Kurtuluş TAYİZ
6-7 Ekim olaylarıyla birlikte çözüm süreci bir süreliğine de olsa durdu. İki taraf da bu sürede olup biteni gözden geçirme fırsatı buldu. Şimdi yeniden yola koyulma hazırlıkları yapılıyor. Ancak sürecin başarıya ulaşması için iki tarafın da yanıtlaması gereken bazı sorular var. Bunlardan ilki "karanlık el" ile ilgili. HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, bu "karanlık el"in, 6-7 Ekim olaylarında provokasyon yaptığını açıklamıştı. Ben de karanlık bir elin varlığına kuşkusuz inanıyorum; bu karanlık el, çözüm süreci başladığı günden beri aktif; Gezi'de, 17-25 Aralık darbesinde, Paris suikastında, bayrak provokasyonunda, Lice'de ve 6-7 Ekim olaylarında yüzünü gösterip kayboldu. Bu el, son olarak HDP Genel Merkezi'nde bir yöneticiye bıçaklı saldırıda görüldü.
Ancak Kürt hareketi bu karanlık elin barışı, kardeşliği, çözüm sürecini sabote etmek için görünüp kaybolduğunu görmesine, bilmesine rağmen neden bu olaylarda faturayı devamlı hükümete çıkarıyor? HDP'li yöneticinin bıçaklandığı son olaydan sonra Kürt siyasetçiler neden o karanlık eli pas geçip "Hükümet partimizi hedef gösterdi" açıklaması yaptı? BDP'liler, saldırının iki tarafı birbirine düşürme, sürecin yeniden başlamasını engelleme amacıyla yapıldığını göz ardı edip sorumluluğu neden Başbakan Davutoğlu'na yükledi? HDP İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel, karanlık bir elin varlığından hiç şüphe etmeden Twitter hesabından neden "AKP partimizi hedef gösterdi. PM üyemiz Ahmet Karataş Ankara il binamızın önünde saldırıya uğradı. Boğazı kesildi" mesajı attı? Hasip Kaplan neden "Partimiz IŞİDvari bir saldırıyla karşı karşıya kalmıştır. Hükümet partimizi kapatmak istiyor" diye açıklama yaptı? Karanlık bir elin varlığını hiç hesaba katmadan, bu saldırıdan doğrudan "AKP hükümetini" sorumlu tutmak ne anlama geliyor? Selahattin Demirtaş "Devlet, bu saldırıyla bize 'hepinizin boğazını keseriz' mesajı verdi. Herkes duysun! Kafamızı kesseniz bile gövdemiz size teslim olmayacak!" derken neden karanlık el yerine hükümeti işaret ediyor? Bir tane HDP'li çıkıp neden "Bu saldırı karanlık elin marifetidir, çözüm sürecine yönelik bir provokasyondur" demedi? Bunu söylemek neden Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'a düştü? Hükümet üyeleri, bu tür olayları barış sürecine yönelik bir provokasyon, komplo olarak görürken, HDP'liler neden sorumlu olarak hep hükümeti gösteriyor? Barışa, çözüme, kardeşliğe niyeti olan bir parti bu karanlık yapıyı, derin eli neden görmeye yanaşmıyor?
Çözüm sürecine müdahale eden karanlık elin varlığı aslında sır değil. Süreç başladığı günden beri her fırsatta kendisini yeni bir provokasyonla gösteriyor. Buna rağmen Kürt hareketi neden bu karanlık eli görmezden gelip, sorumluluğu hükümete atarak süreci biraz daha zora sokuyor? O karanlık el sadece devletin içinden uzansa, hükümeti bu eli bulup çıkarmak için eleştirmek doğru olabilir; ama hükümet bu karanlık yapıya yönelik ciddi bir temizlik harekâtı başlattı ve o günden beri de bu el, Kürt mahallesini kendisine mesken tuttu. HDP'li Demirtaş bile 6-7 Ekim olaylarını, bu karanlık elin provokasyona dönüştürdüğünü söyledi. O halde neden her olayda hükümet görülüyor da bu karanlık yapı görülmüyor? Çözüm sürecini bozmaya çalışan bu karanlık eli görmeye bir türlü yanaşmamanın sebebi ne?
Kandil ve HDP'li yöneticiler derin devleti, paralel yapıyı ve bu karanlık eli görmezden gelerek çözüm sürecini yürütemez. Bu barış sürecinin doğasına da aykırı. Çözüm masasına oturan taraflardan biri sürekli derin yapıyla paslaşıyorsa, o masadan barış çıkmaz. Bu karanlık elin tasfiyesine destek olmak yerine Kandil ve HDP'nin yaptığı; derin yapıyı gizleyerek kamuoyunu, barış sürecini hükümetin bozduğuna inandırmaya çalışmak. HDP'nin çözüm sürecinin yeniden başlamasına dönük çabaları da bana hiç samimi gelmiyor, aksine taktik bir manevra gibi duruyor; 6-7 Ekim'in kanlı izlerini sildiklerine inandıkları gün, yeniden, başka bir provokasyonla sahnede yerlerini alacaklar. Samimi olsalardı, hükümetin devlet içerisindeki paralel yapı ve karanlık odakları tasfiyesine destek verirlerdi. Ne var ki hükümet ve İmralı, Kandil ile HDP destek olsun veya olmasın, KCK'nın içine kadar uzanan, uluslararası desteği bulunan bu çeteyle baş edecek güçte. Çatışma ve kaos çıkarmak isteyenler değil, barış isteyenler ve samimiyetle müzakere masasında kalanlar kazanacak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları













































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019