Kurtuluş TAYİZ
Barış ve çözüm süreci İmralı’da varılan mutabakata uygun olarak ilerliyor. PKK lideri Abdullah Öcalan’ın mektuplarına Kandil, Avrupa ve BDP’den yanıtlar geldi. Şimdi sırada Öcalan’ın yapacağı çağrı var. Buna sadece “çağrı” demek biraz yetersiz kalabilir, zira Öcalan’ın yapacağı açıklamalar “deklarasyon” özelliği taşıyacak ve örgütün hareket çerçevesini de belirleyecek.
Abdullah Öcalan, hazırladığı yol haritasında herhangi bir değişiklik yapmayacak. Örgütün teknik birtakım çekince ve önerilerini dikkate alsa da çözüm takvimi işleyecek.
Öcalan’ın yapacağı çağrıya ilişkin benim edindiğim bilgiler dört maddede özetlenebilir.
Birinci madde “demokratik çözüm” çağrısı olacak. Bu madde çok önemli, zira Kürt sorununun çözümüne ilişkin, PKK’nın silahlı mücadele yöntemini terk etmesini kapsayan stratejik bir politika değişikliğinin ilanı anlamına geliyor.
“Demokratik çözüm” çağrısı PKK ve Kürt sorununun çözümüne dair Öcalan’ın hazırladığı yol haritasının genel çerçevesini oluşturuyor. Tabii bu çağrı sadece Kürt tarafına değil, hükümete yönelik de “demokratik çözüm” çağrısı olma özelliğini taşıyor.
İkinci maddede taraflara “karşılıklı çatışmasızlık” çağrısı yapılacak. Buna aslında biraz da PKK’nın üzerinde durduğu ve talep ettiği “çift taraflı ateşkes” çağrısı diyebiliriz. Başbakan Erdoğan’ın daha önce bu konuda kamuoyu önünde PKK’ya teminat verdiğini hatırlatalım. Adına belki “çift taraflı ateşkes” denmeyecek ama iki taraf da buna uyacak.
Üçüncü madde de oldukça önemli; Öcalan, PKK’dan “süresiz eylemsizlik” ilan etmesini isteyecek. Bu “kalıcı ateşkes” anlamına geliyor. Bu bir önceki maddede yer alan “karşılıklı çatışmasızlık” durumuyla bağlantılı olacak.
Dördüncü madde örgütün “sınır dışına çekilmesi”. Bu çağrıyla birlikte PKK, silahlı militanlarını sınır dışına çekmeye başlayacak. Bununla birlikte Öcalan, hükümetten de demokratik adımların atılmasını talep edecek.
Abdullah Öcalan’ın çağrısını İmralı Adası’na gidecek olan üçüncü heyet duyuracak. Bu heyette BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş da yer alıyor. Üçüncü heyet İmralı’ya bugün yarın gidecek. Öcalan’ın açıklamasının kamuoyuna duyurulması Nevruz gününe bırakılmayarak, İmralı dönüşünde bu heyet tarafından hemen yapılacak.
Kısaca özetlemeye çalıştığım maddeler, Öcalan’ın Türkiye’ye teslim edildiği 1999’da örgütün kalıcı ateşkes ilan ederek silahlı güçlerini sınır dışına çıkardığı süreçle benzerlikler arz ediyor. Hatırlarsanız silahlar 2004’e kadar susmuş ancak PKK ve Kürt sorununda devlet çözüm üretemeyince örgüt yeniden silahlı mücadele kararı almıştı.
Aradan elbette uzun yıllar geçti ve koşulların birebir 1999 koşullarıyla aynı olması mümkün değil. Öcalan 1999’da tüm bu kararları tek taraflı olarak almıştı, bugünse hükümetle karşılıklı adımlar üzerine inşa edilmiş bir mutabakatla adımlar atıyor. Devlet 1999’da büyük fırsatı tepti ancak bu kez AKP hükümeti, bu işi çözme kararlılığında.
Bugün kamuoyu deyim yerindeyse nefesini tuttu ve İmralı’dan gelecek olan çağrıyı bekliyor. Silahların tümden ortadan kalkacağı yeni bir dönemin başlangıcındayız. Ben Abdullah Öcalan’ın çağrısının “yeni Türkiye” için önemli bir milat olacağını düşünüyorum. Bundan böyle hiçbir provokasyon ya da engel halkın barış iradesini gölgeleyemeyecek. O korkulu eşiği sanki aştık gibi...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- 'Ajans' kime bağlı?
15.05.2019 - Erdoğan'ı devirip, Sevr masası mı kuracaksınız?
10.05.2019 - Gidişat nereye?
1.05.2019 - Demirin soğumasını istemiyorlar
22.04.2019 - Seçimleri geride bırakırken...
19.04.2019 - Çözüm seçimin yenilenmesinde
17.04.2019 - Gerçekleri bu kadar kolay çarpıtmak da az hüner değil
15.04.2019 - ABD, İstanbul seçimleri ve Fırat'ın doğusu
12.04.2019 - Yeniden sayım yerine yeniden seçim
11.04.2019 - Dört koldan kıskaç ve anlamı
8.02.2019
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
serhat yakın
bu yazıyı yazan kurtuluş tayiz yıllarca pkk üyesi olarak cezaevinde yattı. pkklı olduğu dönemde bugün yazdıklarını düşünüyormuydu acaba? acaba o da bir bebek katili değil miydi pkklı olduğu zaman. şimdi geçmiş nutuk atıyor yok şöyle yok böyle. bir defa insanlara geçmişte yaptıklarının hesabını ver ondan sonra nutuklarına devam et
Ad Soyad Giriniz...
anadilde eğitim haricinde hangi hakları benden daha az? lütfen artık bilmek istiyoruz. ne tutacak bizi bir arada bebekleri bile havaya uçuran bir zihniyetten evrilebileceğimiz bir yer kaldı mı?