Ümit Fırat
12 Eylül hukukuna göre 5 senede bir yapılması belirlenen genel seçim tarihleri her defasında erkene alındıktan sora 2007’de yapılan Anayasa değişikliğiyle 4 seneye indirilmesine rağmen, 2015 ve 2018’de erkene alındı ve yine de 4 yıl kuralına uyulmadı. Oysa aynı hukukun koyduğu mahalli seçimlerin süresi hiç değiştirilemedi ve Mart 1984’den bu yana tam 35 yıldır her 5 yılda bir, hiç şaşmadan ve tartışmasız olarak tam vaktinde gerçekleştirildi. Gerçi Turgut Özal 1988’de bu kuralı bozup seçimleri erkene almak istedi ama Anayasa Mahkemesi buna izin vermedi.
Son 40-50 yılda gerek hızlı nüfus artışı nedeniyle, gerekse köylü nüfusun büyük orandaki göçleri sonucu büyüyen kentlerdeki yerel yönetimlerin önemleri ve seçimleri de giderek daha fazla önemsenmeye ve daha fazla ilgi görmeye başladı. Genel seçimler kadar ülkenin kaderini belirleyici olmasa da yine de toplumun günlük hayatının düzenlenmesinde etkileri her geçen gün artan birer kurum haline geldiler. Özellikle büyükşehir statüsüne sahip ve nüfusça kalabalık kentlerin belediyeleri, bütçeleri, görev alanları, yetki ve inisiyatifleri de arttırılınca, büyük bir toplum kesimi açısından oldukça önemsenen siyasi yapılar haline dönüştüler.
Ne var ki bu kurumların toplum nezdinde sahiplenilmeleri, yerel faaliyet alanları, yetkileri ve itibarlarının hızla artması, merkezi yönetimde bazı rahatsızlıklara da yol açtı. Her ne kadar TC Anayasası’nda ve TBMM duvarlarında “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” yazıyor olsa da Türkiye’de her şey merkezi devlet otoritesinin yönetimde mutlak hâkimiyeti gözetilerek inşa edilmişti. Dolaysıyla mahalli idarelerde başlayan kötü yönetim ve yolsuzlukları bir tarafa, yok kendi kendini yönetebilmesiymiş, yok AB kriterleriymiş gibi demokratik gelişmeler, merkezi otoritede tahammül edilmesi zor birtakım tehdit algılarına sıkıntılara neden oldu.
2014 mahalli seçimlerinde Kürt illerinden BDP (daha sonra bir kısmı DBP’li, bir kısmı da HDP oldular) adayı olarak seçimleri kazanan başta Diyarbekir, Van ve Mardin gibi 3’ü büyükşehir statüsünde olmak üzere bütün il ve ilçe belediye başkanları görevden alınarak, yerlerine İçişleri Bakanlığı tarafından kayyumlar tayin edildi.
Keza 2014 seçimlerinde AK Parti’den seçimlere katılıp kazanmış olan başta İstanbul, Ankara, Bursa, Samsun, Ordu, Balıkesir gibi büyükşehir belediye başkanlarının yanı sıra bazı il ve ilçe belediye başkanları da liderlerinin arzusu veya baskısıyla görevlerinden istifa ettirildiler. Tabii haklarında adli ve cezai bir işlem başlatılmasa da merkezi otoritenin müdahalesiyle görevi bırakmak zorunda bırakıldılar.
Reisicumhur Tayyip Erdoğan, 7 Ekim 2018’de Kızılcahamam’da yaptığı bir konuşmada HDP’li adayları kastederek, "Bu seçimlerde, teröre bulaşmış olanlar sandıktan çıkarsa, anında gereğini yapıp, kayyum tayinleriyle yolumuza devam edeceğiz"tehdidinde bulundu.
Bu açıklamayla birlikte, önümüzdeki mahalli seçimlerde görevden alınarak yerlerine kayyum atanan belediyelere aynı politik anlayışa mensup kişilerin seçilmeleri halinde tekrar azledileceklerini ve yerlerine yine kayyumlar atanacağını öğrenmiş olduk. Böylece 2017 referandumuyla inşa edilmekte olan yeni sistemin artık böyle işleyeceğini de öğrenmiş olduk. Belediye başkanları ve mahalli yöneticilerin politik birer aktör olmaları ve temsili pozisyonlarının herhangi bir önemi kalmamış olacak; fiilen ve esas itibariyle devletçe kendilerine verilmiş görevleri yerine getirmekle yükümlü birer memur olmaları sağlanmış olacak.
Aslına bakılırsa, Türkiye’nin tek adam rejiminde bütün müesseseler Reisicumhur’un kontrol ve denetimi altına girmiş oldu. Zaten bir süredir fiilen de yaşayıp şahit olduğumuz gibi, başta güvenlik ve dış politika olmak üzere, Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun bütün sosyal, ekonomik, mali, politik meseleleri zaten Reisicumhur’un iradeleriyle çözüme kavuşturuluyor.
Böylesi bir durumda kimsenin toplum önüne çıkıp çöpleri toplamak, suları akıtmak, ulaşım, çevre ve trafik problemlerini çözmek gibi vaatlerde bulunarak belediye hizmetine talip olmasına da fazla gerek kalmamış oluyor. Ama buna rağmen önümüzdeki mahalli seçimlere geçmiştekilere nazaran çok daha fazla önem veriliyor.
