Yıldıray OĞUR
“Zaman Gazetesi’nin 8 Ağustos 1934 tarihli nüshasındaki ‘16 Mart’ unvanlı makale dost bir devleti nobranca ve maksatsız tahkir etmektedir. İngiliz elçisinin bu makale için Hariciye’ye müraacatı beklenebilir… Zaman’ın tahkiri kendi muhitine münhasır kalır. Fakat İngiliz gazetelerinin bizim aleyhimizdeki neşriyatının tesir dairesi geniştir. Cumhuriyet, emsalsiz gayretleri ile lehine çevirdiği cihan matbuatını, millî ve vatani mülahazaları bir tarafa bırakarak, şahsi iğbirar ve infiallerini nobranca izhara, gazetelerini vasıta edenler yüzünden tekrar aleyhine döndürmeyi, umumi ve millî siyasetine uygun görmez...”
9 Ağustos 1934 yılında İçişleri Bakanı Şükrü Kaya tarafından Matbuat Umum Müdürü Vedat Nedim Tör’e gönderdiği yazıda böyle deniyordu.
Halbuki, Şükrü Kaya’nın İngilizleri kızdırmasından korktuğu yazı, 16 Mart 1920 günü, İstanbul’u işgal eden İngiliz kuvvetlerinin sabaha karşı Şehzadebaşı Karakolu’na düzenledikleri baskında ölen askerlerin anısına yapılacak bir anıt üzerine, nobranca denemeyecek bir yazıydı.
Yazının orijinali ve benzer pek çok başka sansür hikâyesi Cemil Koçak’ın son kitabı Resmî Tarihe Meydan Okuyorum’da.
11 yıl önce İstanbul’da işgal kuvvetleri olan, Yunanlıları Anadolu’ya sokan İngilizlere karşı yeni rejimin gösterdiği bu aşırı hassasiyet, Kemalizmden bir anti-emperyalizm, ulusalcılık ve Batı karşıtlığı, İstiklal Savaşı’ndan yedi düvele karşı savaş hikâyesi çıkarmaya çalışanlar için açıklanması zor haller muhakkak.
Ama bu “aşırı hassasiyeti” anlamadan bugün Türkiye-Batı ilişkilerini de anlamak zor. Turgut Özakman’ın masallarını değil, Kemal Tahir’in romanlarını okuyanlar için değil tabii bu zorluk.
Ama bütün dünyayı hatta kendi ülkesini bile New York Times’dan okuyup, orada çıkan her şeyi bağımsız, tarafsız, politika üstü, ahlaken üstün, hiçbir güç odağıyla, hükümetle ilgisi olmayan büyük hakikatler olarak zannedenler için özellikle çok zor işler.
Hele de demokrat olmayı Batıcı olmakla, demokrasiyi, adaleti savunmayı Amerika, Avrupa neyi savunursa onu savunmakla aynı şey zannedenler için zor günler bu günler. ABD’nin, New York Times’in peşine takılıp 2013 yılında buz gibi darbeye darbe diyememek de varmış meğer.
İnsan bir kere aklını başkasına teslim edince, Erdoğan’ın Sykes-Picot düzenini, Lawrancelerı Ortadoğu’daki meselelerin kaynağı olarak gören konuşması için New York Times’a “Bu Erdoğan’ın batılı güçlerin bölgedeki faaliyetlerinden ne kadar nefret ettiğini gösteriyor” diyebiliyor insan.
Gerçekten ne büyük suç.
O yüzden New York Times’ın “Erdoğan’dan bugün de çok nefret ediyoruz” başlıklı rutin bir haberinde değerli görüşlerini almak istediği isimlerden birinin AK Parti’den, CHP’li belediye başkan adayının intikam hislerini saklayamayan aşırı eforik danışmanlığına transfer olmuş bir eski siyasetçi olmasından daha doğal bir gazetecilik refleksi yok.
Tabii alternatif bir görüş için Ocak 2014’e kadar, Gezi, 17 Aralık demeden, pro-Erdoğan bir gazetede özgürce yazdıktan sonra bir anda, tabii ki tesadüfen Amerikan dış politikasıyla birlikte fikrini değiştiren bağımsız özgür düşünen bir Washington think-tanki çalışanının kapısını çalmak da…
Erdoğan’dan nefret edenler kulübü yıllık olağan genel kurulu gibi haber yapınca Koç’ların danışmanlarından, Mısır darbesinin ve Gezi’nin ateşli bir savunucusu bir Amerikalı dış politika uzmanına, AKP’yi yıkmak için hangi partiler bir araya gelmeli diye yazılar yazan cemaatin kollarında bir liberale de sorup, haberde her görüşten insana yer vermiş gibi olmak şart.
