Yalçın AKDOĞAN

Yalçın AKDOĞAN
Yalçın AKDOĞAN
Star GAZETESİ Tüm Yazıları
Kardeşlik alçak oyunları bozar
22.08.2012
2169

 Gaziantep'teki alçak terör saldırısında hayatını kaybeden masum insanların kanı acaba kimlerin eline yüzüne bulaştı? Bu cinayetlerin, bu katliamın vebali kimlere ait? Hiç şüphesiz öncelikle teröristleri kucaklayan, sırtını sıvazlayan BDP'lilere ait... Onları yüreklendiren, motive eden, cesaretlendiren siyasetçiler adeta 'hadi aslanım, gidin terör estirmeye devam edin' demiş oldular, bu katliamlara çanak tuttular...

Silahı kutsayan bu anlayışın ölümlerden dehşete kapılması beklenemez, çünkü onların tüm hesapları ölümlerin oluşturacağı siyasi atmosfer üzerinedir.

Doğrusu düşününce insanın kanı donuyor, nefreti kabarıyor. Silah zoruyla yol kesen, propaganda yapan, adam kaçıran insanları kucaklamak nasıl bir izansızlıktır? Adam sizin yolunuzu kesiyor, siz ona sevgi gösterisi yapıyorsunuz. Bu, öncelikle orada yolu kesilen, baskı uygulanan insanlara saygısızlıktır. Bir siyasetçinin elinde silah olan adamı cesaretlendirmesi ne kadar şuursuzluksa, hukuksuz biçimde halkın baskıya maruz bırakılmasını normal görmesi de o kadar şuursuzluktur.

Benzer şekilde Hüseyin Aygün'ün kendisini kaçıran insanlara övücü sözler söylemesi de temsil ettiği millet iradesine bir saygısızlıktır.

Terörü meşru, teröristi masum göstermeye yönelik her hareket demokrasiyi de, hukuku da katletmek, teröre ortak olmak anlamını taşır. Bu yüzden Gaziantep'te hayatını kaybeden insanlar insanların vebali öncelikle bu şuursuzların üzerinedir.

Bölücü terör örgütünün bu olayı reddetmesi ise pişkinlik ve korkaklıktan başka bir şey değildir. Ne zaman sivillerin hayatını kaybettiği bir eylem gerçekleşse PKK bunu inkar etmekte, zorda kalırsa TAK gibi uzantılarının üzerine atmaktadır. PKK, hem alçak bir örgüttür, hem de yalancı bir örgüttür. Örgütün haber kanallarında sürekli yapılan dezenformasyon bunu ortaya koymaktadır. Yüzlerce askerin öldürüldüğü, helikopterlerin düşürüldüğü, ilçelerin ele geçirildiği şeklindeki yalanlar hiç kesilmemektedir. "Eylemi PKK üstlenmedi" gibi bir lafın söylenmesi bile bir saflık olur.

BDP'nin olayı kınama açıklamasındaki ifadeler de çok manidardır. BDP yönetimi açıklamasında yine hükümeti suçlamakta, Suriye politikasını değiştirmesini istemektedir. Gaziantep'teki saldırı üzerine Suriye politikasını değiştirme çağırısı yapılması, bu eylemin arkasındaki hesapları gözler önüne sermektedir.

PKK tam bir kiralık katil şebekesine dönüşmüştür ve özellikle son dönemde tamamen sipariş üzerine eylemler yapan bir örgüt görüntüsündedir.

Toplum olarak bu eylemleri kınamalı, lanetlemeli, hayatını kaybeden kardeşlerimiz için gözyaşı dökmeliyiz. Ama kesinlikle panik, korku, acziyet, yılgınlık gibi hislere kapılmamalı, taşkınlık ve fevriliğe izin vermemeliyiz. Aksi halde örgütün tuzağına düşer, oyun planına destek vermiş oluruz. Birbirimizi suçlayan tavırlar, tepkisel hareketler tam da örgütün istediği şeydir.

30 yıldır uğraştığımız terör konusunda daha serinkanlı davranmaya, örgütün istediğini değil doğru olanı yapmaya mecburuz.

Gerçekleşen KCK operasyonlarıyla kitleyi mobilize edemeyecek hale gelen PKK, bu tür sansasyonel eylemlerle toplumda bir ayrışma ve çatışma oluşturmaya çalışmaktadır. PKK'yı lanetleyelim, BDP'yi eleştirelim, ama kesinlikle Kürt kökenli kardeşlerimize yönelik en ufak bir negatif düşünce içine girmeyelim. Bu katliamları lanetleyen Kürt vatandaşlarımızla yüreğimiz bir çarpıyor, onlar belki de batıda yaşan bizlerden daha fazla bu mücadelede mağduriyetler yaşıyorlar. PKK'ya direnen insanlara karşı en ufak bir yanlış hissiyata kapılmak, gerçekleşen eylemlerden daha büyük bir zulüm olur. Bizler kardeşliğimiz yücelttiğimiz sürece bu oyunlar tutmayacaktır... Emin olun, demokrasi teröre, inanç zulme, kardeşlik fitneye galip gelecektir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar