğan sadece kendini rahatsız etmeyen özgürlükleri kabul eden ve genişleten bir lider olma tehlikesinde.
Erdoğan’ın kendi dünya görüşünde yeri olmayan alanlarda reformlar yapması lazım.
Cemevlerini ibadethane olarak kabul etmek bunlardan biri.
İçki içen, mini etekli, dövmeli insanların var olma ve görünebilirlik haklarını, eşit vatandaş olduklarını, devlette iş bulmada bir dezavantaj yaşamayacaklarını AK Parti’nin ortaya koyması gerekli.
Alevi-Sünni gerilimi…
AK Parti bu ayrıştırıcı politikalarına devam ederse ne olur?
Türkiye çok daha fazla kutuplaşır.
Bu kutuplaşma; sokak çatışmaları, çalkantılar, Allah korusun,Alevi-Sünni gerilimi çıkarır.
En son ekonomiyi de vurur, insanlar mutsuzlaşır, hatırlamak istemediğimiz 90’ların manzaraları ile karşılaşırız.
YÖK, üniversite…
YÖK’ün kontrolünün AK Parti’ye geçmesiyle YÖK’le ilgili şikâyetler bitti.
Dahası, YÖK yeni kanuna göre bırakın rektörü, mütevelli heyetlerini bile atayacak.
Bu akıl almaz bir şey.
Bu otoriter demokrasi.
Hatta totaliter demokrasiye doğru gidiyor!
Seçilen kişinin, toplumun tüm kılcal damarlarına hakim olması gerektiği gibi, hiçbir demokratik ülkede karşılığı olmayan çok tuhaf bir anlayış ortaya çıkıyor.
Atatürkçü, Erdoğancı…
Demokraside seçilen kişi ülkeyi yönetir, fakat sınırlıdır gücü.
Sivil topluma hükmedemez, üniversiteleri kontrol edemez, medyaya dokunamaz.
Üniversitede yükselmenin en garantili yolu koyu bir Erdoğancı olmak olur.
Eskiden, üniversitede yükselmenin en kolay yolu, iyi bir Atatürkçüolmaktı.
Anıtkabir’e giderdiniz, “laiklikten ödün verilmez” diye Aslanlı Yol’da yürürdünüz, mis gibi rektör olurdunuz. Yayın yapmanız hiç önemli olmazdı.
Şimdi liyakat, facebook sayfanıza “Seni seviyorum Uzun Adam” diye bir şey koymak haline geliyor.
Takunyalı, monşer…
Erdoğan’ın monşer sözünü ilk kullandığında da yanlış bulmuştum, İhsanoğlu için kullandığında da yanlış buldum.
Eskiden takunyalı kavramı kullanılırdı insanları aşağılamak için.
Şimdi monşer kavramı kullanılıyor.
Eskiden, muhafazakâr dünyanın sembolleri alay sebebiydi, şimdiyse seküler, elit dünyanın sembolleri:
Nişantaşılı…
Beyaz Türk…
“Bunlar Bodrum’a giderler...”
Hatta Batı’da okumuş, iyi eğitim görmüş olmak da aşağılanma sebebi...
Eskiden şalvarlı, poturlu aşağılanırdı, şimdi Fransızca bilen mi aşağılanacak? Kimsenin aşağılanmadığını bir toplum olamıyor muyuz?
Atatürksel model…
Aslında AK Parti’de Kemalist anlatı bir süredir vardı. Son dönemde Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı kampanyasına Samsunve Erzurum’la başlaması, ‘ikinci milli mücadele’den bahsetmesi var.
Bir de başkanlık sistemini savunurken bir Atatürksel modelgörülüyor.
Nasıl Atatürk vardı?
Altında başvekiller vardı, onları değiştirirdi duruma göre. İsmet Paşa gider, Celal Bayar gelirdi... Biraz böyle bir model öykünmesi ya da arayışı var gibi.
Ben AK Parti Kemalizme döndü derken, ideolojik içeriğine, katı laikliğe geri döndü demiyorum.
Siyaset etme biçimi, dili ve kurmak istediği siyasi sistem anlamında söylüyorum.
