Mehmet TIRAŞ
Türkiye’de din üzerinden konuşmaya başlayıp ta içinde; Yahudi, gayri Müslim geçmeden, kadını aşağılamadan, batı düşmanlığı yapmadan, İslam dinin de ‘insanı’ öne alan, kendi çıkarları için dini siyaseten yorumlamayan; istisnalar hariç bir dindara veya kendini İslam alimi olarak tanıtan, birine rastlamak neredeyse yok denilecek bir süreci yaşıyoruz, buna Diyanet İşler Başkanlığı( DİB) da dahil.
Bizde öyle bir İslam dininin tanımı ve tartışmaları yapılıyor ki ; tartışanlar dini değil de siyasi partilerinin sosyal ve ekonomik programları üzerinden politikalarını tartışılıyormuş gibi bir ortam yaratılıyor.
İşin üzüntü veren yanı, tartışanlar aynı kitaptan ayet okuyorlar, peygamberin hadislerinden söz ediyorlar ama bir türlü; sosyal hayata inançlı insanları çağımıza uygun, nasıl yansıyacağı konusunda bir formül üzerinden mutabakata varamıyorlar.
Varılamayacak ta;çünkü din üzerinden siyaset yapılıyor,Türkiye’de din artık iyice siyasallaşmış ve bir sektöre dönüşmüş;hem potansiyel oy getiren bir kitlede karşılık gördüğü gibi aynı zamanda; ekonomik getirisi olan ticari geniş bir alanı kapsamaktadır..Hac,ümre,kurbanlık ve kurban derileri,zekat,fitre,cami inşatları ve Diyanet İşler Başkanlığının bütçesi bir iştah kabartan durumda ve 11 bakanlığın bütçesine eşit..Bu saydıklarımız toplumun değişik kesimlerinde bir ekonomik ve siyasal getirisi var.
Karıncayı incitmeyen,kimseyi aç ve açıkta bırakmayan İslam dini nasıl oluyor da;kendi inancından olmayanlara veya farklı bir dinden olanları; ya da kendi dinini eleştiren aynı dinden olanları tekbir getirerek kellesini kesiyor?Bu sorunun cevabı verilmiş değil,herkes İslam dininde katillere,hırsızlara,zalimlere yer yok deniliyor ama tam tersi katmerleşerek yol alıyor?
Bizde din üzerinden siyaset yapılmadan siyaset yapılamayacak bir noktaya geldik ve herkes dini anlatırken körün fili tarif ettiği bir duruma düştük.
Artık din AKP’nin, son beş yıllık siyasetiyle toplumun her kesimine din ve mezhep üzerinden bir format atılmaya çalışılıyor,böyle olunca da ortaya saçma sapan görüşler ortaya çıkıyor, din böyle emrediyor diye..
Aşağıda sıralayacağımız kadın üstünden dini tanımlayan sarf edilmiş sözler, söz de kendini din adamı olarak ortada dolaşandan tutunda; içinde Erdoğan’ın da bulunduğu siyasilerden incilere bir gözatalım ne demişler:
“Bir ülkenin Cumhurbaşkanı Erdoğan çıkar da kadın erkekle eşit değil derse..”
“Kadının kaç çocuk doğuracağına,nasıl doğum yapacağına,kürtaja,doğum kontrol hapından,kadının eteğinin ölçüsüne ve kıyafetine kadar; kadının bedeni üzerinden siyasetin konumlandırıldığı bir ülkede bunun arkası kesilir mi?”
Erdoğan ve partisi kadını Rusların meşhur yılda beş kuzu getiren Ramonof koyununa benzetiyor.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç çıkıyor;kadın toplum içinde kahkaha atmamalı iffeti açısından,diye açıklama yapıyor...
Sağlık Bakanı Müezinoğlu kalkıp,bir kadının en büyük kariyeri annelik diyerek, kadını üretimden ve temsilden kopararak sosyal hayatın dışına itip eve hapsetmenin altyapısının işaretlerini veriyor.
