Ümit Fırat
1914-1918 yılları arasında meydana gelen Birinci Dünya Savaşı’nın 11 Kasım 1918'de ilan edilen bir ateşkesle sona ermesinin yüzüncü yıldönümü nedeniyle savaşta hayatını kaybeden 10 milyonu aşkın askeri onurlandırmak amacıyla Paris’te bir anma töreni düzenlendi.
100 yıl önce Avrupa’da bir süreliğine de olsa silahların susturulduğu günü anma etkinlikleri münasebetiyle, ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Avrupa, Afrika ve Ortadoğu’dan yaklaşık 72 lider Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ev sahipliğinde bir araya geldiler. Hep birlikte Ravel’in ünlü eseri Bolero dinletisi sonrasında yaptıkları kısa görüşmelerle, muhtemelen birbirlerine çok da güzel temennilerde de bulunmuşlardır.
Kendi aralarında giriştikleri kanlı bir savaşı sona erdirerek taraf devletlerin ateşkes ilan etmeleri, savaşın bütün yıkıcılığına rağmen olması gerek bir sonuçtu ve pek kalıcı gözükmese de bir barış antlaşmasıyla bir süre için durumu idare etmeye çalıştılar. Bu süreçte Avrupa’da imparatorluklar sona ererken, çok ciddi siyasi alt-üst oluşlar da yaşandı. Rusya’da Bolşevikler, İtalya’da Mussolini, Almanya’da Hitler ve İspanya’da Franko iktidara geldi.
1939 yılında, bu kez 6 yıl sürecek ve bedeli çok daha ağır ödenecek olan 60 milyondan fazla insanın hayatını kaybettiği yeni bir savaşa giriştiler. Böylece 30 yıl içerisinde iki kez giriştikleri savaşlarda 70-75 milyon insanın hayatı sona erdi.
Törendeki konuşmasında Emmanuel Macron, ‘içe kapanma, şiddet ve hegemonyanın reddedilmesi ve barış için mücadele…’ çağrısında bulunarak, “Bazılarına karşı korkularımız yerine umutlarımızı birleştirmeye çağırıyorum. Küresel ısınma, çevresel bozulma, yoksulluk, açlık, hastalık, eşitsizlik ve cehalet gibi tehditlere birlikte karşı koyabiliriz” dedi.
Galipleri ve mağluplarıyla veya “kaybedenleri ve kazananlarıyla” bir araya gelerek birbirlerini katlettikleri bir savaşın bitmesinin yüzüncü yılında, dünya ve insanlığın geleceği üzerine barıştan, çevre sorunlarından, eşitsizlikten, daha birçok meseleden söz ederek birlikte çare arayışı çağrısında bulunabilmek elbette olumlu bir gelişme. Savaştan sonra 45 yıllık bir soğuk savaş dönemi yaşanmış olsa da artık bir kez daha benzer şeylerin yaşanmaması için bir arayışa girmek gerektiğini nihayet görebilmek ve birbirlerini boğazladıkları savaşlar için “bir daha olmasın” türünden tedbirler için diyalog ve müzakerelere başvurabilmekte olumlu bir gelişme.
Macron’un konuşması ve her iki savaşın da asli faili durumunda olan devletlerin en üst düzeyde temsilcilerinin bir araya geldiği böylesi bir olay nedeniyle Murat Belge’nin geçenlerde okuduğum bir yazısı hatırıma geldi. Murat Belge yazısının bir yerinde diyordu ki;
“Fransa-Almanya (düşmanlıklar dillere destan olmuş iki ülke) ya da İtalya-Avusturya tarihin bir kısmı buharlaşıp havaya karışabiliyor. Orta Doğu’da ise böyle bir şey yok. Tarih kaskatı orada oturuyor. Bir türlü geçmediği için, bütün sorunlar, ebedi bir ‘şimdiki zaman’ içinde sıralanıp duruyorlar.
Dünyanın burasında hangi sorunlar çözülmüş diye baktığımızda özellikle burada yaşayanların kendi başlarına çözdükleri bir şey görmüyorsunuz.” (t24, 23 Eylül 2018)
Bütün tarihleri boyunca birbirlerinin topraklarını fethetmek üzere giriştikleri kanlı savaşlarla geçmiş olan ülkeler, artık aynı hukukun ve neredeyse aynı devletin çatısı altında bir değişime bile girmeyi denerken, bizler burada hala “ebedi bir şimdiki zaman”yaşamaya devam ediyoruz.
Peki, dünyanın burasında neler oldu? 100 yıl önce biten savaşın galipleri tarafından egemenlik altına alınarak parçalara ayrılan ve yine kendileri tarafından kurulan bir takım devletlerin kontrolüne bırakılan topraklarda yaşayanlar için nasıl bir kader çizildi?
