Başbakan Erdoğan ile dün geniş bir gazeteci-yazar grubu olarak bir araya geldik. İlkin Erdoğan’ın 17 Aralık operasyonu ile ilgili açıklamalarını dinledik. Ardından Başbakan soruları yanıtladı. Erdoğan’ın açıklamalarının önemli satırbaşları şöyle:

- - -

17 ARALIK bir yargı darbesidir, küresel bir suikasttır. Egemenlik milletten alınıp yargıya verilmek istendi. İç ve dış bağlantıları olan bu darbenin hedefinde Türkiye’nin dev ekonomik projeleri var. Çözüm süreci var. Siyaset kurumu ve milli irade var.

DARBENİN zamanlaması manidar; bu operasyonla seçimlerin sonuçlarını etkilemeye çalıştılar.

28 ŞUBAT’TA olduğu gibi medya aracılığıyla büyük bir algı operasyonu yürütüldü. Sabah sorguya başlandı, akşam ise infaz aşamasına geçildi.

SAVCILIK’TA sanıklara ‘iki dakika süren var, anlat ve çık’, ‘şimdi efendilerin gelip seni kurtarsın’ dendi. Savcıların hukuku işletmedikleri, siyasi saiklerle hareket ettikleri, tehditkar davrandıkları ortaya çıktı.

HALKBANK Genel Müdürü’nün evinde para bulunmasını hatalı buluyorum. Ancak bu paranın kaynağının rüşvet olduğuna ihtimal vermiyorum. Makbuzları var. Yargı sürecinde kendisini anlatmak ve aklamak zorundadır. 

YARGI mensubu ayda 22 kez yurtdışına seyahat yapıyor, kayak tatiline çıkıyor, bunların paraları nereden geliyor?

- - -

TÜRGEV Vakfı, bizim aile vakfımız değil. Benim belediye başkanlığı dönemimden gelen bir vakıf; oğlum ve kızım da bu vakıfta çalışıyorlar. Kız öğrencilere yurt sağlayan bu vakıf. Bu vakfın hizmeti nasıl suç olabilir?

ÖRGÜT şeması yapmışlar. Bir oğlumu ve damadımı şemanın bir yanına, iki iş adamını bir yanına, bakanı (Binali Yıldırım) bir yana koymuşlar. En tepeye ise beni yerleştirmişler. Evet ben örgütün lideriyim, o örgüt AK Parti’dir.

YASİN El Kadı üzerinden bizi terörle irtibatlı göstermeye çalışıyorlar. Bu kişi ne El Kaide’ye ne de başka bir terör örgütüne yardım, destek sunmuş. Bu konudaki suçlamaların hepsinden beraat etmiş. Aile olarak da görüşüyoruz kendisiyle, oğlum Bilal de görüşüyor. Şimdi bu suç mu?

HSYK’nın bildirisi önceden hazırlanan bir bildiriydi. Bunu biliyoruz. Danıştay bu bildiriyi talimat telakki etti. HSYK ile ilgili siyaset bilimciler ve hukukçulardan oluşan bir grup çalışma yapıyor. Önümüze geldiğinde gerekli yasal düzenlemeleri yapacağız.

SAVCI hakkında suç duyurusunda bulunuyorum ama dikkate alınmıyor, görüyorsunuz.

YENİDEN yargılama konusuna olumsuz bakmıyorum. Bu hakkın kullanımına yönelik yasa çalışması gerekebilir. Bu konuyu incelemesi için Adalet Bakanı’na talimat verdim.

İSTİHBARAT zaafı var. Beni bile dinlediklerine göre istihbarat zaafı ortaya çıkıyor. İstihbarattan kaynaklı sorunları gidereceğiz.

CEMAAT’e yönelme, soruşturma gibi bir şey olmaz. Hukuk devletinde böyle şeyler olmaz. Paralel devlete karşı ise mücadele edeceğiz. Ama paralel devletle uzlaşma olmaz. Onlarla birlikte çalışmak ülkeye ihanet olur. 

UZLAŞMA mektubu ulaştı bana yakın zaman önce. Islak imzalı. Uzlaşma isteniyor. Biz devlet içinde devleti kabul etmeyiz.

HATAY’DAKİ TIR Suriye’deki Türkmenlere yardım götürüyor. Bakın MİT yasasının 26’ncı maddesi gayet açık. MİT bu yasaya göre hareket ediyor. 

EL-KAİDE’YE, bu örgütün Suriye’deki uzantılarına destek verildiği iddiaları gerçek dışı. Ne bizim ne MİT’in böyle bir yardımı olmamıştır. Suriye’de Batı’nın da kabul edip tanıdığı Özgür Suriye Ordusu var, buna desteğimiz söz konusudur.

17 ARALIK hayırlı olmuştur. Milletim paralel devletin varlığını, bu yapının nelere heves ettiğini görmüştür. Şer zannederseniz ya, şer’den hayır çıkar, bu da hayırlı olmuştur. 

CUMHURBAŞKANI ile aramıza fitne sokmaya çalışıyorlar, bizi karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Ama bu çaba beyhude. Biz günü geldiğinde, yeri geldiğinde konuşur, millet iradesini esas alarak gerekli kararı alırız.