Ergün Diler
Barzani'nin yaptığı referandum, ORTADOĞU'da yepyeni bir pencere açtı. Oyun asıl şimdi başladı. Sahnede olmayan yok! Başta Pentagon olmak üzere Türkiye, İngiltere, Almanya, İran, Rusya, Fransa ve Çin belli başlı aktörler...
Herkesin ayrı planı var! Pentagon'un da...
Dün burada belirttiğim gibi BARZANİ bu kadar hızlı kenara alınacağını kestiremedi.
Çünkü Pentagon bölgede başka bir aktörle yürüyecekti. Bu isim hiçbir zaman Barzani olmadı.
Barzani de BABASININ ABD'de çektiği acıları UNUTARAK yürüdü ve güvendiği dağlara kar yağdı.
Peki şimdi neler olacak? Kim neyin peşinde?
Referandumun yapılması ve sonrasında Barzani'nin taca çıkması PENTAGON'un planlarının yürüdüğünü gösteriyor. Net! Pentagon bölgede en çok kime yatırım yaptı? Elbette YPG'ye... Şimdi attıkları her adımda YPG'ye alan açıyorlar. DEAŞ'a emir verip geri çekilmelerini sağlıyorlar, onların boşalttığı yerlere de YPG geliyor. Yine aynı oyun...
Açalım biraz...
Son günlerde bakın DEAŞ yine sahnede!
Uzunca bir zamandır adı duyulmuyordu. Ama geldiler! Kerkük ve çevresinde görüldüler!
Irak ordusu ve Şii birlikler, Kerkük ve çevresini savunmak için DEAŞ'la çatışmaya başlayacak. Kaçış yok! Çok uzak değil.
Kerkük, Gulala, Sincar, Dakuk, Tuzhurmatu, Mahmur ve Gwer'den çekilen Peşmerge 4 noktayı Amerikan askerlerine bıraktı. Mahmur, Gwer, Gulala ve Sincar'da Amerikan askeri birlikleri var. Şii birlikler ve Irak merkezi yönetimine bağlı ordunun bu 4 bölgeye saldırı düzenleme şansı kalmadı.
Diğer 3 bölge için Rakka planı devreye sokuldu. Aylardır haber alınamayan DEAŞ, bir anda Kerkük çevresinde ortaya çıktı. Meleh ve Tüvelee gibi 12 köy bir anda DEAŞ'ın oldu. Bu önemli bir işaretti! Muhtemelen Trump bir süre sonra komutanlarıyla bir araya geldiğini açıklayacak! Ve "Kerkük'ün çevresinde DEAŞ'a izin veremeyiz!" diyecek... Dedim ya muhtemelen... Ancak Trump bu açıklamayı yapmaya gerek duymadan, Amerikalı generaller bu konuda adım atabilirler. İki ihtimalden biri gerçekleşecek ve Rakka filmini tekrar sahneye koyacaklar.
Rakka DEAŞ'tan temizlenmedi, DEAŞ Rakka'dan Pentagon'un emri ile hava araçlarıyla Afganistan'a gönderildi. John Bass gitmeden önce orada gerekli operasyonları yapmak için. Orada 7 önemli bölgede gerekeni yaptılar ve tekrar IRAK'a döndüler...
Hepsi yeni görev yerlerinde. Bir bölümü İdlib ve çevresine, diğer bölümü ise Kerkük ve etrafına dağıldı.
Peki PENTAGON neden DEAŞ'ı Kerkük ve çevresine yolladı?
Pentagon, DEAŞ'la çok iyi savaştığı yalanını empoze ederek, Kerkük'e YPG ile operasyon yapacak. DEAŞ ile YPG arasında muazzam bir uyum var. Biri gelip alıyor, diğerine teslim ediyor. Tahterevalli oyunu resmen! Aslında yine DEAŞ'la bir çatışma olmayacak. Ama YPG'yi yüceltmek için gazetelere, televizyonlara ölen YPG'liler'in isimleri verilecek. Haber yaptırılacak. DEAŞ kötü YPG iyi yani! Hatta yaşamayan bazı isimler yeni ölmüş gibi ekranlarda ve sayfalarda yer bulacak...