Bir milletvekili kalkıp dinimizin emri diyerek;yolsuzluklar da ve adam kayırmada, yakınlarımıza sahip çıkmalıyız diyerek kamuda adam kayırmayı dinin emrine bağlıyor.
Siyasiler böyle konuşur da buna destek çıkan AKP iktidarından pay almak ve koltuk kapmak için, parti müftüleri ve sözde alim geçinen müsveddeler durur mu?
Bir ilahiyatçı hem de profesör kimlikli adam kalkıp ,iktidarın parti müftülüğünü yaparak;yolsuzluk,hırsızlık değildir diyerek,AKP’lilerin yolsuzluk ve rüşvetine aklamak için dinden hadisler vermeye kadar götürüyor.
Sözde din alimi geçinen Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nurettin Yıldız denilen yobaz bir adam katıldığı bir toplantı da şöyle diyor: “ 6 yaşındaki küçük kız çocuklara nikah düşer diyor.” İnsan böyle kişilere ancak cinsel sapık demekten başka bir söz bulamıyor.
Yine TRT’nin kanallarında fetva veren bir başka yobaz, kadını cinsel obje gören biri; hamile kadınların sokakta toplumun içinde dolaşmamaları gerekir, eğer gezecekse kadın,kocası özel arabayla gezdirmeliymiş; kadınların çalışması da dinen caiz değilmiş.Bu fetvayı veren adamın kızı bir şirkette yönetici olarak çalıştığı ortaya çıktı.
DİB’nı kalkıp iş kazaları üzerine alınan aşırı önlemleri, bunlar Allah’a şık koşmak diyecek kadar,insan hayatını yok sayan ve binlerce işçi ölümünü AKP’ye yararlanmak için,oturduğu koltuğu dine uyarlıyor.
Hangi birini saysak, akılla mantıkla örtüşmeyen, saçma sapan görüşleri;bir de din böyle emrediyor demiyorlar mı?
İnanan insanı dinden çıkartır bunlar.
Bizde geçmişten beri bir ilkel gelenek vardır; erkekler ahlak ve namus kavramlarını hep eşleri, kızları ve kızkardeşleri üzerinden tanımlarlalar ama dürüstlük ve güven hiç geçmez konuşmalarının içinde.
Neden hep sosyal hayatı anlatırken; dini referans gösterip te kadın gündeme gelir?
Amaç kadını üretimden, yönetimden ve sosyal hayattan çekerek eve kapatıp, çocuk bakan, kocasına hizmet eden, ekonomik özgürlüğü elinden alınan, sözü olmayan ve erkeğin kölesi yapmaktan başka ne anlam çıkartılır bundan?
Çalışır yaşta olupta evde oturan kadın sayısı tam 12 milyon.. Parlamento da milletvekilinin sadece yüzde 10’u kadın iken,81 İlin Belediye Başkanlarından 3’ü kadın,81 ilin valisinden sadece bir ilin valisi kadın,957 ilçenin kaymakamından da sadece 20’si kadın..İşte bu rakamlar kadının üretimden,yönetimden ve temsilden nasıl etkisiz hale getirildiğini ve ataerkil bir toplum olduğumuzu göstermiyor mu?.
Yukarı da verdiğimiz rakamlar, konuşmalar; Din ve kadın tartışmalarının ve uygulamalarının hepsi kadını ikinci sınıf gören, sosyalleşmesini ahlak bozucu algılayan,zihniyetin bir yansımaları değil mi?
Yasakların devreye girdiği bir yerde, özgürlükler boğulmaya başlayınca ilk önce kadın haklarını vurur;bunu da dine dayandırırlar.
Son yıllar da kadınlar potansiyel suçlu ilan edildiler.
Toplumda önlenemeyen kadın cinayetleri de bunu kanıtlamıyor mu?
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025
25.08.2025
22.08.2025
18.08.2025
11.08.2025
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025