Mehmet TIRAŞ
Yazılı ve görsel medya da gündeme damgasını vuran iki şey öne çıkıyor birisi Suriye de Esed güçlerinin çoluk çocuk demeden kimyasal silah veya gaz kullanmasıyla 1300 kişinin öldüğü görüntüleri yer alıyor öyle bir vahşet görüntüler ki; insanın bakmaya yüreği dayanamıyor tam bir insanlık dramı yaşanıyor; kısacası insanın elinden bir şey gelmediği için insan insanlığından utanıyor.
Bir başka gündem de Başbakan Erdoğan’ın Ülke tv de Mısır da Müslüman kardeşler liderlerinden Muhammed el-Bilteci’nin 17 yaşındaki kızı Esma’nın darbeciler tarafından hedef alınarak öldürülmesi üzerine Babasının kızına yazdığı mektuba göz yaşlarını tutamadığı; deyim yerindeyse hüngür hüngür ağladığını televizyon kanalları alt yazı olarak geçerken, kimi kanallarda haberi ekranlara getiriyordu Erdoğan’ın ağladığı bölümü.
Gerçi biz toplum olarak Başbakanın ağlamasını yeni rastlamadık hatırlanırsa ilk ağlamasını Erdoğan partisinin grup toplantısında 2011 genel seçimlerin arifesinde 12 Eylül de idam edilen bir Ülkücü katilin nişanlısına yazdığı mektubu okuyarak ağlamış;bir başka ağlama sahnesi de Erdoğan’ın doğal ve inandırıcı gelen sahice olan Annesinin cenazesinde ağlamasıydı ve ben de şahsen çok duygulanmıştım Erdoğan’ı televizyonlarda izlerken,gözünde güneş gözlüğü olmadan, göz yaşını gizlemeden Annesinin cenaze namazının safında elleri önünde bağlı hem ağlıyordu,bir taraftan da kendini tutamadığı belliydi, tamamen kendini duygularının etkinse bırakmıştı ve bu sahneyi tüm kamuoyu da Erdoğan’ın annesi için ağlamasından çok etkilenmişti çokta samimi bulmuştu.
Peki başbakan kimlere ağlar kimlere ağlamaz?
Ağladıklarını sıralayalım da sonra ağlamadıklarını hatırlatalım.
Başbakan başta kendi dininden,ırkından ve mezhebinden en önemlisi de kendisiyle özdeşleşmiş olanlara ağlar;her İslam dininden ölene de ağlamaz.Kimlere ağladıklarına bakın bunu çıkarırsınız!.
Hatırlanırsa şuan Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü görevin de bulunan emniyet müdürü bir toplantıda eğer dağda ölen PKK’lılar için ağlamıyorsanız, siz insan değilsiniz demişti..Emniyet müdürünün açıklamasına Bülent Arınç gözleri nemlenerek destek verirken Başbakan Erdoğan biz teröristler için ağlamayız ,diyerek emniyet müdürüne fırçalamış ve işine baksın demişti.Tabi gözlerinin yaşını içine atarak Bülent Arınç’ ta her zaman olduğu gibi çark etmiş,rolünü başka bir yerde kullanacağının işaretini vererek susmuştu.
Başbakanın ağlamadıklarının içinde sade PKK’lılar yok; 2011 yılın 28 Aralık ayında Roboski de 34 Kürt vatandaşı 18’i çocuk yaşta askeri savaş uçaklarıyla bombalanarak organları etraftan toplanarak torbalara doldurulmuş, Katır sırtında köylerine getirildiğinde de ağlamadı ve hala bu katliamı yapanlar ortaya çıkartılmadı.Uludere katliamını gündeme getirenlere tutturmuşlar bir Uludere her Kürtaj bir Uludere diye karşılık verdi Erdoğan.
Roboski de 34 Kürde savaşlarda bile uygulanmayacak bir şekilde bombalayan hava kuvvetler komutanına ödül verilirken, Erdoğan Türk silahlı kuvvetlerine de teşekkür etmiştir Uludere katliamından sonra.Niye teşekkür etti kimse bilmiyor?
Erdoğan Mısır da Suriye de katledilenler için kendini zor tutuyor ve ağlamamak için her platformda zorlanırken;Gezi olaylarında ölen 5 genç için ağlamak şöyle dursun ailelerine baş sağlığı bile dilememiştir..Dilemediği gibi hedef alarak bu gençleri öldüren demokratik haklarını kullanan insanlara,çapulculara orantısız güç kullanan polisleri kahraman ilan etmiştir Başbakan.
Gezi olaylarında ölen gençlerin beşi de Alevi kökenlidir.Başbakan Reyhanlı da 53 Sünni vatandaşım şehit oldu demedi mi?
Başbakan Alevi’ye Kürt’e ağlamıyor da her Müslim an’a ağlıyor mu?
Sudan diktatörü Ömer El Beşir 300 bin Sudanlı Müslüman’ı katletmedi mi, uluslar arası Ceza mahkemesi tarafından hükümlü değil mi?