Daha önce birkaç kez yazdım! Pentagon BARZANİ'ye güvenmiyor. Çünkü kendisini AVRUPALI güçlere yakın gördüğünü biliyor. Bu nedenle köprüyü geçinceye kadar birlikte yürüdüler. Şimdiki tablo ortada.
Pentagon gözümüzün içine baka baka silah verdiği YPG ile yürüyecek. Daha önce de altını çizdiğim gibi SURİYE tarafı KÜRT KARTININ ÖNEMLİ BÖLÜMÜ. YPG'nin ordu olduğu bir devlet istiyorlar... Bölgenin dengesini bozmak için. Sonra yapacakları hamleler de var. Hesapları böyle... Kuzey Suriye'deki DEVLETİ, Kuzey Irak'ı da içine alacak şekilde planlıyorlar...
Bu oluşumda Barzani ve ailesi kesinlikle olmayacak. Barzani de bunu biliyordu ama bu kadar kısa sürede kendisinden vazgeçeceklerini tahmin etmiyordu.
Barzani, referandum gecesi, 4 kez Beyaz Saray'ı aradı. Etrafındaki bazı yabancıların olduğunu görünce büyük rahatlık içinde telefonu çevirdi. Ama sonuç beklediği gibi değildi! En son çevirmesinden sonra çok sert bir cevapla karşılaştı. İŞTE O AN KENDİSİNİN İPİNİN ÇEKİLDİĞİNİ ANLADI... O geceden sonra hiç uyuyamadı.
Yapayalnızdı, kimsesi yoktu. En büyük dostu olan Türkiye'yi de dinlememişti... İşin içinden çıkılacak gibi değildi.
Barzani öncelikli olarak Fransa, ardından İngiltere, Rusya ve Çin'i ziyaret etmeyi planlıyor. Bu ziyaretlerin ardından son olarak ABD'ye gidip elindeki kozlarla ömrünü uzatmak için toplantı yapmak istiyor. Tabii Pentagon, Barzani'nin bu ziyaretlerine izin verecek mi hep birlikte göreceğiz. Bu kadar ömrü olacak mı izleyeceğiz. Barzani, hayatının hatasını yaptı. Referandumun kendisine bir faydasının olamayacağını, tamamen Amerikan çıkarları için bu adımın atıldığını anlamadı. İsrail'in de Washington'ın emri ile referanduma destek verdiğini göremedi. Görme şansı da yoktu! Çünkü etrafında kendisini korumakla görevli olanları da Amerikalılar'a şikayet edip, onların sonunu hazırlamıştı.
Mesud Barzani, kendisiyle birlikte Kuzey Irak'taki Kürtler'i de büyük bir riske attı. Britanya'nın referandumdan önce neden adım atmadığı da ortaya çıktı. Britanya da referandum sonrasında Barzani'nin ipinin çekileceğini anladı. Kuzey Irak'ta bir güç olmayacağını gören İngiltere, Irak Merkez Yönetimi ile şimdi adımlarını atıyor. ABD'nin DEAŞ planı bu kez Britanya nedeniyle hayata geçmeyebilir. Çünkü Ayn El Arab, Musul ve Rakka'da Britanya sessiz kalmayı tercih etti. Çünkü YPG içinde ABD ne kadar güçlüyse, Britanya da o kadar güçlüdür. İki ülke arasındaki tek fark, Britanya reklam yapmaz. Amerika Birleşik Devletleri ise reklamla güçlü olduğunu göstermeyi tercih eder. Eğer Britanya, referandum sonrası bölgede gücünü kaybedeceğini anlasaydı, Kuzey Irak'ın tamamı, yerlebir edilirdi.
Britanya aklı her zaman daha kazançlı çıkardı, bu konuda da şimdilik öyle oldu.
Ancak Pentagon, ipleri tamamen Britanya'ya bırakmaya niyetli değil. O nedenle, Kerkük ve çevresinde DEAŞ saldırıları Britanya'nın da tam olarak öngöremeyeceği güçte olabilir. İbadi'nin aldığı her karar, yaptığı her açıklama Tahran'dan değil Londra'dan geliyor. İbadi'nin, "İkinci İsrail'e izin vermeyeceğiz" sözü, Amerikan komutasındaki Netanyahu'ya mesajdı.
