Selami GÜREL
Seçimlerin üzerinden 15 gün geçti, herkes söyleyeceğini söyledi, yazacağını yazdı. Yeni bir “mevzilenme dönemi” başladı. Hükümet –doğal olarak- iktidarını sağlamlaştırmaya çalışıyor. Kürtler dışındaki muhalefet, özellikle muhalefetin sol damgalısına umut bağlamış olanlar, şaşkınlık içinde. Oyların dağılımından yana ben hiç şaşkın değilim, ama biraz hayal kırıklığı yaşadığımı da itiraf etmeliyim. Özellikle Gezi Direnişinden sonra yeniden “sol damarları” kabaran yığınların, o direnişin fitilini ateşleyen Sırrı Süreyya’yı “yalnız” bırakıp, solla hiçbir ilgisinin olmadığını Dersimli kuşların bile bildiği bir partiyi tercih edeceklerine bu kadar ihtimal vermemiştim. Üstelik bu arkadaşlarımın çoğu, yıllardır “neden ciddi bir sol muhalefet yaratamıyoruz” diye mızırdanan arkadaşlardı. Demek ki, Kemalist, milliyetçi ve darbeci sol gelenek, bu toplumun genlerine benim sandığımdan daha güçlü yerleşmiş. Milyonlar sokağa çıksa da, devletin tüm şiddetini iliklerinde yaşamış olsa da, o geleneğin parçası olmaya devam ediyorlar. Demek ki, o gelenekten -ideolojik, politik ve ahlaki olarak- kopabilmeleri için daha güçlü sarsıntılara, daha güçlü örgütlenmelere ihtiyaç var.
Kürtler 30 yıldır, müthiş bir kuşatılmışlık altında bu ceberut devlete karşı mücadele ediyorlar. Çok sınırlı sayıdaki devrimci – demokrat dışında kimseden destek ve yardım görmediler. Hatta gerek iktidarda olanı, gerekse muhalefettekiler çoğu zaman onlara karşı ortak hareket etti. Erdal İnönü gibi, sınırlı da olsa, onlarla birlikte davranmaya çalışanlar, elimine edilip, politika dışına atıldı. Kendini “sol” olarak adlandıranlar, Türkiye coğrafyasında bağımsız ve dayanışmacı bir demokratik muhalefet örgütleme yerine, ya onların etekleri altında örgütlenmeye çalıştılar, ya da onlara "akıl hocalığına” soyundular. “Kiminle ne zaman barışıp, ne zaman savaşacaklarını” öğretmeye kalktılar. Kendi yaratamadıkları gerçek bir muhalefet örgütlenmesini onların yaratmasını, hatta kendileri için hükümetleri devirmelerini beklediler. Kürtler bu kuru gürültüyü kulak ardı edip, yakaladıkları tarihsel fırsatı bir barış ortamına evirmeye niyetlendiğinde de yüzlerindeki maskeyi çıkarıp attılar. Sanki ne yapması gerektiğini, 30 yıldır savaşan, on binlerce ölü veren, milyonlarca sürgünü yaşayan, bunca yıllık politik deneye sahip Kürtler bilmiyor, ama bu “solcular” biliyordu. Oysa Kürtler nasıl örgütleneceğini, koca ceberut devletin tüm kirli boyalarını da dökerek, zorunlu olarak muhatap kabul edilecek bir düzeye ulaşarak, gösterdiler. Hatta son seçimin, yegâne tartışmasız doğrusu budur.
Bazı samimi ve iyi niyetli arkadaşlarım sohbetlerimizde, HDP –BDP’nin “yeterince başarılı olamadığını” söylüyorlar. Birçok eksikliğin olduğu elbette doğrudur, ancak daha birkaç yıl önce on bin kadrosunu hapishanelere rehin bırakmış, otuz yıldır savaşın içinde, silahlı terör altında yaşayan Kürtlerden daha fazlasını beklemek haksız bir değerlendirmedir. Günün görevi, metropollerdeki muhalefeti Kürtlerin örgütlemesini beklemek değildir. Bu alanlardaki sorunların özgünlüğünü dikkate alarak, solun genlerine sinmiş Kemalist, ulusalcı ve darbeci ruhun tecrit ederek, gerçek demokrat, antikapitalist bir örgütlenmeye hız verip, Kürtlerin politik duruşunu güçlendirmek, demokrasi ve özgürlük özlemi taşıyan milyonların umudunu ete kemiğe büründürmektir. Bugün küçük de olsa, ayrı duran, benzer politik yapılanmaların ilişkilerini daha canlı hale getirip, ortak bir ses haline gelmek için, zaman da, zemin de uygundur.
Hiç kimse, “Türkiye bir saatte 529 insan için idam kararı verilen Mısır olamaz” diye düşünmesin. Darbeciler, katiller, 17.000 faili meçhulün zanlıları –AKP’nin de desteğiyle- aramızda dolaşıyor. Eğer Mısır olmadıysak, bunu Kürtlere borçlu olduğumuzu artık fark etmek gerekiyor. Sadece fark etmek de yetmiyor, adım atmak, Barışa omuz vermek gerekiyor.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.03.2025
9.02.2025
7.02.2025
3.01.2025
19.01.2024
8.01.2024
14.06.2023
26.05.2023
7.05.2023
14.04.2023