Taha Akyol
Ana muhalefet partisi, iktidarın yargı eliyle yürüttüğü bir kuşatma altında…
Yargının siyasallaşması dikkate alınmadan, CHP ve belediyeler hakkındaki soruşturma ve davalar doğru değerlendirilemez.
Avrupa Hukuk Yoluyla Demokrasi Komisyonu, kısa adıyla Venedik Komisyonu, sekiz yıl önce CB sisteminde “otoriter ve şahsi bir rejim tehlikesi” yaratacak şekilde yargı bağımsızlığı ilkesinin geriletildiğini rapor etmişti. (11 Mart 2017, paragraf 133)
Sekiz yılda geldiğimiz yeri hepimizin biliyoruz.
Aynı komisyon son raporunda, HSK’nın bütün üyelerini partili cumhurbaşkanı ile onun Meclis grubunun belirlediğine dikkat çekerek, “Cumhurbaşkanı’nın yargı üzerinde güçlü bir siyasi etkisi” olduğunu rapor etti. (6 Aralık 2024, Paragraf 118)
Zaten yaşayarak görüyoruz.
Nitekim CHP hakkındaki soruşturmalar “silkeleme” ve “turpun büyüğü” uygulamalarıdır.
KARAR SİYASİ
Haybeden çıkan son turp, CHP İstanbul il yönetimine kayyım atanması oldu, kanuni tabirle ‘geçici kurul.’
İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin bu kararını iki açıdan hukuken “batıl” ya da “butlan ile malûl” görüyorum:
- Evvela Siyasi Partiler Kanunu’nun 590 kelimeden oluşan ayrıntılı 21. Maddesine göre, seçimler ve kongreler hakkında tek yetkili, seçim kurulları ve YSK’dır. Bu kurulların onayladığı bir kongrede seçilen yönetimlere iki sene sonra Asliye Hukuk Mahkemesi’nin iptali, yetki gaspıdır. Yetkisizlik kararı verilmeliydi.
- İkincisi, Mahkeme “kayyım” kararını verirken böyle ihtiyati tedbir kararı için kesin delillerin gerekmediğini, “yaklaşık ispat” ve “ağırlıklı ihtimal”in yeterli olduğunu belirtmiştir. Yani ortadaki deliller “kesin değil” değil.
Mahkeme, “para, tablet, vaad” gibi iddiaların 600 delegeden kaçıyla ilgili olduğunu hiç merak etmemiştir! Tarafsız bir yargı mutlaka bunu inceler, sonucu etkilemeyecek sayıdaki bir iddia gerçek olsa bile kayyım tayinini reddederdi.
Sonucu “etkilemeyecek miktar”ın iptal/tedbir sebebi olamayacağı yolunda YSK’nin çok sayıda içtihadı vardır.
Bir hukukçu olarak, bu hukuki gerekçelerle, “kayyım” kararının siyasi olduğunu görüyorum.
GENEL MERKEZ’İN DURUMU
Kayyım kararını veren İstanbul mahkemesi, İstanbul Kongresi’ne katılan, oy veren delegeleri iptal etmedi, geçerli saydı. Şimdi, kayyımın önünü kesmek üzere bu delegeler olağanüstü kongre çağrısı için imza topluyorlar. Çünkü mahkeme kararında kongre yasaktır fakat olağanüstü kongre yasağı yoktur. Olağanüstü kongrede delegeler yine Özgür Çelik’i seçecekler tabii.
Delege iradesi, kayyım atamasını geri çevirecek fakat Ankara’da 15 Eylül’de CHP Genel Merkezine kayyım atayıp atamama konusunda duruşma var. İstanbul’un kayyım kararı, bu duruşmada CHP Genel Merkezi’ne de kayyım atanmasına “gerekçe” oluşturabilir. Nitekim Adalet Bakanı Tunç bu davalar hakkında “birbirini etkiler” dedi.
Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi de Özgür Özel’in genel başkan seçildiği olağan kurultayı ve olağanüstü kurultayı iptal edip kayyım tayin eder mi? Siyasi hava böyle! İşte, hukuktan nasipsizler, şimdiden “gelen geliyor” diye sevinç naraları atıyorlar
Ama bakalım Ankara Mahkemesi, iddiaların “sonucu etkileyecek miktarda” olup olmadığına bakacak mı? Olağanüstü kongre hakkında bir iddia bulunmadığına göre iptal kararı verebilecek mi?
Her halde CHP, geçerliliği mahkemece kabul edilen delegelerle olağanüstü kongre toplayarak bu krizi aşabilir, aşmalıdır.
HUKUK EKMEKTİR
28 Şubat’ta Erbakan’ın partileri, 2008’de AK Parti, DEM ve önceki partiler kapatılmak istendiğinde savunduğum hukuk prensipleri neyse bugün de aynı prensipleri savunuyorum.
Çünkü yargı bağımsız ve tarafsız hale gelmedi, el değiştirdi. Çıkarılan kadro kanunlarıyla, CB sistemindeki denetimsiz yetkilerle, HSK ile, mülakatlarla…
Anayasa Mahkemesi’ni terörle suçlayan yargı tablosu böyle oluşturuldu.
Varsın olsun mu? Hayır! Ülke zarar görüyor. Ekonominin nasıl zarar gördüğü ortada.
Değerli hukukçu, bağımsız İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu ülkemizde hukukun halini rakamlarla ortaya koydu:
“Hukuk Devleti Endeksi'nde Türkiye, 2024 yılında 142 ülke arasında. 117. sırada,
Temel haklar kategorisinde 133. sırada,
Yürütme üzerindeki sınırlamalar kategorisinde 135. sıradayız.”
Bu sonuncu, CB sisteminde Cumhurbaşkanına verilen yetkilerin çokluğunu ve denetimin yokluğunu ifade ediyor.
Böyle bir ülkeye yatırım gelir mi, geliyor mu?
Mesele CHP meselesi değil, hukuk meselesidir. Yıllardan beri yazıyorum, “hukuk ekmektir” diye.
Yazarlar
-
Tanıl BoraAhlâki Üstünlük 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksal doğrular-yanlışlar… 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYeni bir siyaset dalgası çıkar mı? 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZRojava gerilimi: Kim gerçekçi, kim baltalayıcı? 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci2001 krizinden daha ağır 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDemokrasinin sonu mu? 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı eliyle siyaset 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun‘Türk olmaktan niye rahatsız oluyorsunuz ki?’ 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMuhalefetin defterini dürelim ekonomimiz batarsa batsın 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİhale şartnamesi skandal! Moda’daki milyarlık vakıf arazisi kime peşkeş çekilecek? 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMeslektaşlarımız bir KHK ile atılalı dokuz yıl oldu! 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBoğma süreci 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAklın yolu bu değil 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Barışı yapay zekâ anlatıyor… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTerörsüz Türkiye CHP'siz uçar mı? 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNYıkıcı korku değil kurucu cesaret 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUMerkeziyetçilik bütün kötülüklerin anasıdır! 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERGeri Çağırma Hakkı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURErbil’deki tartışma: Zor yakalanan mı zor olan mı? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNYargı İstanbul Yönetimini Görevden Alınca CHP Direniş Kararı Aldı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAUmut Hakkı, Özgürlük ve Demokratik Gelecek: Toplumun Vicdanına, İktidara ve Halklara Çağrı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanHukuk devletinden uzaklaşmak boşuna değildi, tam da bugünler içindi 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilMillî mi, Evrensel mi? Muhafazakâr Savunma Sözlüğünün Anatomisi 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRT20 Yılda Ne Değişti? 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNLevant’taki İsrail düşü Türkiye için kâbus mu? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞDİYANET NE ZAMAN ”KENTLİ” OLACAK? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazRüşvetçileri merak eden bir savcı var mı? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.09.2025
26.08.2025
24.08.2025
22.08.2025
20.08.2025
19.08.2025
15.08.2025
13.08.2025
12.08.2025
10.08.2025