Yalçın AKDOĞAN
Kurban bayramında kurban kesmenin manasını tekrar tekrar düşünmek gerekir. Tarih boyunca insanoğlu bir korunma ve sığınma ihtiyacıyla adakta bulunmuş, kurbanlar sunmuştur. Hz. İbrahim’le başlayan Allah’a kurban etme geleneği ise Kur’an’ın emriyle Müslümanların üzerinde de bir yükümlülük olmuştur.
Kurban etmek bir teslimiyet, bir fedakârlık, bir adanmışlık eylemidir. Hz. İbrahim’in oğlu İsmail’i kurban etmekle yükümlü tutulması ardından da bir koçla bu yükümlülüğün şekil değiştirmesi büyük ibretler içeren bir hadisedir.
Allah’ın habibi, dostu olarak nitelendirdiği bir peygamber imtihanların en büyüklerinden birine muhatap olmuştur. İmtihan ne kadar büyükse, sergilenen teslimiyet ve sadakat de o kadar büyük olmuştur.
Hz. İbrahim büyük zorluklar yaşayan, büyük badireler atlatan, hayatı mücadelelerle geçen bir peygamberdir. Yerinden yurdundan sürülür, inancı ve düşüncesi sebebiyle kötü muameleye maruz kalır, Firavun ve Nemrud dönemlerinde büyük haksızlıklara uğrar, ateşe atılır, başına gelmeyen kalmaz. Çok yaşlı olmasına rağmen çocuğu olmayan eşi Sare’den bir çocuğu olacağı müjdelenir, ardından da bu müjdelenen çocuğunu kurban etmesine yönelik ilahi emir gelir.
Dünya hayatı bir imtihandır, herkes sınamalardan geçer ama büyük peygamberlerin sınamaları daha büyük olmuştur. Devrin Nemrutlarına Firavunlarına karşı verdiği inanç mücadelesi yanında çocuğunu kurban etmesinin istenmesi büyük bir nefsi sınamadır.
Soren Kierkegaard Hz. İbrahim’in İsmail’i kurban etme hikâyesini anlatırken şunu söyler: “Buradan ahlaki olarak çıkarılacak olan genellikle inançlı ol, Tanrı’nın sana dediklerini yap, her şey daha iyiye gidecektir.” Hz. İbrahim öyle bir tevekkülle hareket eder ki, dönemin doğruları, geleneksel etik değerleri bir kenarda kalır, İlahi söze tam anlamıyla teslimiyet sergiler. Kierkegaard bu yüzden “Tanrı’ya itaat etme görevi, iyi baba olma görevinin, aslında diğer bütün görevlerin üstüne çıkar” der.
Cenab-ı Hak ilgili ayetlerde “İşte sizin ilahınız bir tek ilahtır, artık yalnızca O'na teslim olun” buyurduğundan, kurbanla teslimiyet ve Allah’ı birleme arasında doğrudan bir ilişki vardır. İnanlar hem Allah’ın gücü ve kudretine sığınırlar, hem şefkat ve merhametine… İnanmak, Allah’a iltica etmek, bütün varlığıyla Allah’a (onun hüküm ve takdirine) teslim olmaktır.
Hz. İbrahim döneminin en zorlu siyasi, sosyal, ekonomik meydan okumalarına direnmiş ama bunun yanında öz evladıyla, nefsinin ne yapacağıyla denenmiştir.
Bu imtihan, çift taraflı bir imtihan olmuştur. Evladını kurban etmek ve babası tarafından kurban edilmek…
Daha zor olan imtihan kurban olmaktır. Bu yüzden Hz. İsmail’in teslimiyeti farklı bir anlam ifade eder. O, Allah’ın emri olduğu için canından geçmekte hiçbir tereddüt göstermez. Madem ki, Allah emretmektedir o fermana karşı boynu kıldan incedir. Hz. İsmail daha çocukken ve Peygamber değilken böyle büyük bir imtihana tabi tutulur, gereken sadakati ve teslimiyeti ortaya koyar.
Kurban olmak ve kendini adamak bugünkü manada şehadete yürümek, Allah için canından geçmektir. Bu yüzden bu mübarek günlerde şehitlerimizi bir kez daha rahmetle yad ediyoruz.
Elbette Allah için kurban kesmenin üzerinde durulacak birçok boyutu vardır. Kurban kesmek hem maddi bir ibadettir, hem sosyal dayanışma boyutuyla içtimai boyutu vardır, hem de anlattığımız yönleriyle derin felsefi anlamlara sahiptir. Allah keseceğimiz kurbanları kabul etsin.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019