Sporcunun dövmesiz olanı…
Eğer Kemalizm, şaşmaz bir lider, asırlardır beklenen kurtarıcıysa ve bu liderin milletin her şeyine, yemesine içmesine de karışması, her şeye dair, “mesela Türk şoförü böyle olmalıdır” diye bir ilke sunmasıysa...
“Türk sporcusu dövmesiz olmalı” demesiyse… Kemalizm buysa, kusura bakmasınlar, bunu andıran bir söylem var ortada…
Kemalistlere göre Türk ulusu çağdaş olmalıydı, çağdaşlık datayyör giymek, kravat takmak, camiye fazla değil bayramlarda gitmekti.
Ulus buydu, Atatürk böyle tanımlamıştı.
Bunu anlamayan, dış güçlere bağlıydı.
Şimdi de Erdoğan’da monolitik bir millet tanımı ortaya çıkıyor.
Bazen “Bütün yaşam biçimlerini koruyacağız” diyor. Bazen de diyorlar ki, “Milletimizin değerlerine aykırı.” “Milletimizin değerleri” dedikleri muhafazakâr değerler…
Bu problemli bir durum.
AK Gençlik…
“Fikri hür, vicdanı hür” güzel laf ama bir de Atatürk gençliğiolması gerekiyor.
O kadar hür olmuyor demek ki!
Şimdi de bir AK Gençlik var...
Erdoğan’ın şahsıyla çok özdeşleşmiş, Erdoğan’a çok hayran olan, onun herhangi bir konuda hata yapmasını tahayyül edemeyecek, “Erdoğan hata yapıyor” diyenlere hain diye bakan, toleranssız bir gençlik yetişiyor.
Genci, yaşlısı, her vatandaş önemlidir.
Çocuğu ve gençleri formatlama, onlara biçim verme sevdası iyi bir alamet değildir.
Milli Görüş’ü dayatmak…
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı adaylık konuşmasında bir ‘dava’dan bahsetti. Dava Türkiye’nin büyümesi, demokratikleşmesiyse amenna…
Fakat eğer Türkiye’nin, Erdoğan’ın temsil ettiği Mili Görüş’e göre bir formata girmesiyse bu başka bir şey.
Ben onu paylaşmıyorum.
Hakikaten de son yıllarda, bu dava kavramı Milli Görüş’e referanslarla savunuluyor ve bu Milli Görüş geleneğinde otoriter bir damar var.
Nasıl bir damar bu?
Muhafazakâr değerleri sadece özgür kılmak değil, aynı zamanda empoze etmeye yönelik bir damar.
Ben aslında Başbakan’ın zihnindeki çoğu değeri paylaşıyorum fakat bunların dayatılmasından endişe ediyorum.
Bana göre dini değerler, manevi değerler, muhafazakâr değerler kutsaldır. Fakat bunları devlet eliyle asla dayatmamak gerekir.
Liderin yanılmazlığı…
Milli Görüş’teki otoriter damar…
Bu, biraz İslam’la ilgili bir şey. Biraz da davayı yürüten kutsal liderin yanılmazlığı ve o lidere itaat fikriyle ilgili bir şey.
Milli Görüş’te Erbakan Hoca müminlerin emiriydi, resmi olarak değildi ama öyle anılırdı. Erbakan’a itaat iyi bir Müslüman olmanın gereği gibiydi.
Şimdi de çok açık şekilde söylenmese de, Erdoğan’ın destekçisiolmak sanki iyi Müslüman olmanın, bu milleti sevmenin zaruri gereği.
Yoksa kötü bir yerlere, küresel güçlere, Siyonistlere hizmet ediyorsunuz demektir. Bu dili ben AK Parti’yi destekleyen medyada, Twitter’daki hesaplarda görüyorum.
* * *
Yukarıdaki satırlar benim değil, değerli bir yazarın, Mustafa Akyol’un. Bu yakınlarda Star gazetesindeki köşesi, Erdoğan’a fazla eleştirel olmaya başladığı için kapatıldı.
Taraf gazetesinde Tuğba Tekerek’le geçen pazartesi günü yaptığı konuşmasında Mustafa Akyol, Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçimiyle hızlandırdığı tek adamlıkyolculuğunun duraklarını çok iyi anlatıyor.
Erdoğan’ın ‘vizyon belgesi’ni eleştirel bir gözle yerli yerine oturtmak isteyenlerin konuşmanın tam metnini okumalarında yarar var.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024