Akın ÖZÇER
Üçüncü dünya ülkelerine özgü Soma faciası hepimizi derin bir üzüntüye boğmakla kalmadı, ayrıca sağlıktaki atılım başta olmak üzere “sosyal devlet” ilkesini yavaş, yavaş hayata geçirme yolunda ilerleyen Türkiye’nin imajına da çok büyük bir darbe indirdi. Teknik konularda bilgi sahibi olmadığım için kazanın nedenleri hakkında fikir beyan edemem ama maden ocağının önündeki görüntü yeni değil eski Türkiye’yi anımsatıyor bana. Yüzde 60-70 dolaylarında seyreden yüksek enflasyona ve ancak ev kirasına yeten düşük maaşlara karşın, siyasetçilerinin o hamasi “Büyük Türkiye” nutuklarıyla bizleri kâh güldürdüğü, kâh kızdırdığı 90’ların, hatta çok daha öncesinin Türkiye’si canlanıyor gözlerimin önünde.
Türkiye’nin 2000’li yıllarda sadece ekonomik değil aynı zamanda sosyal alanda da önemli bir gelişme kaydettiğine inananlardanım. Yurt dışında uzun süre yaşayıp Türkiye’ye gelen veya dönenlerin bu gelişmeyi fark etmemeleri mümkün değil zaten. Ama Soma faciası Türkiye’nin, kaydettiği bu gelişmeye karşın, önünde daha kat etmesi gereken uzun bir yol olduğunu gözler önüne seriyor. Hatta Serdar Kaya’nın konuyla ilgili son yazısında atıfta bulunduğu TEPAV’ın raporuna göz atılacak olursa, Türkiye maden kazalarında iş güvenliği konusunda hâlâ yerinde sayıyor. Bu, ülkede son on iki yılda kaydedilen gelişmenin mimarı olan AK Parti için pek de övünülecek bir şey değil.
Bununla birlikte, Soma faciasının doğrudan sorumlusunun devlet, dolayısıyla hükümet değil maden ocağını işleten şirket olduğunu da kabul etmek gerekir. Maden ocağının özel bir şirket tarafından işletiyor olması kazanın bu nedenle meydana geldiği sonucunu doğurmaz elbette. Kazalarının özel şirketlerce işletilen ocaklarda daha çok meydana geldiğini destekleyen bir bilimsel veri de olmadığına göre, özelleştirme politikasından ötürü hükümeti kazanın dolaylı olarak sorumlusu ilân etmenin hiçbir anlamı bulunmuyor.
Yazımın başlığında yer alan “yeter artık” tepkim, “Başbakan katil” sloganına. Çok değil sadece bir buçuk ay önce sandıkta hezimete uğrayan muhalefet cephesinin Erdoğan’a karşı Soma faciasını siyasallaştırarak puan kazanma çabası ahlaken kınanması gereken bir girişim. İnsanların acıları üzerinden politika yapmak doğru değil. Ayrıca Serdar Kaya’nın belirttiği gibi, “Katil Erdoğan” sloganı toplumda da siyasal bir slogan olarak algılanıyor ve tepkiyle karşılanıyor. Sokağın nabzı biraz tutulacak olursa sandıkta ters tepeceğine kuşku yok.
Erdoğan’ı karalama kampanyası bu sloganla sınırlı değil aslında; abartılı, yalan haberlerle desteklenerek yurt dışına da geçiliyor. Örneğin İspanyol ve Fransız gazetelerinde maden ocağında küçüklerin çalıştırıldığı yalanının, resmi açıklamalara karşın, “15 yaşındaki” Kemal Yıldız’ın hikâyesi ve bir Afgan çocuğun resmiyle birlikte yer almasını sevinçle karşılamak mümkün değil. Aynı şekilde Başbakan Erdoğan’ın Soma’da halkın tepkisinden kaçarak bir markete sığındığı yalanının Batı medyasında yer bulmasını da.
El Pais gibi saygın bir gazete, yanlış bilgilendirildiğine kuşku olmayan Grettel Reinoso isimli yeni temsilcisinin imzasıyla “Türkiye’de bir madendeki trajedi Erdoğan’a karşı hiddete dönüştü” (La cólera por la tragedia en una mina de Turquía se vuelve contra Erdogan) başlığını atabiliyor. Ertesi gün, sanki ilk gün verdiği haberler doğruymuş gibi, “Genel grev Türkiye’deki protestoları alevlendiriyor” (Una huelga general encona la protesta en Turquía) başlıklı haberini, Başbakan danışmanının bir madenciyi tekmelediği videosuyla yayımlıyor. Bu video, Reinoso’yu o heyecanlandırmış olmalı ki yazısında şu müthiş yorumu patlatıyor: “Sosyal medyada dolaşıma giren bu video nedeniyle hükümetin popülaritesi dip yapmış durumda.” Oysa sokağın nabzını tutabilse, bu haberlerin AK Parti seçmenini daha da kenetlediğini fark edebilirdi.
Reinoso’nun El Pais’te yayımladığı genel grevle ilgili bir yazısı daha var. İsmini de verdiği bir TKP militanı ile konuşuyor. TKP’nin bu toplumda aldığı oy belli ama Reinoso onun dediklerini çek etme zahmetine bile girmeden yazabiliyor: “Hükümet her kurban ailesine sadece 1.000 lira ödeyecek, oysa daha birkaç ay önce yolsuzluktan gelen milyonlarca dolar ayakkabı kutularında bulunmuştu.” Ailelere bağlanacak aylığın karşılığı olabilecek meblağ tazminat toplamı olarak yansıtılıyor. Başkaca bir tazminat söz konusu değilmiş, ailelerle toplumsal dayanışma yokmuş gibi.
Görünen o ki El Pais gibi Batı medyasının saygın gazeteleri Soma’daki faciayı bağlamından kopararak, Erdoğan’a karşı protestoları ön plana çıkarıyor. Hem de medyada üretilen yalan haberleri çek etme ihtiyacı duymadan aynen sayfalarına taşıyarak. Seçim tahminlerinde çok yanılmışlardı, yine aynı havaya girdikleri görülüyor.
Bir kez daha yanılmaları, yanıltılmaları ve okurlarını yanlış bilgilendirmeleri ayrı bir tartışma konusu. Asıl hepimizi üzen, Soma faciasının abartılı ve yalan haberlerle siyasallaştırılması. Bu yüzden kazanın nedenleri ve bir kez daha yinelenmemesi için neler yapılması gerektiği gibi yaşamsal önemi olan ciddi konular üzerinde durmak mümkün olmuyor. Çok ayıp, yeter artık! Basta ya!
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.09.2025
8.09.2025
3.09.2025
29.08.2025
18.08.2025
1.08.2025
1.08.2025
1.08.2025
26.06.2025
6.05.2023