Belediyelerin pek de siyasi öneminin kalmadığı bir döneme geçilmiş olduğunu düşünmeme ve genel seçimlerin üzerinden henüz 7 ay bile geçmemiş olmasına rağmen, adayların aylarca önce tespit edilmeye başladıklarını ve bütün bu gayretlere rağmen sonuçta neyin değişeceğini de merakla bekliyorum.
Eğer gaye AK Parti’nin oy yüzdesinin düşmesi için bir çaba ise, bu çabadan bir sonuç çıkabileceğini pek tahmin etmiyorum. AK Parti’nin oyları 2009 mahalli seçimlerinde de 2007’deki yüzde 47 oranından 39’a düşmüştü ama 2011 genel seçimlerinde bu kez yüzde 50’ye çıkmıştı. Kaldı ki arada bir HDP ile görüşmediklerini söylemeye ihtiyaç duyan CHP-İYİ Parti ittifakının da muhalefet olarak AK Parti karşıtı olmalarının ötesinde, topluma “Erdoğan ve AKP gitsin!” demelerinin ötesinde ne gibi vaatlerde bulunduklarını henüz anlayabilmiş değilim.
Öte yandan Diyarbekir’de bazı Kürt partileri ile seçim ittifakı pazarlıkları neredeyse sonuçlanmak üzereyken, CHP-İYİ Parti ittifakının vebadan kaçar gibi uzak durduğu HDP’nin bir bahaneyle istifa edip güya ikna edilerek görevine devam etme özverisinde bulunan sözcüsü Ayhan Bilgen’in 5 Ocak günü Evrensel gazetesine yaptığı açıklamaları ise doğrusu hiç anlayabilmiş değilim. Bay Bilgen, bir yandan AK Parti Ankara Belediye Başkanı adayı için, “Kayseri'deki bütün dosyalarda iş dünyasının tanınan isimleri, kendilerine Özhaseki’nin aracılık ettiğini, Pensilvanya ziyaretlerini organize ettiğini açık açık anlatıyor” diyerek hakkında suç duyurunda bulunurken, bir yandan da TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın İstanbul adaylığı hakkında birkaç kere okuyup pek bir şey anlayamadığım bir komplodan bahsetmiş. İttifak meselesinde de yine bazı tuhaf ve pek anlayamadığım şeyler söylemiş:
“Eğer muhalefet bloğu bir bütün olarak güçlü dayanışma içinde hareket edecekse -CHP ve İyi Parti bunun kısmi anlaşmalarını yapıyorlar- orada bütün seçmeni kucaklayacak bir süreci işletmeniz gerekir. Birçok şehirde kıl payı ya kazanılacak ya da kaybedilecek. Bu nedenle ‘Ben bu seçmen kitlesini görmezden gelirim, onlar mecbur zaten verirler’ -HDP seçmeni için söylüyorum- diyorsanız, yerel seçimlerde iki ittifak şeklinde bir denklem kuruluyorsa HDP seçmeninden oy almanın gereklerini gözetmeniz gerekir.”
Özellikle Kürt partilerinin Türkiye’nin içinde bulunduğu bu günkü siyasi şartlarda belediye seçimlerinden ne beklediklerini de sormadan edemiyorum. Yasal olarak süresi gelmiş seçimlere yasal vazifelerini yerine getirip katılmaları bence yeterliydi ama bu işi abartılı bir şekilde pazarlık konusu yaparak fazla ciddiye almalarının gerekçelerini de sormadan edemiyorum.
Gerçekten mahalli seçimler esas itibariyle demokrasinin belli başlı unsurlarından biridir ama tabii ki ortada bir demokrasi yoksa bunun bir manası olduğunu da söyleyemeyiz. Öte yandan parti organları ve seçmen tercihlerinin hiçbir şekilde dikkate alınmadan, sadece liderin direktifleriyle bir tür atamayla aday gösterilenlerin, seçilseler bile ne ölçüde demokratik seçimlerle iş başına geldikleri de ayrıca tartışma konusudur.
Aslında şu günlerde yaşanmakta olan ekonomik sıkıntılara ve kötü hava şartlarına rağmen gösterilen zahmete, fedakârlığa ve enerji kaybına değecek bir seçim olmayacak. Şahsen bu belediye seçimlerinde oy verebileceğim ne bir aday, ne de bir siyasi parti var. Üstelik baraj altında kalıp oylarının rakip partiye yazılması gibi tuhaf bir durum da yok. Bu açıdan bakıldığından da kullanacağım oyun ne demokrasiye bir katkısı olacağını, ne de vicdanımın sesine uygun olacağını düşünüyorum.
İyi haftalar diliyorum.
*kurdistan24.net/tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar K24 Medya’nın kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları







































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2019
26.12.2018
18.12.2018
15.12.2018
29.11.2018
20.11.2018
14.11.2018
6.01.2018
30.10.2018
23.10.2018