Mehmet Ocaktan
Geçtiğimiz günlerde Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy’un Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen, “Merhametin Dili Kuş Dili Vakıf Haftası Toplantısı”nda yaptığı konuşmadaki şu cümlelerini okurken dindar/muhafazakar camianın nasıl bir vicdan savrulması yaşadığını derinden hissettim. O cümle şöyle: “Bu emanetin duası ile bedduası ile muhatabının da biz olduğumuzu, başında bulunduğumuz kurumun sorumluluğunun ve vebalinin ağır olduğunun şuurundayız. Vakıf kuran ecdadımızın öldükten sonra da amel defterlerinin kapanmamasına özen gösteriyor, dünyayı merhamet ve şefkatle kuşatmak için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Zira vakıf, ölüme meydan okumaktır.”
Evet güzel cümleler… İçinde merhamet var, şefkat var, yapılan iyiliklerle öldükten sonra kapanmayacak olan ‘amel defterleri’ var. Hayatı şefkat ve merhametle kucaklaması gereken insanlar için önemli ifadeler bunlar…
Ama bu hikayenin bir de başka boyutu var o da şu; çöken bir ekonominin altında kalan, evine ekmek götüremediği, dükkanının kirasını ödeyemediği için intihar eden insanların acılı hikayelerinin yazıldığı Türkiye’de 4-5 yerden ballı maaşlar alan, iktidarın gölgesinde palazlanıp “pudra şekeri”nden kokaine terfi eden lüks arabalardaki gençlerin, suç örgütü lideri olarak tanımlanan Peker’in “10 bir dolar vermedim, ama yüzbinlerce dolar verdim” dediği siyasetçilerin yazdığı başka bir Türkiye hikayesi var…
Mesela CHP Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ın Vakıflar Genel Müdürü ile ilgili iddiaları… Yavuzyılmaz’ın iddiasına göre Genel müdür Burhan Ersoy Vakıflar’daki görevinden aylık 14.917 TL, KuveytTürk Bank Yönetim Kurulu üyeliğinden aylık 62.455 TL ve kâr payı 84.556 TL olmak üzere bir ayda toplam 161.928 lira alıyormuş. Doğrusu insan merak ediyor, acaba genel müdürün ‘amel defteri’nde evine ekmek götüremeyen insanların hayal bile edemeyeceği bu astronomik rakamlar da yer alacak mı?
Dahası, esas itibariyle çiftçiye, esnafa hizmet vermek, uygun kredi temin etmek üzere kurulan Ziraat Bankası, Demirören Holding’e Hürriyet grubunu satın almak üzere verdiği 750 milyon dolarlık kredinin akıbetini sormazken, çiftçinin tarlasını, traktörünü haczetmesi bir adalet timsali(!) olarak ‘amel defteri’nde yer alır mı?
Bu tür soruları çoğaltmak mümkün elbette, zira ortalıkta çok sayıda o kadar iddia var ki çürümeyi ve yozlaşmayı tarif etmek için kelimeler bile kifayetsiz kalıyor. Ayrıca kirliliğin nereye kadar uzandığı da meçhul… Ne yazık ki hepimizi utandıran da yolsuzluk, hukuksuzluk ve mala çökme görüntülerinin bir suç örgütü lideri olarak tanımlanan kişinin iddialarıyla gözler önüne seriliyor olmasıdır.
Kuşkusuz geçmiş dönemlerde de Türkiye yolsuzluk, rüşvet ya da Susurluk örneğinde olduğu gibi ciddi kirlilikler yaşadı. Ama bütün eksikliklerine rağmen o dönemde hukuk işledi, parlamentoda komisyonlar kurularak kol kola yürüyen siyaset-çete-mafya-bürokrasi ilişkileri sorgulanabildi.
Oysa bugün iktidar, olup bitenler karşısında sessiz ve fırtınanın dinerek adeta kirliliğin üzerinin örtülmesini bekliyor. İşte esas vahim olan da bu… Bütün dünyaya meydan okuyan, bir işaretiyle hukuk dahil bütün kurumları harekete geçiren bir iktidarın mafyalaşma ve yolsuzlukları sadece çaresizlik içinde seyrediyor olması toplumu incitmektedir.
Siyasi tarihimizdeki tecrübeler göstermiştir ki bu tür kirliliklerle ilgili konuşmamak, görmezden gelmek, geçiştirmeye çalışmak siyasi iktidarlar için her zaman hüsranla sonuçlanmıştır. Ve yine tecrübeyle sabittir ki hiçbir iktidar susarak, gizleyerek itibar kazanmayı başaramamıştır. Eğer elinizdeki iktidar gücünü
Ülkeyi kirleten mafya-çete-siyaset eksenindeki kirliliği temizlemek üzere kullanamazsanız, gün gelir bu güç siyaseten taşınamaz bir yük haline dönüşür.
Nitekim son dönemde yapılan kamuoyu araştırmaları da AK Parti’deki itibar kaybını net olarak ortaya koyuyor. Sedat Peker’in dile getirdiği iddialar karşısında iktidarın sessizliğinin toplumu incittiğine dikkat çeken KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, AK Parti’nin 1 Kasım 2015 seçimlerindeki oyunun neredeyse yarıya yakınını kaybettiğini belirtiyor.
Kısacası gerçeklerle yüzleşmeden ülkeyi yönetiyormuş gibi yapabilirsiniz, ama gelmesi mukadder olan gerçeği asla değiştiremezsiniz.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları


























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.12.2025
22.12.2025
8.12.2025
5.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
26.11.2025
21.11.2025
19.11.2025
17.11.2025