Başbakan bu katil El Beşiri kırmızı halıda yürüterek karşılayıp,El Beşir’in katil olduğunu soranlara,”Müslüman adam öldürmez” diye cevaplamadı mı Erdoğan!. El Beşir bile katil olmadığını söylemediği halde.
Hakkını teslim edelim Başbakanımız yalnızca Alevi ve Kürt kökenlilere değil, kendi gibi düşünmeyen dostu diktatörlere baş kaldıran Müslümanlara da ağlamıyor.Bahreyn de sokaklara dökülen diktatörlerin katlettiği insanlara da ağlamadı.
Başbakanın ölçüsü insan değildir?
Peki nedir?
“Din,ırk,mezheptir”
Kendi mezhebinden olacak,kendi ırkından olacak, bu da yetmez kendine biat edecek yoksa ölen Kürt Müslüman ama kendisine oy vermiyorsa ona Zerdüşt der,oy veriyorsa aynı safa duruyoruz,aynı duaya el kaldırıyoruz aynı camiye gidiyoruz ,diye güzellemeler çeker.
Yine AKP’ye yakın bir televizyon kanalı canlı olarak saraçhane meydanı Adeviye meydanına döndü,diyerek toplanan kalabalığı göstererek sırasıyla ağzı laf yapan,kalabalığı coşturanları konuşturuyor,konuşanlar Mısır da,Suriye de katliamları kınıyorlar lanetliyorlar, Allah onlara beterini versin gibi ne kadar beddua varsa yapıyorlar ama Sudan da katledilen 300 bin müslümanı katleden Ömer El Beşir’in katlettiği insanları,Roboski de katledilen 34 Kürt’ü ve Gezi de polisin şiddetiyle öldürülen 5 genç,hiç akıllarına bile gelmiyor.
Çünkü Başbakan kime ağlıyorsa onlar da ona ağlıyor, Erdoğan kimi lanetliyorsa onlarda onu lanetliyor;kendileri gibi inanmayan,kendi mezheplerinden olmayan,ölenlere karşı yürekleri taş kesilirken, göz yaşları da donuyor işte bunlar böyle Müslüman.
Erdoğan,orta doğu da Müslüman kanı akıyor diyor insan kanı demiyor.
İnsan’ı,dinine,mezhebine,ırkına ve cinsine göre değerlendirenin inancına kim saygı gösterir veya itibar görür!.
Daha dün konuştuğu sözlerinin salonda yankısı kesilmedi Diyanet İşleri Başkanı’nın açıklamaları affedilir gibi değil.
DİB Mehmet Görmez(kadını insan görmeyen dinin temsilcisi) ne diyor; hem de birisi kadından sorumlu devlet bakanı Fatma Şahin ve diğeri de Diyanetten sorumlu Başbakan yardımcısı devlet bakanın gözlerinin içine bakarak; BMÖ temsilcinse de fırça atarak konuşuyor; kadını insan görmeyen,ikinci sınıf yerine koyan kutsal dinin temsilcisi Görmez şöyle devam ediyor:
“Kadına karşı şiddetle uğraşacağınıza önce insanlığa karşı cinayetleri önleyin.Birleşmiş Milletleri örgütünün ekonomik desteğini almayacağım, o desteği insan katledenlere yardım edin,ben Diyanetin fonundan harcayacağım diyor.” Sanki diyanetin fonu babasının malı orasına hiç değinmiyor.
Kadını insan görmeyen ve kadın uygulanan şiddete çanak tutan, neredeyse kadınlar şiddet görüyor veya öldürülüyorsa bir sebebi var demeye getiriyor aslında ama söyleyemiyor..Bunu başka türlü okumak veya anlamak mümkün mü?
Başbakan kimlere ağlıyorsa DİB’nı da onun belirlediği ölçülerde insan tanımı yapıyor, Başbakan demedi mi ;Roboski katliamı için her kürtaj bir Uludere,diye..DİB’ıda Başbakanın açıklamalarını dini görüşle destekleyerek kürtajın günah olduğunu, bu cinayettir diye açıklamalar yaptı ama Diyanet 1983 yılında Kürtaj’ın dinen günah olmadığını söylüyordu.Dinin güce ve iktidara göre değiştiğini bizim DİB’lığı bunu iyi ayarlıyor
Başbakan kime ağlıyorsa ona ağlayacaksınız,DİB’ lığı da kime insan diyorsa ona insan diyeceksiniz!.
Başbakan ağlıyor ama kime ağlıyor?sevmediğine ağlayanın ağlaması inandırıcı olur,gerisi çıkar ilişkisidir,bunu da Erdoğan’dan öğrendik.
Seçimler yaklaştıkça bu ağlamaları ve mağduriyet edebiyatını çok sık duyup, bu manzaraları sık seyredeceğiz Başbakandan, bunlar ısınma turları.
Yazarlar
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025