Hilâl KAPLAN
Ak Parti'nin 28 Şubat'çılardan farkı kalmamış; hatta 28 Şubat'tan bile beter günler yaşıyormuşuz.
Bunu diyen de 'MGK masumdur. İsabet ederse iki, etmezse bir sevap alır' diyen 'hoca'nın camiası.
Öyleyse 'MGK masumdur; paralel devletle mücadelede isabet ederse iki, etmezse bir sevap alır' denmesi gerekmez mi mesela?
Bu arada ne hikmetse 28 Şubat'ın tüm aktörleri, medyasıyla, sermayesiyle, hatta yargısıyla kapı gibi bu camianın arkasında;
'Vur, kır, parçala; bu maçı kazan' tezahüratları atmakta.
28 şubat medyası denince akla ilk gelenler, Gülen'i 'demokrasi kahramanı' ilan etmekte.
28 Şubatçılara benzeyen birileri var ama o Ak Parti değil sanki, değil mi?
***
Ak Parti'nin en büyük zararı dine verdiğini savunan camia sözcüleri, tabanını dini mübin İslâm'a 'hizmetleri' say say bitmeyen CHP'ye oy vermeye çağırıyor. Geçende Sarıgül, STV Haber'de özel konuktu. Sosyal tesislerde içkisiz servis uygulaması devam edeceği sözünü verdi, Gülen okullarını övdü, Türkçe Olimpiyatları'na destek olacaklarını söyledi, 'inşallah, maşallah'ı ağzından eksik etmedi.
Hatta bir ara Ak Parti'nin yasakçı mantığına karşı izleyicileri uyardı. Ablalar da kapı kapı dolaşıp geçtiğimiz sene başörtüsü yasağını kaldıran Ak Parti'nin ne kadar yasakçı, başörtüsüne özgürlük yasasının iptali için Danıştay'a başvuran CHP'nin de ne kadar özgürlükçü olduğunu anlatıyormuş zaten. Hayırlı işler olsun.
***
Ak Parti'nin otoriterleştiği savıyla hareket eden aydınlar arka arkaya CHP'ye oy vereceklerini açıklıyor. Gayrimüslim haklarından Kürt açılımına kadar her başlıkta muhalefeti sabit olan, İttihat Terakki bayrağını hâlâ en yükseklerde taşıyan tek partiye yani. Bir nevi 'herkes evine dönüyor' galiba. İyi de oluyor.
***
Deniz Gezmiş'in mezarını ziyaret ettiğinin ertesi günü Demirel'i evinde ziyaret eden Kılıçdaroğlu, bu sefer de yıllardır 'faşist' dedikleri ülkücülerin 'bozkurt' selamını yapıyor. Gerçi yanında da MHP'den 'CHP'ye benzediği gerekçesiyle' ayrılıp, CHP'den aday olan Mansur Yavaş varken, hangisi daha garip diye sorgulamak kafa karıştırıcı olabilir.
Bu arada CHP'nin Erbakan soyadlı Fatih Belediyesi adayı da verdiği pozda Millî Görüş işareti yapıyor. Yıllardır 'Dini siyasete alet etmeyin' diyen CHP'nin Üsküdar adayının sloganıysa 'Müftü çözer' imiş.
Sanki CHP bu yazıdan daha 'ortaya karışık', ne dersiniz?
***
Dün yine başkalarının mahremine tecavüz eden bir link yayınlandı. Aylardır 'muta fitnesi, Acem dilberi, vb.' imalarla şantajı bile açıktan yapabildiklerini gösteren 'röntgenci demokratlar', bu sefer nasıl olduysa 'Ama özel hayat bu...' demeye başladılar.
Daha acıklı olansa, barikatlarla, küfürle, Beyaz Saray'a yamanmayla Erdoğan'ı düşüremeyen liberal-solcu ittifakın kaset beklentilerinin düştüğü çukurdu. Onlara tavsiyem önce bir yatak odalarını ve duşlarını kolaçan ettirsinler, sonra bu güruhla 'temiz siyaset' arayışına kaldıkları yerden devam edebilirler! Yolları açık olsun.
***
İktidar partisine yapabildikleri en güçlü muhalefet biçimi 'turbun büyüğü heybede' olan bir çizgiden herhangi bir hayır sadır olması mümkün değil. Çoğunluk da bu sefilliği gördüğü için başka bir hevesle miting meydanlarına ve sandıklara akın edecek.
Turbun büyüğü daha çıkmadı, doğru. Ama o, şantaj-montaj dolu heybenizden değil, 30 Mart günü sandıklardan çıkacak. Az sabır...
Tapeler Alman radyosunda
Yakup Çınar adlı bir okurumdan aldığım mektubun özetini dikkatinize sunuyorum:
Ben Almanya'nın Karlsruhe şehrinde yaşıyorum. Buradaki yerel bir radyonun, saat başlarında verilen haber kısmında birden Türkçe konuşma sesleri işitiyorsunuz. Sesler tanıdık. Türkiye Başbakanı'nın sızdırılan tapeleri. Sonra konuşma bitince bir de konuşulanların Almanca tercümesi veriliyor.
Soru şudur:
Almanya'da, haber verme süresi birkaç dakika olan bir yerel bir radyo, Başbakan'ın konuşma tapelerini neden verir?
Daha bir defa Türkçe bir şarkı çaldığına şahit olmadığım bu yerel radyo hangi amaçla tapelerin Türkçesini servis edip ardına da tercümesini verir?
Almanya'daki hangi radyo kendi başbakanı Merkel'in hangi gizli konuşmasını verebilir? Verirse, başına neler gelir?
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019