Gertrude Bell isimli, arkeoloji meraklısı bir İngiliz casus kadın vardır. O’na alçak demek bile iltifat sayılır aslında. Biz Kürtler gayrimeşru gördüğümüz Sykes-Picot ile başımıza örülen beladan söz ederken bu iğrenç yaratığın ismini pek fazla telaffuz etmeyiz. Ancak Kürdistan’ın parçalanmasının, asıl ve en büyük mimarı olarak hatırda tutulması gereken ismin, bu yaratık olduğunu da unutmamamız gerekir.
Bu casus kadın, savaşın galiplerinden İngiltere’nin emperyal çıkarları ve güya bölgede tesis edilmeye çalıştıkları dengeleri de gözeterek kendi kafasına göre bir Ortadoğu haritası çizdi. Osmanlı İmparatorluğu’nun çökmesiyle tasarladığı bu haritada, tarihi, coğrafi ve sosyolojik özellikleri bakımından birbirleriyle yaşamaları pek de kolay olmayacak özelliklere sahip, Kürtlerin bir bölümünü, Sünni ve Şii Arapları, Türkmenleri ve Müslüman olmayan bazı kavimleri Irak ve Suriye adı verilen uydurulmuş iki devletin sınırları içerisinde topladı.
100 senedir 30 milyonu aşkın bir nüfusa sahip olan Kürt toplumu, çeşitli vesilelerle büyük katliamlar ve göçler yaşadı; kendi geleceğine dair kararlar verebilmesi yönünde hiçbir kalıcı politik statüye sahip olamadı. Ardında 100 yıldır kanlı çatışmaların hiç durmadığı bir coğrafya bırakan Gertrude Bell’e gelince, 12 Temmuz 1926’da 58 yaşındayken yüksek dozda uyku ilacı alarak yaşamına son verdi.
Elbette Macron ve davetlileri arasında sona ermesini andıkları savaşın dünyanın burasında yarattığı ve günümüzde de etkilerini sürdüren yıkıcı sonuçları üzerinde bir müzakere veya değerlendirme yapılmış olduğunu sanmıyorum. Yapılmadığı gibi, belki mevcut statükonun korunarak devam etmesi yönünde yeni pazarlıklar bile yapılmıştır.
Bu önemli günün anılması amacıyla Paris’e giden Trump’ı protesto etmek amacıyla toplanan kalabalıkların, aynı zamanda Kürdistan’ın da 100 yıl önce parçalanmış ve o gün bu gündür bir türlü başını doğrultmasına izin verilmemiş olduğunu akıllarına geçirdiklerini hiç sanmıyorum.
Öte yandan Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan, günün önemine binaen Fransız gazetesi Le Figaro’da yayınlanmak üzere bir yazı kaleme almış. Erdoğan bir taraftan “Bölgemizde yeni Sykes-Picot paylaşımlarının yapılmasına itiraz etmek…” suretiyle paylaşıma tepkisini ifade ederken, diğer taraftan da, “Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin her döneminde komşularının toprak bütünlüğüne saygı göstermiş, onların barış ve istikrarını destekleyici adımlar atmıştır…” diyerek, kendi ifadeleriyle çelişkiye düşmektedir..
Eğer bugün bölgede yaşayan ve yaşadıkları toprakların sahipleri olan toplumlar arasında bir gerilim yaşanıyorsa, her şeyden önce Erdoğan’ın komşuları olarak görüp, sözde toprak bütünlüklerini desteklediğini söylediği o uydurulmuş devletlerin ortaya çıkması ve Kürdistan’ın paylaşılmasından kaynaklanmaktadır. Eğer yeni Sykes-Picot’lar yaratılmasına karşı çıkıyorsanız, o anlaşma ile ortaya çıkarılan devletleri meşru görerek, asla sahip olmamaları gereken toprakların bütünlüğünü savunmak samimi ve inandırıcılıktan uzak bir davranıştır. Gerçekte hiç de dost olarak görmediğiniz bu sözde komşu devletlerin toprak bütünlüğünün korunmasını üstlenerek itiraz ettiğiniz Sykes-Picot’ yu meşru görmek çifte standartlı bir bakış açısıdır ve doğru değildir.
*kurdistan24.net/tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar K24 Medya’nın kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları










































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2019
26.12.2018
18.12.2018
15.12.2018
29.11.2018
20.11.2018
14.11.2018
6.01.2018
30.10.2018
23.10.2018