Figen Çalıkuşu
Hakimler ve Savcılar Kurulu’yla ilgili Anayasa’nın 159. maddesinde halen ne yazıyor?
“Kurulun Başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabii üyesidir” diye yazıyor.
Halbuki meşhur 703 sayılı KHK ile cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde müsteşarlık kaldırıldı.
Belli ki Anayasa’nın 159. maddesini unutmuşlar.
Rejimin ciddiyetini varın buradan
anlayın.
Anayasa’nın 159. maddesi “müsteşar” diyor, 703 sayılı KHK müsteşarlığı kaldırıyor.
Anayasayla uyumlu olmayan bir kararname var ortada.
Böyle başlarsa nasıl gider?
Bakın nasıl gidiyor…
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin Hâkim ve Savcılar Kurulu’nda yıllardır ne oluyor?
Anayasa’nın emrettiği gibi “Müsteşar kurulun tabii üyesi” mi?
Nasıl olsun, müsteşarlık yok ki…
Ne var?
Müsteşar yerine Adalet Bakanı tarafından atanan siyasi kimlikli “Bakan Yardımcısı” var… Anayasa maddesinde bulunmayan bu “bakan yardımcısı” bugün HSK üyesi.
Rejimi ve siyasal yönetimi hiç rahatsız etmeyen bu yüz kızartıcı skandalı yıllardır yazar dururum.
“101 Soruda 15 Temmuz Davası” kitabımda da yazmış, sormuştum:
“Bakan Yardımcısından HSK üyesi olur mu?”
Evet anayasaya rağmen oldu maalesef… Tam “ben yaptım, oldu” anlayışı.
O bakan yardımcılarının kimler olduğunu, hangi icraatlarla anıldıklarını hatırlatmaya gerek var mı?
Bu gayriciddi garipliğe iki yıl önce Anayasa Mahkemesi son verdi.
7 Aralık 2023 tarihinde, Hakimler ve Savcılar Kurulu Kanunundaki “Bakan yardımcısı” ibaresini Anayasaya aykırı buldu ve iptal etti.
Bu, Anayasal düzeni olan bir hukuk devletinde “Adalet Bakan Yardımcısı HSK üyesi olamayacak” demektir.
Hah hah…
Alaturka kurnazlık varken anayasal düzen ne, hukuk devleti ne?
Anayasa Mahkemesi’nin bu iptal kararının 4 Haziran 2025 tarihinde yürürlüğe girileceği bilindiğinden, siyasi bir atama mahsulü olan bakan yardımcısı HSK üyesi olarak kaldı.
Anayasal ciddiyeti ve titizliği görüyor musunuz?
4 Haziran’a az kaldı…
Şimdi ne olacak derken… Baktım ki bu hafta TBMM’de görüşülecek bir kanun teklifi var.
Adı, “375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede kopyalanmasına Dair Kanun Teklifi.”
Kanun teklifinin ismine bakarak yanılmayın. Kanun teklifi sadece 375 sayılı KHK ile ilgili değil.
Bu hafta görüşülecek bu torba kanun teklifinin 15-16 ve 17. sırasında Hâkim ve Savcılar Kanunundaki “bakan yardımcısı” ile ilgili yeni bir düzenleme teklifi bulunuyor.
703 sayılı KHK’daki Hâkim ve Savcılar Kanununun iki maddesinde değişiklik yapılacak…
Nasıl mı, evlere şenlik….
Kurulun tabii üyelerinin tanımı değişecek. Adalet Bakanı ve “Adalet Bakanlığı ile ilgili bakan yardımcısı” dış üye olarak tanımlanacak.
Anayasanın “müsteşar tabii üyedir” hükmü uçtu ama “bakan yardımcısı” yerinde kaldı.
Dedikleri şu :
“‘Tamam Anayasa Mahkemesi Adalet Bakan Yardımcısı HSK üyesi olamaz’ dedi, kabul ama biz şu anda Kanunda Adalet Bakanlığı Müsteşarına verilen görevlerin, anılan kadronun ihdas işlemleri yapıncaya kadar Adalet Bakanının yardımcısı tarafından yerine getirileceğini söylüyoruz.”
Kısacası yeni kanun teklifinde “Bakan Yardımcısı da HSK üyesi olur” denmekte…
HSK, bağımsız yargının güvencesi olan anayasal kurumdur.
12 Eylül anayasasını yapanlar bile HSK’nın siyasetin etkisinden korunması için Adalet Bakanı Müsteşarını kurul üyesi olarak belirlemişler.
Bir teminat olarak düşünmüşler.
Düşünün ki 12 Eylül anayasası bile HSK’nın bağımsızlığını düşünmüş.
Şimdi o anayasasının da gerisine gidiyoruz… Bunun için de geçerli Anayasa maddesini yok sayıyoruz.
Siyasal güçlerin etkisine açık olan “yargı” bağımsız olamaz.
Hukukun gücü dışında hiçbir güce boyun eğmeyen bir yargı olsaydı ülke bunca çöküntüyü yaşar mıydı?
TBMM, bu hafta anayasayla çelişen bu kanun teklifini görüşürken eller nasıl kalkacak?
Şeref ve onurları üzerine yemin ettikleri, sadakatle bağlı kalacaklarına söz verdikleri Anayasaya uygun mu olacak yoksa kuşatılmış yargı için Anayasayı yok mu sayacak?
Ülke “hukuk, hukuk” diye inliyor.
Anayasayı yok saymak, kanunu dolandırmaktır… Hukuki dolandırıcılıktır.
Kanunu dolandıran her şeyi dolandırmaz mı?
Kesinlikle her şeyi ve herkesi dolandırır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2025
23.05.2025
18.05.2025
10.05.2025
2.05.2025
25.04.2025
19.04.2025
13.04.2025
4.04.2025
28.03.2025