Britanya, şu an için İsrail'i de listeye aldı.
Amerika Birleşik Devletleri'nin eyaleti gibi davranan İsrail, Londra'nın ciddi hedefine girmiş durumda. Netanyahu İngiltere'den randevu istedi. Londra cevap verme gereği bile görmedi. Birkaç ay önce Netanyahu'nun Londra ziyareti zaten asıl mesajın verildiği yer olmuştu! Netanyahu, Britanya Başbakanı May'in ikametgahı olan 10 Numara'da kapıda bekletildi. Dakikalarca ne yapacağını bilemeyen Netanyahu çaresizdi. İngiliz dersi veriliyordu. Çünkü Netanyahu yönetimi, tercihini Londra'dan yana değil Washington'dan yana kullanmıştı.
Birkaç gün önce May ile telefon görüşmesi yapan Netanyahu, medyaya "İran konusunda İngiltere ile aynı düşünüyoruz" dedi. Ancak İngiliz medyası, "Netanyahu bir kez daha hayal kırıklığı yaşadı" yorumunu yaptı.
Netanyahu ile Barzani aynı durumda.
İkisi de kandırıldı, ikisi de büyük güce ulaşmak üzereyken kötü bir sonla baş başa kaldı. Netanyahu, Britanya ile arasını düzeltmek isteyecek. Bu kesin. Barzani de yardımcılarıyla "Türkiye ile yeniden nasıl işbirliği yapabiliriz?" sorusuna cevap arıyor.
Hatta çok önemli bir Türk işadamından bu konuda yardım talebinde bulundu. Türkiye'nin en zenginlerinden olmasa da akıllılarından biri olduğu herkes tarafından kabul gören bu isim Barzani'ye söz veremedi...
Çünkü o işadamı da Barzani'nin üzerinin çizildiğinin farkında. Barzani, Erdoğan veya Başbakan Yıldırım'la irtibat kurabilmek için her yolu deneyecek. Hatta Türkiye sınırları içinde yaşayan bazı aşiretlerden de bu konuda destek istedi. Çünkü Türkiye, Barzani'ye çok kızgın. Referandum yapmakla devlet kurulamayacağını 71 yaşında olan ve 50 yıldır siyasetin içinde yaşayan Barzani anlamamış.
Şimdi anladı ama sınırlardaki duvarlar çok yükseldi. Barzani panikle hata üstüne hata yapıyor. 5 yıldır sırtını döndüğü terör örgütü PKK ile işbirliği yapmak istiyor. Bu durumunu daha da zora sokacak ama panik halinde daha da tehlikeli adımlar atıyor.
Bölge en kaotik dönemini yaşamaya başladı. Kaos daha da artacak. Terör örgütleri görünümünde, istihbarat savaşları bölgenin kaderini belirleyecek.
Kaç kez yazdım ama tekrarda yine yarar var!
Pentagon BAŞKAN kim olursa olsun KÜRT KARTINDAN ASLA ve KAT'a vazgeçmez. Geçmeyecek de.
Giden, üzeri çizilen Barzani olur. Ya da birkaç kişi daha... Ama asıl oyunlarını Suriye'nin kuzeyinden başlatacaklar ve aktörleri YPG! Barzani'nin yerine başka lider bulacaklar! Olanlardan seçecekler! Seçtiler de zaten... Zaman akınca kimlerin öne çıkacağını göreceğiz... Öcalan'dan da asla vazgeçmediler, geçmeyecekler! Zaten onu siyaset yapsın diye Kenya'da alıp bize teslim ettiler! Oyunun içinde herkes var. Göreceğiz... Ama bize rağmen kimsenin bir şey yapamayacağı da ortada... Su yolunu bulacak ama enerji ve zaman kaybedeceğiz... Kum saati akmaya başladı....
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları








































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.01.2018
31.10.2018
30.10.2018
25.10.2018
24.10.2018
23.10.2018
18.10.2018
12.10.2018
11.10.2018
10.10.2018