Markar ESAYAN
Geçen günlerde “Foreign Policy” dergisinde “Erdoğan gibi bir problemi nasıl çözerdiniz?” başlıklı bir makale yayımlandı. Makalenin yazarı John Hannah’ın, eski ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’in ulusal güvenlik danışmanı olduğunu hatırlatalım…
Makalenin sonu şöyle bitiyordu.
"Türkiye'nin Erdoğan sorunu, yıllardır inşa halinde. ABD yetkilileri, yıllardır sorunun korktukları kadar kötü olmadığını ya da meselenin kendi kendine hallolacağını ve böylelikle yeryüzündeki en önemli jeo-stratejik toprakların bir bölümü üzerine kurulu eski bir müttefik hakkında zor kararlar alma durumuyla karşı karşıya kalmaktan kurtulacaklarını umdular. Ancak ihtiyat galip gelmedi. Tersine, Erdoğan problemi giderek kötüleşiyor, metastas yapıyor (yayılıyor), ve ABD çıkarları için büyük tehlikeler yaratmaya devam ediyor. Er ya da geç bir hesaplaşma günü yaşanması ihtimal dahilinde. ABD, zararlarını azaltma hazırlıklarına şimdiden başlamalı."
Bu sözler Türkiye’nin doğru yolda olduğunu teyit eden bir itiraf aynı zamanda.
Yazının Erdoğan ve Türkiye’yi anlattığı bölüm, Sözcü’yü aratır nitelikte. Gerçekliğin bu kadar tersi yüz edilmesinin, son paragrafta önerilen “ABD çıkarlarını koruma” noktasını güçlendirme amacını taşıdığını anlıyoruz. Ne ilginçtir ki, ABD çıkarlarının tehlikeye girdiği ve Erdoğan’ın haddinin bildirilmesi gerektiğine dair bu provokatif yazıya ülkemizin “solcuları” sahip çıktı.
Tarlaların nasıl sürüldüğünü görüyorsunuz.
Hürriyet, Taraf ve Sözcü gibi gazetelerin Zarrab ve Kuveyt Türk haberlerini manşetlerinden indirmediği günlere denk düşüyor yazı.
PKK ile masa dayatıldığı zamanlara da... AB, AK raporları sanki Cemil Bayık’ın elinden çıkmışçasına sürecin çökmesinden hem Türkiye’yi (Erdoğan’ı) suçluyor, hem de “Masaya oturmazsanız operasyonlardan kurtulamazsınız” tehdidi taşıyor.
Yani diktatörlük vesair suçlamalar Türkiye’yi baskılamanın bir teçhizatı. Samimi olsalar bu yalanlara sarılmazlar, Sisi’ye de kırmızı halı sermezlerdi.
Mesele, Erdoğan’ın onların istediği gibi Türkiye’yi araçsallaştırmaması. İstendiği gibi kontrol edilememesi.
Ortadoğu’nun dizayn edilmesinde PKK/PYD’ye verilen görevin meşru olabilmesi için Çözüm Süreci’nin başlaması, Türkiye’nin PKK’nın terör listesinden çıkmasına geçit vermesi gerekiyor.
Ama Erdoğan bunu yapmıyor.
Aslında önce Gezi ve 17/25, sonra PKK’nın ayaklanması ile ülkenin karışacağını, Erdoğan’ın o veya bu şekilde “hal edileceğini” ümit ettiler. Bu olmadığı, Erdoğan ve TSK uyumlu çalıştığı, PKK da yenildiği için Türkiye’ye çok kızgınlar.
Çünkü DAEŞ/ESED/PKK sayesinde Ortadoğu’yu tereyağdan kıl çeker gibi dizayn etmek söz konusuyken, Türkiye sorun çıkarıyor onlara göre.
Oysa bu Türkiye’nin bir varoluş meselesi. Türkiye’ye utanmazca “varlığından vazgeç” diyorlar.
Pekala PKK/HDP ve PYD’nin barışı bitiren taraf olduğunu biliyorlar. Türkiye’nin bir diktatörlük olmadığını da, Gülen’in ne olduğunu da…
Erdoğan ve TSK’nın milli ve yerli bir noktada güçbirliği etmesi onları rahatsız ediyor. Tuzluklarla AK Parti’yi Erdoğan ile ayırma “procesi” de çöktü. PKK yenildi.
Zerrab üzerinden ve Gülen’i koruyarak bu planı canlı tutma niyetindeler. Türkiye doğru yolda ilerliyor. Karşısında ciddi zorluklar da var. Rusların Suriye’de tercih ettiği yol ile Türkiye’nin güvenliği çelişiyor mesela. ABD’nin Ortadoğu planları ile de.
Türkiye’nin Suriye ile ilgili bu tavrının bir tercih meselesi değil, bir varlık sorunu olduğunu anlamak istemiyorlar. Çünkü bağımsızlaşan Türkiye, aynı anda ABD ve Avrupa’nın da arzu etmediği bir durum.
Hannah’ın yazısını sadece Türkiye’ye dönük bir tehdit değil, ABD politika yapıcılarına da tavsiye olduğunu görmek lazım; özellikle yeni başkan ve kadrolarına.
Bu darboğazdan geçecek ve 2. Sykes-Picot’ya izin vermeyeceğiz. Bu anlaşıldığında, ABD ve AB de Türkiye ile yeni bir ilişki biçimi kurmak zorunda kalacaklar.
Bu kaçınabileceğimiz bir karşılaşma değildi. Bu karşılaşmada milli ve yerli bir noktada güç birliği yapmayanlar Türkiye’nin geleceğinde yer almayacaklar.
Yer alacakları tarih kitapları olacak; ibretlik örnekler olarak.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019