Markar ESAYAN
Evvelki pazar, ideolojilerin içerik boşluğunu/ahlaki zaaflarını birtakım sahtekarlık ve taktiklerle tahkim ettiklerini ifade etmiştik.
İdeolojiler, hayatın olgularıyla ters düştüklerinde çelişkiyi gidermek için şiddet ve özendirme tekniklerini bolca kullanır. İstiklal Mahkemeleri infazları, Ağrı/Dersim katliamları, azınlıkların tasfiyesi şiddet pratiklerine örnek verilebilirken, halkı suça ortak etme babında, azınlıkların mallarının, gecekondulaşma ve KİT’lere kitlesel memur yerleştirme, rüşvet, vergi afları, erken emeklilik ile devletin talana açılması sağlanır.
Bunlar, yeni ahlakı üretmenin bağlantı kayışlarıdır. Benimsendikçe, bu tavırlar suç olmaktan çıkarak normalleşir, yıkıcı işlevleri görünmez hale gelir.
1950’den sonraki siyasi iktidarlar adaleti sağlamak adına dezavantajlı geniş kitlelere servet/adalet aktarma biçimleri olarak da aynı yöntemleri kullandılar ama bu tercih paradoksal olarak statükoyu/yeni ahlakı güçlendiriyordu. O nedenle bunlara izin verildi.
Bu sadece basit bir ganimet paylaşımını amaçlamaz; bu şekilde güya milli burjuvazi/medya, sivil toplum kurulurken, yeni ahlak sistemi üzerinden tehdit algılanan kesimlerden insan devşirilmesi sağlanır. (Ahmet Hakan Sendromu.) Ancak asıl kasıt, eskisinin yerine yeni/başka bir “ahlak” birliği yaratmak olacaktır.
Merkezinde Allah merkezli adalet anlayışının ve yüzlerce yıllık geleneklerin yer aldığı özgün ortak ahlak bilincinin yok edilmesi, yerine yeni ideolojinin önerdiği ahlakın (ahlaksızlık da bir ahlaki seçimdir) yerleşmesi sağlanır.
Kemalist 1. cumhuriyet bu uygulamada başarılı olduğu içindir ki, ömrü SSCB’den uzun olmuştur ve bugün hala en büyük direnci eski düzenin imtiyazlarını kaybetmek istemeyen seçkin kesimleri göstermektedir. Dindar kesimlerde kritik anlarda görülen savrulmalar/çekingenlik de bu ahlakın içselleşmiş olmasındandır.
1990’larda bu denklemi bozan bir gelişme oldu ve mağdur kesimlerin en büyük kolonlarından birisi olan Sünniler 28 Şubat darbesi ile bu sistemle asla uzlaşılamayacağını anladılar. Statükonun restorasyonu mümkün değildi, yeni bir zihniyet/ahlak üzerinden devlet tanımı gerekiyordu. Devlete mukaddeslik atfetmekten vazgeçmeye başladılar. (Sadece başladılar.)
Eski rejim sopayı havuçtan daha çok kullandığından ve ödül sistemi geniş kitlelerin her bir bireyine gerekli refahı sağlayamadığından (kaynaklar sınırlı olduğu kadar sus payı her zaman toplam ganimetin küçük bir cüzü olacaktır) sorgulama başladı. Üstelik İslam’ın adalet önerisi ile çelişen kemalist paylaşım teknikleri müminlerin vicdanında her zaman bir sıkıntı oluşturuyordu. En nihayetinde yeni ahlakla uzlaşmak, İslam’dan uzaklaşmak anlamına geliyordu.
28 Şubat’ın modern/konvansiyonel değil, bir postmodern darbe olması, onun güçsüzleştiğine de delalet etti. Küreselleşme ile birlikte para kadar değerler ve bilginin de dünya üzerinde dolaşımı kolaylaşmıştı. Müesses nizam 1980 tarzı konvansiyonel bir darbe yapamıyor, meşruiyet sorununu, medya üzerinden yarattığı senaryolarla giderme ihtiyacı duyuyordu.
Bu değişim derinden hissedilen bir zaafın belirtisiydi. Zaten 28 Şubat temelde 1990’larda iyice belirginleşen dindar burjuvazinin (Anadolu kaplanları) belinin kırılması için yapılmıştı. Herkes bilirdi ki, devletle iş yapmadan dünyaya açılıp reel ekonomiye entegre olan kesimler hızlı biçimde burjuvalaşırlar ve siyasi/ahlaki değişim güçlenen orta sınıflar üzerinden gelişir. Bu anlamda 28 Şubat akıllıca lakin çaresizce bir ön alma girişimiydi. Çünkü kuralı koyan zamanın ruhuydu.
1994’te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu hizmet/halkçılık ve temiz belediyecilik anlayışı, kemalizmin zaaflı ortak ahlakına dipten gelen etkili bir darbeyi ima ediyordu. İnsanlar ağır propagandanın etkisi altında Erdoğan’ın göreve başlamasından bir hafta sonra ülkenin İran’a döneceğini, kadınların çarşafa sokulacağını, içkinin yasaklanacağını beklerken, insanlar çöp dağlarının gözden kaybolduğuna, dumandan gözün gözü görmediği İstanbul havasının berraklaştığına, belediye hizmetlerinin insan odaklı değiştiğine tanık oldular.
28 Şubat bin yıl değil, sadece beş yıl sürmüştü. Yarın buradan devam edelim...
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları



















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019