Erdoğan’ı hapsetmek isteyen, Erdoğan’ın indirmek isteyen, Erdoğan’ı uluslararası mahkemede yargılatmak isteyen… Bunların hepsi farklı fikirler tabii.
Bu kez vesile de sokak kapatılıp resmî karşılama töreni yapılan, taşrada bir maliye binası kadar boğuk, çirkin, mavi plastik bidonlarda kuru çiçeklerin ve böceklerin kol gezdiği bir Başbakanlık binasının yerine yapılan yeni bina olmuş. İçinde doğru düzgün ofis bulunmayan kullanışsız bir Çankaya Köşkü nostaljisi yerine Erdoğan, epey emek verdiği o binayı seçince de gelsin, Putinleşmeler, diktatörlük hikâyeleri yeniden.
Tabii daha Kuzey Korevari olanlarını AKP’nin kaldırdığı Hipodrom törenlerinden çekilmiş bir fotoyla Kuzey Kore hikâyesi de fondan çalınarak.
Koskoca New York Times’in manşetine açılan o yeni sarayın fotosunun altına sadece binanın ne kadar büyük ve otoriteryan olduğunu yazmak israf olurdu. “Erdoğan’dan bugün de nefret ediyoruz” başlıklı Tim Arango imzalı haber öyle bir ihtiyaçtan çıktı herhalde.
Meseleyi binadan açıp, “Türkiye Suriye’de ABD’nin istediklerini yapmıyor müttefiklerinde güven sorunu oluşturuyor”, “Erdoğan’ın ABD’yle IŞİD çatışmasının arkasında dini ajandası var”, “Putin gibi o da ABD ile tansiyonu yükseltiyor” gibi cümlelerde gizlenmiş “Amerika'nın önüne gelene bir tekme” gazeteciliğini bu kadar amatörce yapmak New York Times’a bile yakışmamış.
Haberde görüşleri alınan en tarafsız isim olan Ruşen Çakır’dan bile alıntı olarak “Erdoğan Müslüman dünyanın sorunlarının sebebi olarak Batı’yı görüyor. Ama Bay Gülen’e göre Müslüman dünyadaki sorunların sebebi Müslümanların kendisi” cümlesini seçen muhabirin Erdoğan’ı Amerikalılara “Ama içkiyi yasakladı, imam hatip açıyor” diye şikâyet eden bir öfkeli cemaat akademisyeni olup olmadığından şüphe ediyor insan.
Habere katkı yapanlardan birinin Erdoğan Hacıbayram Camii’nden çıkarken 100 yard uzakta IŞİD’çileri tespit etmiş muhabir olması da tabii haberin güvenilirliğini artıran noktalardan biri.
Aslında Tim Arango’dan beklenen Erdoğan’dan nefret etmek için bir sebep daha imzalı yeni bir haber değil, bir önceki manşetinde Kobani’den kilometrelerce doğuda Hakkari Dağlıca’da bir karakola saldıran PKK’lıların jetlerle vurulmasını, IŞİD’e karşı bir şey yapmayan Ankara’nın IŞİD’e karşı savaşan Kürtlerin vurulması olarak gösteren haberi için uzun bir düzeltme yazısıydı.
Ama hazır atış serbest, arkası sağlam ve her zaman görüşlerine başvurulup haber yapılacak Türkiye uzmanları da elinin altındayken şansını bir kere daha denemiş anlaşılan
Ama bu haber ters tepebilir. Bütün binalarıyla 1100 odalı Beyaz Sarayı’nda bu haberi okuyan Başkan Obama, 1000 odalı Erdoğan’ın yeni Ak Saray’ını (adı da öyle değil) kıskanıp, Camp David’deki çiftliğine kaçabilir. Tabii New York Times editörlerini bir kere daha çağırıp kulaklarını da çekebilir. (http://www.huffingtonpost.com/2013/09/18/new-york-times-obama-syria_n_3949419.html)
Belki Jimmy Carter’dan bile başarısız Amerikan eski Başkanı olmadan önce Ankara’ya geldiğinde Erdoğan bir tur gezdirir onu.
Belki de mesele bundan ibarettir…
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025
28.07.2025
26.07.2025
23.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
13.07.2025